İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.

YAZAR YAZI

Hepimiz şehit olacaksak eğer beni listeden düşün lütfen.

Hepimiz şehit olacaksak eğer beni listeden düşün lütfen.

19 Temmuz 2011 Salı, 07:04

Bülent Aslanhan

18 Temmuz 2011 Çok zor ve bir o kadar acı dolu günler yaşıyoruz. Bazen söz bitiyor. Kuracak cümle kurmak zorlaşıyor.

Zaten kurulacak anlamlı bir cümlenin de hiçbir önemi yok.

Yanmış bedenleri ile toprağa verilmiş gencecik insanlarımızın acısı yakalamışsa yüreklerimizi ne desek boş.

Geriye bu karmaşadan siyasi yarar bekleyen nasırlaşmış yüreklerin hamaseti ve “intikam çığlıkları” kalır ki biliyoruz bu hameset ve çığlıklar yeni acılarımızı kışkırtır.

Sanki bir filmi yeniden izler gibiyim.

Bir savaş filmi gibi.

Yeniden izlerken sadece çatışma mekanlarını ve kullanılan silahları hatırlamıyor gibiyim. Tıpkı tekrar izlenen filmlerde bazı sahnelerin dekorunun hatırlanmaması gibi.

Sonuç hep akıldadır ama.

Acılar,ölümler, iyiler,kötüler, feryatlar, ağıtlar, yitirdiğimiz canlar, 'gök ekini biçmiş gibi' kaybettiğimiz gençler.

Geriye bir yığın demeç, açıklama, hesaplı-kitaplı kurulmuş duygudan uzak cümleler.

Bu hamaset cümleleri yüreği yanmış hangi ananın-babanın içini ferahlatır ki.

Karamsar cümleler kurmak, içimin kararmasından.

Akan kan duracak, yaşanan acılar bitecek diye umutlandığımız her an tekrar başa dönüyoruz gibi bir umutsuz-karışık duygu halindeyim. Yüzüm çok az gülüyor bu günlerde.

Çözüm umudunun büyüdüğü düşünürken, ruh halimi gevşetirken, yeniden şiddete ve silaha sarılanlara lanet okumak, yitirdiğimiz canlara içimiz yanarken, siyasilerin 1990 başlarındaki “konsepte” ve “açıklamalara” tekrar dönenmesi her şeyi anlamsızlaştırıyor.

Ben artık tüm açıklamaları T.Çiller-M.Ağar-D.Güreş’ten dinlediğim gibi dinlerken. Benzer kelimeler ve benzer cümlelerle yapılan açıklamalarla süreç en başa sarılırken. Nediyeceğiz ki, ne yapacağız ki! Yapsak/söylesek ne yararı olacak ki? Siyaseti etkileyen bir güç yaratamazsak gerçekten ne faydası olacak ki?

Görünen o ki herkes kolayı seçti ve kılıçlarını çekti. Yaklaşık 30 yıldır süren çatışma ortamını ve bu ülkede akan kanı durduracak “çok yönlü” çabalardan birisi daha tıkanmak üzere.

Kaygılarımız arttı. Ülkemiz giderek bir iç savaş iklimine doğru sürüklenebilir.

Bu iklimi hazırlayan, iyi niyetli olmayan siyasilerin, kötü bir dille sürdürdükleri bir kavgaya tanıklık ediyoruz hemen her gün. Günlük hayatta temas ettiğimiz insanlar ve siyasi aktörler ilkel dürtülerle, sıkıntıyı hissetmeyen, günlük siyasi çıkarlardan ve cümlelerden beklenti oluşturmuş dürtülerle davranıyorlar. Sorunun yakıcılığından uzak ezber cümlelerle sözde “fikir beyan ettiklerini/açıklama yaptıklarını” düşünüyorlar.

Keyifle dinlenecek bir türküye bile su şisesi fırlatacak bir hale getirilmiş toplum hangi umutlu adımı atacak ki.

“Savaşın değil,barışın dilini konuşmalıyız” diyen Sezgin Tanrıkulu’nun bile sesi kısılmışken, hangi umudu büyüteceğiz ki.

Uzatmayacağım.

Ben şiddetin, çatışmaların, savaşın acısını iyi bilirim.

Şiddetin hamasetini ise hiç bilmem.

92-95 yıllarında Siirt Devlet Hastanesinde, çatışmaların en yoğun döneminde, defalarca çatışma bölgesinden helikopterlerle sevk edilmiş askerlerimizin ilk müdahalelerini yaparken çokça bağırmışımdır “hadi, lütfen hadi biraz daha, lütfen biraz daha inat et, yaşamı yakala”.

Ellerimde kimi gencecik çocuğumuz tekrar hayatı yakaladı.

Kimini ilk müdahale sonrası hızla Diyarbakır Askeri Hastanesine sevk ettik ve tıbbi sonucunu öğrenemedik bile.

Kimini ise, tüm çabamıza rağmen kaybettik.

Döndükten sonra, hayatımın o yıllarını, acılarını, ellerimde yaraları, gözlerinde umutları genç ölümleri unutmaya çalıştım. Bu nedenle Barışı hep kutsadım. Hamaseti anlamadım. Hele “tuzu kuruların” hamasetine hep kulaklarımı tıkadım.

AKP’nin siyasetsizliği, dar görüşlülüğü ve savaş diline dönme isteği tıpkı Sırrı Süreyya gibi beni de şaşırtmıyor.

Ancak CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun “hepimiz şehit olmaya hazırız” açıklamasını anlamakta zorlanıyorum. Daha doğrusu anlamak istemiyorum. Hepimiz şehit olacaksak eğer beni listeden düşün lütfen.

Korktuğumdan ya da bu ülkeyi, insanlarımızı, gençlerimizi sizden daha az sevdiğimden falan değil. Eğer bir hüner olacaksa, hünerin şehit olmakta değil yaşamak ve yaşatmakta olduğunu hissetmemden. Sonuçta ben bir hekimim ölümü değil yaşama güzellerim.

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız