İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.

YAZAR YAZI

Leyla Zana ve Merve Kavakçı

Leyla Zana ve Merve Kavakçı

04 Ekim 2011 Salı, 09:38

Özlem Albayrak /Yenişafak

Neredeyse çocuktuk, en azından ilk gençlik. Yıl 1991. Leyla Zana'nın Meclis'teki yeminini bitirir bitirmez kurduğu Kürtçe cümlenin bölücülük olduğunu söyleyen haber bültenlerine aldanacak kadar çocuk. Zana'nın o cümleyi kurar kurmaz uğradığı linç girişimini de \'vatanın bölünmez bütünlüğünü korumak\' maksatlı bir korunma refleksi olacağını sanacak kadar küçük.

Sonra O'na yapılanlar, bununla kalmadı. Olaydan üç yıl sonra Leyla Zana'nın dokunulmazlığı kaldırıldı, yargılandı ve hapse mahkum edildi. O içerideyken Meclis'te bir başka kadın, bir başka nedenle linç edildi. Merve Kavakçı, başörtülü olarak Meclis'e girme \'cüretini\' gösterdiği için Türkiye'nin temsil edildiği varsayılan o yerden kovuldu, vekilliği düşürüldü.

Kavakçı'nın bir daha o kürsüye çıktığını göremedik. Ama Leyla Zana, Kürtçe bir cümle kurdu ve başına sarı-kırmızı-yeşil bir bant taktı diye 11 yıl hapis yattıktan sonra, olayın üzerinde 20 yıl geçtikten sonra, 2011'de o kürsüye yeniden çıktı.

Zana, 12 Haziran seçimlerinin arefesinde verdiği bir röportajda şöyle söylemişti: \'Acaba bu sefer de türban mı takıp gitsem. Ecelime mi susadım, hayır. Bu başbakan çok umut verdi ama üniversiteden pek çok kızın hayatını kararttı. Eğitim alıyorlar. Beynini değiştiremediğin insanın örtüsünü değiştirmişsin ne olur. Biz her şeyi total aldığımız için bir türlü değiştiremiyoruz. Kürtlerde de, Türklerde de ara formül yok. Bırakın, eğitimini bitirsin, ondan sonra tartışılsın. Öyle bir şey yapsam ama bana kalmaz. Birileri bu görevi yerine getirmeli. Bir hakkın gaspı varsa, o hak verilmeli. O parlamento tektipliği öngörmüş. Herkes koyu renkli elbiseyle gelmeli, başı açık gelmeli. O parlamento insani gasplardan vazgeçmeli. Yemin metni de birkaç dilde edilmeli. Etnik kimlikten sıyrılmalı. Başbakan istese bunu rahatlıkla yapabilir.\'

\'Başbakan'ın umut verdiği ama üniversiteden pek çok kızın hayatını kararttığı\' düşüncesine elbette katılmıyorum. Sözkonusu olan siyasi rakipse bile, o rakibe vurulurken insaf ölçülerinin elden bırakılmaması gerektiğine, bugün örtülü kadınlar üniversitelere çoğunlukla girebiliyorlarsa bunun kimin sayesinde olabildiğini teslim etmek gerektiğine inanıyorum.

Ancak, Leyla Zana'nın seçim arefesinde \'türban\' diye andığı başörtüsüyle ilgili sözlerinin de, sistemin ötekileştirdiklerinin birbiriyle empati kurabilmesini kolaylaştırdığı noktasında önemsenmesi gerektiğini zannediyorum.

Hayır, bu yazı, \'belki çoğu düşüncesine katılmadığın birisi bile, \'başörtüsü takabilirim\' diyebildiyse savunulabilir\' noktasından kalkmıyor. Bu, çok sığ ve siyaseten doğrucu bile olamayacak denli oportunist bir perspektif olurdu.

Bendenizin meselesi, her ne kadar pek çok BDP'li vekilin \'Atatürk İlke ve İnkılapları ışığıyla aydınlanmış militarist Türk milliyetçiliği\'nin öteki yüzü olan, şiddet odaklı Kürt milliyetçiliğine savrulduğunu düşünsem; hatta Leyla Zana'nın ABD Başkanı'na mektup yazmasını da, mektubun içeriğini de kusurlu bulsam da; özgürlükler noktasında gelişmiş bir duyarlılığın ve başkalarının acısına aşinalık hissetmeye yatkın olmanın, acı çekmiş olmakla bir ilgisi olduğunu düşünmem.

Leyla Zana'yı diğerlerinden farklı kılan nedenlerden biri, gözlerindeki kederse, bir diğer neden de bu.

Çünkü Leyla Zana da, en az üniversite kapısında başörtüsü zorla açılan kadınlar kadar iyi bilir ki, bir insana yapılabilecek en büyük zulüm, ama o yolla, ama bu yolla o insana inandıklarını inkar ettirmektir. Yapmak istemediğini yaptırmak, bir insanı vazgeçmek istemediğinden cebren ya da hileyle vazgeçirmektir.

Oysa ne Merve Kavakçı, yüzde 70'i örtülü olan Türk kadınını temsilen başörtüsüyle o Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin bir koltuğunda oturabilseydi memleketçe geriye gitmiş olurduk; ne de Leyla Zana, bu ülkenin vatandaşı olan milyonlarca Kürdün konuştuğu dilde bir cümle söylediği için hayatının en güzel yıllarını hapiste geçirmemiş olsaydı bölünmüş olurduk.

Olmadı. Türkiye ne kazandı?

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
2930
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız