İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz.

YAZAR YAZI

Terörü biliyoruz siyasi irade kim?

Terörü biliyoruz siyasi irade kim?

27 Eylül 2011 Salı, 08:43

Can Ataklı /Vatan

Başbakan Erdoğan New York’tan döner dönmez açıklama yaptı. Çok veciz bir cümle sarfetti: “Çok açık söylüyorum, biz terörle mücadele ederiz, siyasi iradeyle de müzakere ederiz. Siyasete gelen bizimle konuşur, ama gelmeyen konuşamaz.”

Kulağa çok hoş gelen ve yandaşları da heyecanlandıracak bir cümle.

Peki ama ne anlama geliyor?

Terörü biliyoruz, mücadele yöntemlerini de.

Ancak Başbakan’ın sözünü ettiği “siyasi irade”nin ne olduğu pek açık değil.

Siyasetle ilgilenenlerle konuştum, birkaçı “Cümlenin sonuna da bak, orada hedef ortada değil mi?” diye sordular.

Evet cümlenin ikinci bölümünde “Siyaseten gelen bizimle konuşur ama gelmeyen konuşmaz” diyor.

Zorlanırsa burada kastedilenin BDP olduğu söylenebilir. Ki zaten siyasetle ilgili dostlarım buna dikkat çekiyorlar.

Oysa bu da günün gerçeklerine uymuyor. Başbakan bu cümlesiyle sanki BDP’yi kastediyor ve “hele bir gelin bakalım Meclis’e” diyor.

Öyle demesine diyor da, BDP gökten inmedi ki, zaten bu parlamentonun içinde vardı ve Başbakan çok uzun bir süre BDP’lilerin elini bile sıkmadı. Ahmet Türk ve BDP heyetiyle toplantısını da “Başbakan olarak değil partisinin Genel Başkanı” sıfatıyla yaptığını özellikle vurguladı.

Demek ki henüz Meclis’e yemin etmeye bile gelmemiş olan BDP’nin Başbakan gözünde siyasi muhatap olarak algılandığı kesin değil.

Buna karşılık Başbakan’ın cümlesinin ikinci bölümü yoruma ve hatta ağır eleştiriye de çok açık.

Çünkü Başbakan Kürt hareketinin siyasi temsilcilerini bir kenara bırakın bu kesimin aydınlarıyla, önde gelenleriyle bile konuşmuyor ama İmralı’da ömür boyu ağırlaştırılmış hapis cezasını çekmekte olan terör örgütü PKK’nın lideri Abdullah Öcalan’a “özel temsilcisi”ni göndermekte bir sakınca görmüyor.

Eğer Başbakan’ın kastettiği “siyaset temsilcisi” İmralı’daki kişiyse durum vahim demektir. Yani Başbakan aynı kişi ile hem terörle mücadele hem de siyasetle görüşme stratejisini sürdürüyordur ki, içinden çıkılmaz bir şey bu.

Yine aynı konuşma üzerinden gidersek, Başbakan “devlet gerekli görürse görüşmelerini yapar” diyor, ki bu da artık o popülist ve kafa karıştırıcı anlamını yitirdi. Milletin kafasına “Hükümet değil devlet görüşüyor” mantığını yerleştirmeye çalıştı Başbakan ve bir süre bunda başarılı da oldu ama, artık en yandaşlar bile bu lafın bir anlamı kalmadığını itiraf etmek zorunda kaldılar. Bu popülizme ilk başlarda prim veren halkın çoğunluğu da artık kıs kıs gülüyor.

Başbakan Erdoğan’ın Kürt politikasını yeniden gözden geçirmesinde ve ne yapacağını daha açık, daha anlaşılır ve daha az karmaşık biçimde halka anlatmasında yarar var.

Terör durmuyor ve her gün can almaya devam ediyor çünkü. Türkiye’nin “O tülbentleri nereye sereceksiniz?” türü doğru ama sonuç vermeyen cümlelerle yitireceği zamanı yok artık.

Onur Öymen’den

CHP’nin eski milletvekillerinden Onur Öymen, belki artık milletvekili değil ama aktif siyaseti de bırakmış değil. Öymen özellikle dış gelişmeler konusundaki fikir ve görüşlerini çok kısa cümleler halinde özetleyerek gönderiyor sık sık.

İşte Öymen’den Başbakan Erdoğan’ın New York seferini özetleyen iki cümlelik yorumu:

Sayın Başbakan’ın Obama ile görüşmesinde beklentilerimiz şunlardı: PKK’nın Kuzey Irak’tan tasfiyesine ABD’nin desteği. Füze radarının bilgilerinin İsrail’e verilmeyeceğinin teminatı. Gazze’ye ablukanın kaldırılması. Filistin devletinin tanınması, İsrail’in özür dilemesi, Rumların Akdeniz’deki sondajlarının durdurulması.

Bu taleplerimizin hiçbiri karşılanmadı. Sokakta alkış almayı başaranlar ne yazık ki, diplomasi masasında sonuç alamıyor. Hazin bir durum.

Tatil günlüğü

Dalyan’da balçıkla sıvanmak

Yıllarca Köyceğiz’den, Dalyan’dan geçtim. Dalyan’a girip yemek de yedim, kral mezarlarını uzaktan seyrettim ama bir türlü tekneye binip Köyceğiz Gölü ile denizi birleştiren akarsuyu tekne ile gezemedim, çamur banyolarını ve ünlü Caretta caretta’ların yumurtlama alanı İztuzu kumluğunu görememiştim.

Ortaca’da Cumhuriyetçi Kadınlar Derneği’nin daveti üzerine sohbete gidince bu kez “fırsat bu fırsat” diyerek yılların özlemini de giderdim.

Ve hemen söyleyeyim ki, bunca yıl Dalyan’ı gezmemiş olmaktan dolayı da pişmanlık duydum.

Öncelikle bölgenin her yerinden tarih fışkırıyor. Sopayı yere batırın mutlaka bir tarihi esere dokunuyordur. Tarih konusu çok uzun, ben doğal olarak biraz turistik durumdan söz edeceğim.

Dalyan’ın orta yerinden günlük tur yapan teknelere biniyorsunuz. İki rota var. Biri Köyceğiz Gölü’ne doğru, diğeri İztuzu Plajı’na. İkisini de yaptım tabii. Birinci turun durağı “çamur banyosu.” Dalyan’ın altı sıcak su kaynıyor. Kükürtlü sıcak su, sadece o bölgeye özel bir toprağı balçık hale getiriyor.

Siz bu balçığa girip her tarafınızı sıvıyor ve sonra güneşe çıkıyorsunuz. 15 dakika sonra çamur kuruyor ve tüm vücudunuzu germeye başlıyor.

Sonra çamursuz sıcak suya giriyorsunuz ve temizleniyorsunuz, Cildiniz pamuk gibi oluyor.

Tabii bu bir günlük hatta bir saattlik operasyon. Ancak başta cilt sorunu olanlarla romatizma, bel ve mafsal ağrısı çekenler haftalık kürlere geliyormuş ve sanki yeniden doğmuş gibi dönüyorlarmış.

Çamur banyolarına yapılan turda elbette dev sazların arasında kıvrıla kıvrıla giden akarsu üzerinde birbirinden ilginç doğa manzaraları, inanılmaz renklerdeki kuşlar ve sizinle suda yarışan balıklarla karşılaşıyorsunuz.

Dalyan’da çok sayıda küçük ve butik otel var. Her gelir düzeyine de uyuyor. Yemekler ise genellikle balık üzerine ve tabii yine o bölgeye özgü “mavi yengeç” tadına doyum olmayan bir yemek.

Sizlere yarın Edincik Koyu ile İztuzu’nu anlatacağım.

Karajan, Bernstein, Mehta

Okurlarla sürekli ilişki içinde olmak, gelen mesajları yanıtlamak ve bunların yanıtlarını tekrar irdelemek hem bilgi, hem meslek, hem sosyal ilişki hem de düzeltmeler için çok yararlı oluyor.

Pazar günü ironik üslupla yazdığım “Menderes orduyu yedeksubaylarla yönetirim demişti” başlıklı yazıda Danny Kaye örneğini vererek “Danny Kaye New York Filarmani Orkestrası’nı Karajan’ın yerine yönetmişti” diye yazmıştım.

Yurt dışında yaşayan bir okurum o bir cümlelik bölümde iki hata yaptığım konusunda uyardı. Danny Kaye’i “Danie Kay” diye yazmıştım. Okurum Danyy Kaye’in şovu sırasında orkestra şefinin Leonard Bernstein olduğunu iddia ediyordu.

Karajan konusunda acele etmiş olabileceğimi ve hafızamın beni yanıltmış olabileceğini, ama Bernstein’ın da yanlış olacağını düşündüm. Aradım ve gerçek ismi buldum. Danny Kaye’in o ünlü şovu sırasında New York Filarmoni Orkestrası’nın şefi ne Karajan, ne Bernstein’dı. O şef Zubin Mehta idi.

Okuruma uyarısı için teşekkür ederken bir kere daha “hafızama o kadar da güvenmemem gerektiğini” zihnime kazıdım.

Okurla ilişkiler gerekten çok keyifli.

Yunanistan Başbakanı Papandreu’nun oğlu, Başbakan ile akrabalığı olup olmadığını soranlara “isim benzerliği” diyormuş. Ülke bu haldeyken, “Başbakan’ın oğluyum” demek cesaret ister! (Gani Yıldız)

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
2930
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız