İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.

YAZAR YAZI

‘Demokratik baskı’ ihtiyacı

‘Demokratik baskı’ ihtiyacı

21 Temmuz 2011 Perşembe, 08:21

Nuray Mert /Milliyet.

Benim bildiğim, vicdanlı insanlar ‘güçlü’ye karşı, ‘güçsüz’den yana tavır takınır. Bu, ‘her durumda güçsüz haklıdır, koşulsuz her durumda desteklenmelidir’ demek değil. Ama güçlünün sesi zaten duyulur, güçlünün elinde zaten her türlü imkân vardır, güçlünün yanında saf tutan zaten çok olur. Hal böyle iken, Kürt meselesinin çözümünde sorumluluğu, suçu, tedbiri, Kürt siyasi hareketine yüklemek nasıl bir iştir anlamak zor.

Çatışmasız ortama çağrı
‘İktidarı, çoğunluğu, mevcut sistemi topyekûn topa tutalım, vicdanlı olmak adına, Kürt siyasal hareketi yanında ve koşulsuz saf tutalım’ demiyorum. Benim kabul edemediğim, ‘iktidar’ı, ‘mevcut sistem’i, ‘çoğunluğu’, olan biten karşısında sorumluluktan azade tutmak adına bin bir yol bulunması. ‘Şiddet’e karşı durmak insanlık borcu; ama şiddet sarmalının durması için önce, muazzam bir şiddet tekelini ellerinde bulunduran devletlerin şiddet kullanmasına karşı çıkmak, bunu hiç olmazsa sınırlamalarını beklemek gerekmez mi? Demokratik düzenler de söz konusu olsa, devletlerin ‘şiddet tekeli’ni ellerinde bulundurmaları meşru, karşı şiddet hamleleri gayrimeşrudur, ‘isyan’dır, ‘başkaldırı’dır. Evet, ama bir isyan hareketi almış başını gitmiş, kendine toplumsal taban bulmuş iken, şiddetin devre dışı kalacağı yeni bir düzlem inşa etmek adına, devletin şiddet kullanımını sınırlaması, çatışmasız bir ortamın sağlanması çağrısı yapmak anlaşılır bir şey değil mi?

Yazılanlara inanamıyorum
Yıllardır, tüm demokratik çevrelerin dillendirdiği ‘operasyonlar dursun’ çağrısı özetle budur. “Dursun ki, eline silah almış olanlara içimiz rahat bir şekilde, şiddeti reddetmeleri için çağrı ve ‘demokratik baskı’ yapabilelim” denildiğinde, bundan ‘Kürt siyasal hareketinin uyguladığı şiddeti görmezden gelmek, hatta kayırmak’ anlamı nasıl çıkar?
Kendine demokrat, solcu, insan hakları savunucusu diyen birçok insanın yazıp çizdiklerine inanamıyorum. Kürt siyasal hareketini en iyi bilen, insan hakları yaklaşımının en önde gelen savunucuları bile, çözüme giden yolda en büyük engel olarak, ‘özellikle Kürt hareketinde şiddetin siyasal bir işlev göreceğine dair inancın güçlü olması’na işaret ediyorsa durum vahim demektir. Kürt siyasal hareketinin şiddeti meşru bir siyasal araç olarak gören sol siyaset köklerinden yeşermiş olması bir vakadır. Kürt siyasetinde ‘neden ve hangi koşullar altında bu çizgi güçlenmiştir?’ sorusunu bile bir yana bırakabiliriz. Ama geldiğimiz noktada, şiddet ve çatışma sarmalına son vermek için asıl sorumluluğun, şiddet ve şiddet dışı tüm imkânları elinde bulunduran devlet ve iktidarda olduğunu kabul etmemiz, asıl çağrıyı onlara yönelik yapmamız gerekmez mi? Hakkaniyet bir yana gerçekçilik de bunu gerektirmiyor mu?
Birçok görüşüne hep karşı çıktığım, farklı düşündüğüm Cengiz Çandar’ın Radikal gazetesindeki son iki yazısında, geldiğimiz noktayı, ‘gerçekçilik’ açısından çok iyi özetlediğini düşünüyorum, okumayanlara hararetle tavsiye ederim. Çandar, “Ak Parti iktidarını olumsuz herhangi bir gelişmeden bağışık kılmak için aşırı gayretlilerin bildik yaklaşımlarının basmakalıp şablonlarını Silvan’a oturtma gayreti”ni çok güzel özetlemiş. (Radikal, 19 Temmuz 2011)

Çandar ilaç gibi geldi
Yazısı, bana ilaç gibi geldi. Keşke, birçok konuda görüşleri farklılaşan daha fazla insan, Kürt meselesinin çözümü, toplumsal barışın tesisi ve demokratikleşme gibi hayati konularda, böylesi bir makul ve ortak bir zeminde buluşabilse. Belki bir umut ışığı doğar, bir felakete davul zurna çalarak sürüklenmektense, serinkanlı bir gidişin önü açılır. Böylece, iktidara, muhalefete, Kürt siyasal hareketine birlikte ve güçlü bir çağrı yapabiliriz, ‘demokratik baskı’ oluşturabiliriz.
Böyle bir ortamda en son ihtiyacımız olan, iktidarcılık veya ulusalcılık ne adına olursa olsun, Kürt siyasal hareketine yüklenmekten medet ummak. Bu arada, bırakalım, sol geçmişinin komplekslerini, Kürt siyasal hareketinden çıkarmaya çalışanları; bırakalım, Kürt siyasal hareketi içinde çıkarmadıkları sesi, şahsi küskünlükler ile hareketten koptuktan sonra, ‘çoğulculuk’, ‘Kürt aydının sesi’ ve ‘özeleştiri’ diye mevcut iktidara pazarlamaya çalışanları. İktidar da, muhalefet de, demokratik çevreler de, bıraksınlar bu adamlardan medet ummayı. Bunlardan ne iktidara, ne Türklere, ne Kürtlere, kimseye hayır gelmez.

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
2930
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız