İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız.

YAZAR YAZI

Tarihimizle gerçekten yüzleşiyor muyuz?

Tarihimizle gerçekten yüzleşiyor muyuz?

26 Kasım 2011 Cumartesi, 06:17

Semih İdiz /Milliyet

Temel güdülerimiz itibariyle ait olduğumuz doğulu toplumlarda “özür dilemek” bir “zafiyet göstergesi” sayıldığından, Başbakan Erdoğan’ın Dersim için özür dilemesi, her şeye rağmen, önemlidir. Ancak Erdoğan’ın özründe belli bir samimiyetsizlik sezenleri de mazur görmek gerekiyor.
Sonuçta “CHP’ye çakma ihtiyacı” olmasaydı, Erdoğan ve AKP Türkiye’nin geçmişindeki bu karanlık dönem konusunda geldikleri noktaya kendi başlarına gelirler miydi acaba? Birçok kişi AKP’nin bu “tarihle yüzleşme” konusundaki çelişkilerine bakıp, haklı olarak, “gelmezlerdi” diyor.
Meclis Başkanı Cemil Çiçek Dersim olaylarının önce tarihçiler tarafından ele alınması gerektiğini söylüyor şimdi. Kısa bir süre önce “Abdülmecit Sempozyumu”nun açış konuşmasını yapan Çiçek, “1915 olayları” için de benzeri sözler sarf etti.
Güzel de, Adalet Bakanı olarak 2005 yılında Meclis’te yaptığı ateşli konuşmayla, Boğaziçi Üniversitesi’nde Ermeni konferansı düzenleyen “tarihçiler” ve diğer uzmanlar için “arkamızdan hançerliyorlar” diyen aynı Cemil Çiçek değil miydi?
Çiçek’i bu yüzden yargılamak yine de hatalı olur, çünkü bu kendisine has bir sorun değil. Bu sonuçta, “tarihiyle yüzleşmeye hazır olduğunu” her fırsatta, üstelik devletin ve hükümetin en üst kademesinden tekrarlayan, ancak bunu nesnel olarak bir türlü beceremeyen Türkiye’nin sorunudur.
İster “1915 olayları” ister “tehcir” ister “mukatele” ister “soykırım” deyin, yaşananları yerli ve yabancı kaynaklardan 30 yıldır incelemeye çalışan biri olarak, konunun bizde bilinmeyen çok fazla boyutu olduğunun farkındayım. Bugün komik gelebilir, ama lise yıllarımda, bırakın Dersim’i, bu topraklarda bir zamanlar “Ermeni” diye kadim bir milletin yaşadığını dahi bilmiyorduk.
Dahası, Ankara Koleji’nde Mesrop arkadaşımızın Ermeni olduğunun da farkında değildik. “Tabu” bir mevzu olduğu için kendisi de kuşkusuz ailesi tarafından kimliği hakkında renk vermeme konusunda uyarılmıştı. Bu arada dede ve ninelerimiz, anne ve babalarımız kuşkusuz “1915 olaylarını” bir şekilde biliyorlardı, ama bize bir şey anlatmadılar.
“Ermeni meselesini” ASALA’nın diplomatlarımızı öldürmeye başlamasıyla “eşzamanlı” öğrendiğimiz için de, konuya nesnel bakmamız mümkün değildi. ASALA terörü kadın, çocuk, yaşlı demeden yüz binlerce insanın sürüldükleri yollarda açlık ve hastalıktan veya kurşun ve süngü darbeleriyle ölmesinin nedenlerini sorgulamamamızı imkânsız kılmıştı.
Konunun üzerindeki örtü yavaş yavaş kalmaya başladığında da, “toplu suç” anlayışı içinde bütün Ermenileri şuur altımıza “arkadan hançerleyen teröristler” diye yerleştirip sıyırdık işin içinden. Aynı yaklaşımı Dersim konusunda görüyoruz şimdi.
“Dersim’de katliam yapılmış” dediniz mi, “bunları bırak PKK terörizmine ve şehitlere bak” deniyor. Özetle, PKK’nın mevcudiyeti sayesinde, 1930’larda kadın, çocuk yaşlı demeden “isyancı” diye insanların mağaralara tıkılıp gazla öldürülmelerini “anlaşılır” kılmaya çalışanlar var.
Bunlar haliyle, “Acaba PKK’nın ortaya çıkışında geçmişin bu karalık sayfalarının etkisi var mı?” diye sorma ihtiyacını da duymuyorlar. Neyse ki, düşünce ve araştırma özgürlüğü açısından hâlâ dünyanın “fukara endeksinde” olsak da, Türkiye’de artık hiçbir şey gizlenemiyor.
Ancak bunu sağlayan, samimi demokratik güdülerden ziyade, ideolojik hesaplaşmaların itici gücüdür. Tarihi suçlamalarla bezenmiş olan bu hesaplaşmalar sayesinde, ister 1915 ve Dersim olayları, ister yaşadığımız ve çok sayıda insanın acı çektiği askeri darbe dönemleri olsun, gizli tutulmaya çalışılan çirkin gerçekler tek tek gün ışığına çıkmaya başladı.
Buna “tarihimizle yüzleşme” kaleminden bakıp bakamayacağımız tartışılabilir tabii. Fakat bazılarının hoşuna fazla gitmese de -tarihimizin karanlık sayfalarıyla ilgili gerçeklerin artık konuşuluyor olmasına, demokratik kalkınmamız açısından, yine de “tarihi bir aşama” olarak bakmak mümkün

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız