İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız.

YAZAR YAZI

Şapka giymeyen kadın niye asılır?

Şapka giymeyen kadın niye asılır?

26 Kasım 2011 Cumartesi, 07:59

Ayşe Böhürler /Yeni Şafak

Dersim konusunun serbestçe tartışmaya açılması toplumda derin bir rahatlamaya neden oldu.

Kişiler için travmalarıyla yüzleşmenin (telafisi mümkün olmasa da) iyileştirici etkisi olduğunu biliriz. Aynı etkinin toplum için de geçerli olduğunu bu vesile ile bir kez daha gördük. Madem başladık yüzleşmeye, devam edelim diyenlerdenim. Devletin yalanlarla bekası yerine sağlıklı bir toplumu tercih ediyorsak eğer...

Tarih nedense kadınları yazmaz. Yazdığında da onları fitne fücur işlerin içinde konumlandırır. Ben her zamanki gibi tarihe hesap sorma tercihimi kadınlardan yana kullanıp idamıyla sadece bir dipnot olarak kalan bir kadının hesabının peşindeyim: İstiklal Mahkemeleri kararı ile Şalcı Bacı isimli bohçacı bir kadın \'şapka kanunu\' gerekçe gösterilerek neden asıldı?

Şalcı Bacı'nı hikâyesini yıllar önce Cihan Aktaş'ın \'Tanzimat'tan Günümüze Kılık-Kıyafet ve İktidar\' isimli kitabında okumuştum. Cihan Aktaş araştırma yaparken kayıtlarda İskilipli Atıf Hoca ile birlikte idam edilen 25 alimin yanında Şalcı Bacı'nın da ismini fark etmiş ve hikayesinin peşine düşmüştü.

Cihan Aktaş 8.10.2010 tarihli Dünya Bülteni'ndeki makalesinde Şalcı Bacı'nın idamının olası nedenleri hakkında tahminlerde bulunabiliyor sadece: \'Atıf Efendi Şapka Kanunu çıkmadan önce başörtüsü konulu bir risale yazıyor ve bu risale 1924'te basılıyor. Şalcı Bacı ise bohçasıyla girdiği evlerde, avlularda şallarını yani başörtülerini sergilerken Şapka Kanunu hakkında ileri geri laflar etmiş olabilir mi, emin olamıyoruz.\'

Şalcı Bacı hakkında Nimet Arzık'ın da bir hikâyesi olduğunu söyleyen Aktaş'tan devam edelim yine: \'İstiklal Mahkemesi istatistiklerine göre, Şapka Kanunu'nun yürürlüğe sokulduğu iki buçuk ay içinde tam 57 kişi idam edilmiş, yüzlerce kişi de çeşitli hapis cezalarına çarptırılmışlardır. Darağacı yolunda şaşkınlık içinde, \'Kadın şapka giye ki asıla!\' diye soran bir bohçacının idamının, kadınlara şapka giyme yolunun hazırlanmasında fayda sağladığından söz edenler olur. Erzurum'da Vali ve Kumandan Paşa bir araya gelmiş, Şapka Kanunu'nun muhayyilelere dehşet salmak suretiyle kabulü için bir kadını asma gibi bir karara varmışlardır. Asılacak kadın, iki metre boyuyla, \'izli\' yüzüyle, yılan yılan incelmiş örgüleriyle, siyah puşusuyla ve bütün sabır felsefesiyle, Şalcı Bacı'dır. Ağzı laf yapan bohçacı kadın, bir ihbarın kurbanı olmuştur. Şalcı Bacı'nın idamında rol oynayan Kumandan Paşa, Çetin Altan'ın dedesi Tatar Hasan Paşa'dır. Çetin Altan bu konuyu anlatırken, söz konusu kadının tarihimizde siyasal suçtan asılan ilk kadın olduğunun altını çiziyor. Şalcı Bacı'nın sehpaya çıkmadan önce \'Ben bir hatun kişiyim. Şapka ile ne derdim ola ki!\' dediğini aktaran Altan, 'Ben o tarihte doğmamıştım. Çok ama çok sonradan öğrendim bunları. Ve inanın ince sızı gibi tatsız bir burukluk kaldı içimde', diyor.\' (Bir Alim. Bir Kadın. Bir idam/Cihan Aktaş/Dünya Bülteni )

Bu konu vesilesi ile belki de bugün başörtülü kadınlar üzerinde hala devam eden bir başka travma ile yüzleşme imkanı buluruz. Bir rejim uğruna yapılan kıyafet zulmünün açılmamış mezarlarına belki böylece ulaşırız.

GÖKYÜZÜNÜN YARISI

Toplum olarak yüzleşmekten korktuğumuz bir başka konu ise aile içi şiddet. Kadınların % 87'sinin şiddete maruz kaldığı bir toplumda yaşadığımız fikrini bir türlü kabullenemiyoruz.

Dün sabah bir ismini Çin atasözünden alan \'Gökyüzünün Yarısı\' isimli kitabın tanıtımı ile birlikte Aile İçi Şiddete Son Konferansı'nın yapıldığı Bahçeşehir Üniversitesi'ndeyim. Doğan Kitap'tan çıkan kitabı Vuslat Doğan Sabancı keşfetmiş.

Kitabın yazarları Nicholas D. Kristof ve Sheryl WuDunn isimli iki gazeteci. Elif Şafak önsöz, Emel Armutçu da Türkiye bölümünü yazarak kitaba katkı sağlamış. Aile içi şiddet ve seks ticaretine odaklanan kitabı daha konferans esnasında okumaya başladım ve beni esir aldı. Yeryüzü sokaklarında, arka mahallerinde dolaşmış birisi olarak beni bile dehşet içinde bırakan hikâyeler, bilgiler ve analizler...

Yazarların da dediği gibi \'aile içi şiddeti ve seks ticaretini\' ötelemeye değil, bitirmeye yönelik çalışmazsak asla yeryüzünde adalet ve insanlıktan söz edemeyiz.

LOCADAN

Aile İçi Şiddete Son Konferansı'nda örgüt şiddetine de tanık olduk. Bakan Fatma Şahin ve diğer bakanlar konuşurken tam önümdeki koltuklardan sesler yükselmeye başladı. Toplam dört kız... Önümdeki sıralarda ikili olarak oturmuşlar. Birisi avukatmış. Diğeri de belli ki deneyimli bir eylem yöneticisi. Önlerinde de iki tane küçücük güzel yüzlü genç kız oturuyor. Arka sıradan komut geldi. Küçük kızlar ayağa fırlayıp pankart kaldırdılar, sözlerini söylediler. Bakan Şahin büyük bir sabır ve sükûnetle onları dinledi; \'ben sizi dinledim her zaman da dinlemeye hazırım\' diyerek polisin onlara müdahalesine izin vermedi. Sonra da konuşmasına devam etti. Salonun bir anda yükselen tansiyonu Şahin'in anlayışlı tavrı sayesinde düşmüştü. Alkışlar tabii ki Fatma Şahin'e idi.

Ancak gördüğüm başka bir tablo daha vardı ki içimi çok yaraladı. Bu öğrenci kızlar belli ki eleman olmuşlardı, yetiştiriliyorlardı... Polis onları uyarırken yüzlerindeki öyle bir korku ifadesi vardı ki... Belli ki korkularına karşı bilenmek için gözaltına alınmaları gerekiyordu. Bunu bekliyorlardı belki de... Ama belli ki daha böyle bir şeye hazırlanamayacak kadar da küçüktüler.

Keşke eylemleri kendi bağımsız eylemleri olsaydı. Keşke onları engellemek için hiç bir zaman şiddet uygulanmasa... Keşkelerim o kadar çok ki... Keşke hiçbirimiz korkmasaydık.

O korku dolu gözleri hiç unutmayacağım!

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız