Gününü tam vereyim: 17 Kasım 2011 Perşembe… O gün radyo ve televizyonlardan her saat başı haberlerde kulaklarımızı yırtarcasına söylendi durdu… İnternet gazetelerinin tamamı da gece yarılarına kadar manşetlerinde tuttu… Gören, okuyan gözler görmez, okumaz; duyan kulaklar duymaz oldu! Oysa… Topu topu iki tümce idi! Ve de… Herkesi ilgilendiren, “ilgilendirmesi gereken” iki tümce idi! Neden gözden ırak düştü, dikkati çekmedi?!
Öyle bir toplum yapıldık ki!.. Duyarlılığımızı yitirdik!
Evet… Bunun da sorumlusu, ülkenin yaklaşık on yılına damgasını vuran bugünkü AKP iktidarıdır! Bir de… AKP iktidarının propagandalarına kanan, AKP’nin ve AKP iktidarının başı Başbakan’ın çelişkili, içi boş sözlerine inanan yüzde 50’dir! O yüzde 50, gerçeği ile yüzleştiğinde, “yanlışını” ve neler yitirildiğine ortak olduğunu anlayacak! Neye yarayacak ki!..
….
O iki tümce şuydu: “Bedelli askerlik yasa tasarısı Bakanlar Kurulu'nda imzaya açıldı. Tasarının içeriği basına sızmasın diye Bakanlar sadece birinci sayfayı görüp imzalıyorlar...”
Lütfen, tümceyi bir defa -hatta birkaç defa- daha okuyun!Tümcedeki “acı gerçeği” ayırt edeceksiniz…
Dilerseniz, gelin, tümceyi birlikte irdeleyelim: Bir yasa çıkacak. Adı: Bedelli Askerlik Yasası… Yasanın “taslağı” Bakanlar Kurulu’na imzaya açılıyor.
Bakanlar Kurulu, -özde olmasa, sözde de olsa- Demokratik Parlamenter Sistemle yönetilen ülkenin Parlamentosu içinden, Cumhurbaşkanı tarafından “Hükümeti kurmak”la görevlendirilmiş “Başbakan” sıfatlı “siyasi”nin seçtiği ve Parlamento’dan “güvenoyu” alarak iş başı yapan insanlardır. Yani… Başbakan ince eleyip sık dokumuş, bunlara “güven” duymuş, “Bakan” seçmiş… Parlamento da, Başbakan’ın güven duyarak seçip “Bakan” atadığı insanlardan oluşan Bakanlar Kurulu’nu, başka bir değişle, Cumhurbaşkanı tarafından hükümeti kurmakla görevlendirilen Başbakan’ın başkanlığındaki hükümete “güvenoyu” vererek, resmen işe başlatır.
Şimdiii… Soralım: Başbakan’ın “güvendiği”, Parlamentonun da “güvenoyu” verdiği Bakanlara, içlerinden birine veya birkaçına “güvenmemek” hiç olur mu?! Hem de, Bakanlar Kurulu’nda?!.
Allah aşkına, Bakanlar Kurulu’nda imzaya açılan bir yasa tasarısı, yasa tasarısını imzalayacak Bakanlardan nasıl saklanır?! Saklanması doğru mu?!. “Tasarının içeriği basına sızmasın diye…” bir gerekçe olur mu?!. Böyle bir “uyduruk” gerekçe ile Bakanlar Kurulu’na “güvensizlik” duyulur mu?!.
Sunulan “saçma sapan gerekçe” ile yasa tasarısının yalnızca “birinci sayfa”sını görüp imzalayan Bakanlar Kurulu’ndaki Bakanlara ne demeli?! Başbakan’ın kendilerine olan “güven”i ve Parlamentodan aldıkları “güvenoyu”nu neden anımsamadılar, dik durmadılar?!.
Ya Başbakan?!. Güvendiği insanlara “Bedelli Askerlik Yasa Tasarısı”nın içeriği konusunda neden güvenemedi, “içeriği basına sızmasın” bahanesinin arkasına gizlendi?!
Bana göre… “Uyduruk” bu gerekçe, Başbakan’ın, Bakanlar Kurulu’ndaki arkadaşlarına güvenmediğini ve Bakanlar Kurulu’ndaki kimi Bakanların, Bakanlar Kurulu’nda geçen konuşmaları, alınan kararları vs basına sızdırdığını açığa vurmuştur!.. Bir şeyi de: Başbakan’ın, hala askeri “vesayet” altında olduğunu!..
….
Başbakan, gerçekten “askeri vesayet” altında mıdır?.. Yanıtım, hem “evet”, hem “hayır”dır. Şöyle ki: Başbakan, \'askeri vesayet\' altında olmalıydı ki, güvendiği arkadaşlarına, inandırıcılıktan yoksun “basına sızmasın gerekçe”nin arkasına saklandı!
Böylesi bir gerçekçe, kimden, nereden, Genelkurmay Başkanlığı’ndan geliyor olsaydı dahi –ki, buradan gelmiş olacağı ağırlık taşıyor-, Başbakan, “güvendiği arkadaşlarına güvensizlik” sergilememeliydi!..
Başbakan bunu yapmayarak, “askeri vesayet”in üstesinden gelemediğinin “ileti”sini vermek istemiş olabilir! Bu da… Askerinin biraz daha hırpalanacağının işaretidir!
…..
Varsayalım ki, böyle bir “istek” Başbakan’ın, üstesinden gelemediğinin iletisi ve işaretini verdiği yerden –yani Genelkurmay’dan ya da Genelkurmay kaşesi altında Milli Savunma Bakanlığı’ndan- geldi. Arkasında yüzde 50 olan, başkalarına aslanlar gibi kükreyen, kafa tutan Başbakan isteseydi, geldiği gibi, geldiği yere gönderirdi! Ama göndermedi! Neden?!.
….
“Bedelli Askerlik Yasa Tasarısı’nın içeriğini Bakanlar Kurulu bilmesin” istemi, danışmanlarından aldığı bilgiler ışığında Başbakan’dan da geliş olabilir! Gelemez mi?! Gelebilir. Ama… Böylesi bir olasılık, çok daha “vahim”dir! Ağız açıp tek sözcük edilemez!..
bakilarakol@hotmail.com
|