Tabanspor’dan Erhan Sevimli’nin Jübilesi.

13 Ağustos 2011 Cumartesi, 13:10

Can ERTAN /Haber

\'’Eğer 6 milletvekili çıkarırsak kendimi başarılı sayacağım. CHP örgütünü çok dağınık, yorgun buldum. İşimiz zor ama yılmak yok. 6 milletvekili başarı çıtam o sayıya ulaşırsak olağanüstü kongrede aday olur devam ederim.’’
Erhan Sevimli Genel Seçim öncesi bunları fısıldamıştı bana.

Sevimli, milletvekilliği için başvurmuş ama listeye alınmamıştı.
Sevimli’yi milletvekilliği için uygun bulmayanların Bursa gibi çok önemli bir ilde genel seçimin hemen öncesinde il başkanlığı için nasıl olup da uygun bulduğu da ayrı bir açıklama konusudur tabii.
CHP’de her şeyin mutlaka mantıklı, makul bir açıklaması da vardır zaten.
‘’Abi formülü’’ çevresinde ismi ortaya atıldığında ‘’dede formülü’’ yakıştırması da yapılmadı değil hani.
Ve bu nedenle de Sevimli ile CHP’deki geniş bir kesimin kimyası tutmadı.

Siyasette bir saat bile çok uzun bir süredir ve kesin konuşmamak gerekir ama Erhan Sevimli CHP’de jübilesini yaptı.
Umulurdu ki bu jübile daha şık olsun.
Olmadı.

Aday olacak imzayı bile toplayamadan ve CHP’nin kongresini de CHP’ye yakışan düzende ve düzeyde toplayamadan görevi Gürhan Akdoğan’a devretti Sevimli.
Onca deneyim bir işe yaramadı.
Politik bir hezimetle gitmek de Sevimli’ye uymadı.

68 kuşağından olan, CHP’ye zor günlerde önemli hizmetler yapmış, partiye sadakati kanıtlanmış, dürüst saygın bir isim olan Erhan Sevimli noktayı böyle koymamalıydı.
CHP’nin kaotik ortamı pek çok kişi gibi ona da bu tatsızlığı yaşattı.

Bu başarısızlıkta Erhan Sevimli’den kaynaklanan nedenler kadar Sevimli’nin arkasında duranların oynaklığının da rolü var.
Bu oynaklığın, kıvraklığın adı yeni CHP’de ‘’ince siyaset’’ oluyor.

‘’İnce siyaset’’in niteliklerinden biri şu:
Esnek siyaset.
Fikirler, ilkeler, duruşlar, oturuşlar, kalkışlar, destekler esniyor.
Lastik gibi çekiyorsun uzuyor bırakıyorsun kısalıyor CHP’de pek çok kişi.
Elastik üye ve etkili-yetkili isim çok.
Kaygan bir zeminde kıvıran, önden onaylayıp arkadan sırıtan çok.

CHP’de kimin kiminle olduğundan çok, son anda kimin kimle olduğu önemli.
İşte o son anda Sevimli’nin altı boşalmıştı bile.
Ve kongre salonuna aslında boşlukta geldi Sevimli.
Konuştuğumuzda umutlu olduğunu söylüyordu ama inandığını sanmıyorum.
Tüzüğü zorlayarak divan önünde adaylık için imza istemesi ise hoş olmadı.
Sevimli tüzüğün açık hükmünü nasıl bilmez?..
Divan başkanı hukukçu Yahya Şimşek’in bilmeyeceğini nasıl düşünür?..

Bütün bunlar bir yana…
Sevimli görevi devralışından devredişine dek yorgun, bıkkın bir görüntü çizdi.
İlde odasına hapsoldu sanki.
30 yıldır uzak olduğu yöneticiliğe döndüğünde (ki döndüğü CHP altüst olmuş bir CHP’ydi) uyum sağlayana, örgütü tanıyana, siyasete ısınana kadar olan olmuştu bile.

Sevimli ‘’eski CHP’’de kaldığı için ‘’yeni CHP’’de oluşan yeni siyaset yapma biçimlerine yatkın bir görüntü vermiyordu.
CHP il başkanlığın gerektirdiği enerjiden, kent gündemine hakimiyetten, örgütü çekip çevirme becerisinden uzak duruyordu.
Daha çok bir ‘’emeklilik meşgalesi’’ gibi görmüştü sanki CHP il başkanlığını.
Sami Kahveci ile birlikte ‘’iki yalnız adam’’ görüntüsündeydiler.
Bunu değiştirecek de çok şey yapmadılar, yapamadılar ya da.

‘’Tabanspor’a daha önce gönüllü olarak gitmek istedim. Benim satışım yapıldı. Tabanspor’da çalışmak benim için bir şereftir. \'
Erhan Abi, Gürhan Akdoğan’a görevi devrederken içlenip böyle demiş.
‘’Satış’’a vurgu yapmış.
Akdoğan’da partideki onca dönüş yüzünden Semazenleri anımsamış olmalı ki Mevlana’ya gönderi de bulunmuş:
‘’Dün dündür cancağızım, bugün bitti, yarına bakacağız’’ filan demiş.

Ah Erhan Abi ah!..
Siyasetin seviyesi yükseldi seviyesi.
Tabandan değil tavandan siyaset yapılıyor artık.
Senide o tavan getirmedi mi?..
Son anda tabansız çıkıp satan da çok oldu.

Gönül koydun belli ki Erhan Abi.
Koyma, üzülme.
Şimdi ‘’tavanspor’’dan amatör küme takımı ‘’tabanspor’’a döndün madem.
Önümüzdeki maçlara bakacaz artık.
Ofsaytsız goller, şikesiz politik maçlar dile