İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.

YAZAR YAZI

Gül, Kürt sorunuyla Çankaya'ya damgasını vurdu...

Gül, Kürt sorunuyla Çankaya'ya damgasını vurdu...

04 Ekim 2011 Salı, 08:08

Mehmet Ali Birand /Milliyet

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün TBMM açılışında yaptığı konuşma, neresinden bakılırsa bakılsın, sağduyu ve yerinde uyarılarla doluydu. Bugüne kadarki yaklaşımıyla Gül, Çankaya’ya damgasını vurdu.
2007 yılındaki Çankaya savaşlarını hatırlayın.
Gül’ün Köşk’e çıkmasıyla birlikte, eşinin türbanlı olmasından dolayı, Türkiye’nin bir ikinci İran olacağı ileri sürülmüştü. Bugün bir değerlendirme yaptığımızda acaba aynı şeyleri söyleyebilir miyiz?
Ne Türkiye İran oldu ne de Köşk dincilerin merkezine dönüştü.
Birçoğumuz boşuna korkmuşuz. Hala boşu boşuna korkanlarımız var.
Gül’ün genel yaklaşımına baktığımızda karşımızda dengeli, toplumun her kesimine açık ve eşit mesafede duran, anlayışlı, demokrat yaklaşımlı bir Cumhurbaşkanı buluyoruz.
Bu defaki konuşmasını da aynı çerçevede buldum.
Özellikle Anayasa konusundaki yaklaşımı çok önemliydi.
Gerçekten de bu Anayasayı genel bir uzlaşıyla yazabilirsek toplumda genel bir rahatlama yaşanacak. Hele içeriğini bu ülkenin beklentilerini karşılayacak şekilde saptayabilirsek önümüz açılacak.
Eminim demokratikleşme ve sivilleşme konusunda herhangi bir sorunumuz olmayacak. Toplum olarak asıl sınavı Kürt sorunuyla ilgili bölümlerde geçireceğiz.
Eğer PKK terörünü gündemimizden çıkarmak ve yaşanabilir boyutlara indirmek istiyorsak, Kürt kökenli vatandaşlarımızı rahatlatmak ve beklentilerini belirli oranda karşılamak zorundayız.
Bu, ülkemizi terörden uzaklaştırabilmek açısından elimize geçen en değerli fırsattır. Bu fırsatı kullanamaz veya kullanmak istemezsek, o zaman önceliği savaşa vermiş olacağız. Yani önümüzdeki yıllarda daha fazla kan dökülecek ve daha büyük iç çatışmalar yaşanacaktır.
Türkiye’yi uzun vadede bölünme tehlikesinin içine atmak, bölgedeki liderliğini yok etmek ve kanayan yaramızı daha da derinleştirmek istiyorsak, anayasayı eskisi gibi militan ve Türkçü bir yaklaşımla yazalım.
Barış istiyorsak, bu ülkenin zenginlikleriğini Kürt vatandaşlarımızla paylaşalım.
Türk toplumunun siyasi partilerden son derece önemli bir beklentisi var. O da bu anayasayı bir kavga vesilesi yapmamaları, tartışmalarını belirli düzeyde tutmaları ve bir iktidar-muhalefet savaşına dönüştürmemeleridir. Unutmasınlar ki yazacakları anayasa bu ülkeyi uzun yıllar ya iç barışa götürecek ya da eskisi gibi huzursuzluğun kaynağı olacaktır.




Karayılan'a yanıtımdır...
PKK’ nın Kandil’deki lideri Karayılan, anlaşılmaz bir şekilde Taraf gazetesine yaylım ateşi açtı. “Kürtlerden elinizi çekin” gibi son derece ağır bir suçlamada bulundu. Oysa son dönemde PKK yanlısı medya dışında, TARAF kadar Kürtlerin haklarına sahip çıkan bir başka gazete hatırlamıyorum. Ahmet Altan’dan da çok ağır bir yanıt aldı. Altından kolay kolay kalkılamayacak, son derece yerinde ve Kürt sorununun çözümü konusunda destek verenlerin hislerini de içeren bir yazıydı.
Karayılan, aynı söyleşisinde TARAF’ın yanısıra beni de sert şekilde eleştirmiş.
Batman olaylarını ben bir cinayet olarak nitelemiştim.
Hala da aynı fikirdeyim.
Karayılan’ın sözlerinin genelinde adeta bir gözdağı, hatta tehdit var. Olayın bir polis cinayeti olduğuna işaret ediyor ve eleştirisel yaklaşanları sanki düşman ilan ediyor. Oysa bölgedeki muhabirlerimizden olsun, diğer kaynaklardan olsun, tüm veriler bu cinayetlerin PKK kurşunuyla işlendiğini gösteriyor.
Anlaşılıyor ki PKK’nın Türk toplumuna gözdağı vermek ve T.C Devleti’ni köşeye sıkıştırmak için giriştiği son terör dalgası kendi tabanında da eleştirileri yaygınlaştırıyor. Karayılan’ın bu tepkileri Kandil’deki gerilimin de arttığını gösteriyor.
Ben Kürt sorununun artık terör eylemleriyle kaybettiğine, hele ANAYASA çalışmalarının başladığı bu dönemde eylemlerin Kürtlere zarar verdirdiğine inanıyorum. Eylemler durmalı, anlamsız öğretmen kaçırmalar bitmeli ki bu ülkenin demoktarları, Kürt demokratlar sorunu çözecek yaklaşımlar konusunda seslerini yükseltebilsinler. Kürt sorununa destek verebilsinler.
Karayılan’ın son çıkışı, birçok kesimi birçok yönden şaşırttı.




\'Devlet birgün Kürtlerden özür dileyecektir...\'
Hasan Cemal’in son kitabının adı : BARIŞA EMANET OLUN.
Son derece sağduyulu, vatanını seven bir demokratın kaleminden çıkmış bu yaklaşıma eleştirisel bakanların dahi okumaları gereken bir kitap . Hızla üstünden geçtim. Henüz tümünü okuyamadım. Kitabı ileride daha geniş şekilde ele alıp sizlerle paylaşacağım.
Pazar günkü Milliyet’te Miraç Zeynep Özkartal’ın Hasan Cemal ile yaptığı söyleşi beni yıllar öncesine götürdü. Türk toplumunun nereden nereye ne kadar hızla geldiğini gördüm. Doğrusunu söyleyeyim bu toplumun Kürt sorununu aşma yeteneği konusunda güvenim arttı.

Bakın nerelerden nerelere geldik...
1987’de devlet Güneydoğu’daki kimi saldırılar için “Bu olayları Apo’cu haydutlar yapıyor” derken ilk defa; “Hayır, bunun adı Kürt sorunudur ve sadece askerle çözülmez” dediğimde yer yerinden oynamış ve mahkemelere düşmüştüm.
1988’de Öcalan ile ilk defa Bekaa Vadisi’ndeki kampta görüştüğümde neredeyse PKK sorununu çıkaran insan benmişim gibi devletin güvenlik ve yargı kurumlarından ve TSK’dan idam cezasına çarptırılmış gibi muamele gördüm.
1993’te “PKK, Kürt sorununun doğurduğu bir örgüttür ve ne yazık ki bu sorunun varlığını bize insanlarımızı öldürerek kabul ettiriyor...Asala’nın da diplomatlarımızı öldürerek Ermeni sorununu hatırlattığı gibi…Bu sorunlarımızla yüzleşmemiz için mutlaka darbe mi yememiz gerekiyor?” deyince, devletin her kurumundan ve o kurumlara biat eden yazarlarımızdan büyük tepki görmüştüm.
1997’de “Birgün Öcalan’ı veya PKK’nın önde gelenlerini TBMM’de görebiliriz. Böyle bir durumla karşılaşırsanız hiç şaşmayın. Tarih bu örneklerle dolu…” diye yazınca 28 Şubatçılar tarafından andıçlandım.
1998’da Öcalan’ın yakalanmasından sonraki bir 32. Gün programında, “Bir süre sonra, Mandella gibi ev hapsine çıkarılması ve ardından da serbest bırakılma kampanyası başlayacaktır “ deyince kendimi yine mahkemede buldum.
Hayatım hep bu mücadeleyle geçti.
Hasan Cemal’i şimdi gıptayla izliyorum. Hem yaptıklarını, hem bu gazeteciliğini kitaba dönüştürerek toplumla paylaşmasını. Görüşlerindeki dengeye saygım artıyor. Daha da önemlisi, Türkiye’nin bu konudaki farklı görüşleri algılamasındaki büyük değişimi gözlemek büyük keyif veriyor. Artık daha anlayışlı, daha uzlaşıcı bir kesim oluşuyor. Demek ki geçmişin tüm çabaları boşa gitmemiş.

Alışıyoruz... Alışıyoruz...
Milliyet’teki söyleşi ve kitapta son derece önemli ve doğru saptamalar var …
Hasan Cemal son derece açık ve haklı şekilde artık PKK’ya farklı baktığını ve farklı sıfatlar kullandığını söylüyor. En önemlisi de “… Birgün gelecek devlet Kürtlerden özür dileyecektir…” diyor.
Doğrudur. Belki bizlerin yaşamı içinde göremeyeceğiz. Ancak ilerde T.C Devleti Kürt kökenli vatandaşlarımızdan özür dileyecektir. Artık PKK ile Kürt sorununu birbirinden ayırmayacaktır.
Türk toplumu giderek Kürt sorununu anlıyor ve Kürtlerin varlığına, Kürtlerle bu ülkeyi paylaşma fikrine alışıyor. Hasan Cemal’in bu gelişmelere katkısı büyük oluyor.
Bunlar Cemal’in kitabıyla ilgili ilk saptamalar. İleride daha ayrıntılı şekilde paylaşacağız . Zira böylesine tek bir yazıyla geçilecek bir kitap değil…(Everest yayınları... 0212 513 34 20..www.everestyayinleri.com

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız