İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.

YAZAR YAZI

Erdoğan’ın talimatı, bir günlük boykot, seyyar heyet

Erdoğan’ın talimatı, bir günlük boykot, seyyar heyet

27 Haziran 2011 Pazartesi, 07:24

Can Ataklı/Vatan

Sevgili okurlar, yarın Türkiye Büyük Millet Meclisi tarihi bir güne tanık olacak. Sanıyorum 1991 ve 1999 genel seçimlerinden sonra yaşadıklarımızdan bile daha ilginç ve renkli sahnelere tanık olacağız. Herhalde bu, yüzde 50 oy aldığı halde AKP iktidarı için de buruk bir açılış olacak.

Eksikli yemin

Eğer bugün ilgili mahkemeler tutuklu sanıklar hakkında tahliye kararları vermezse, 550 milletvekilinden 8’i Meclis Kürsüsü’ne çıkamayacak ve yemin edemeyecek. Bu, Meclis tarihimizde bir ilk. Meclis’in böyle bir ayıpla yeni yasama dönemine başlaması ise bir başka talihsizlik.

Meclis’te yemin

Aslına bakarsanız milletvekili yemini sadece Meclis’te yapılır diye bir kural yok. Çünkü aksi hiç kimsenin aklına gelmediği için yasalara da yönetmeliklere de böyle bir şey yazılmamış. O halde Meclis Başkanlığı yemin törenine tutuklu olduklarından katılamayanlar için bir formül bulabilir.

Seyyar heyet

Kürt açılımı başladıktan sonra Habur’dan giriş yapan bazı PKK’lılar için “seyyar mahkeme” kurulmuştu. Habur’dan gelenlere usulen “Siz pişmansınız” denilmiş ve haklarında yasal işlem yapılmamıştı. Aynı yöntemle Meclis Başkanlık Divanı bir heyet kurar ve cezaevlerine gidebilir.

Yerinde yemin

Böylelikle CHP’nin iki, MHP’nin bir ve BDP destekli bağımsızların beşi bulundukları cezaevlerinde yeminlerini ederler. Çünkü zaten tutuklu milletvekilleri tüm haklarına kavuştu, bir yeminleri eksik, onun da bu yöntemle tamamlanması ve şekil şartının yerine getirilmesi mümkün.

Dokunulmazlık konusu

Bu arada bir noktaya daha değinmek istiyorum. Mahkemeler tutuklu sanıkların işlediği suçların devlet aleyhine olduğunu ileri sürerek anayasanın “bu durumdaki kişiler dokunulmazlık alamazlar” maddesine atıfta bulunarak tahliye taleplerini reddediyor. Bu büyük bir yanlış ve hukuksuzluk.

Yargılanabilirler oysa

Çünkü dokunulmazlık farklı bir kavram. Milletvekilliği devam eder ama dokunulmazlığı olmaz. Tutuklu sanıklar Meclis’e girseler bile haklarındaki davalar devam edecek, bu kişiler daha baştan dokunulmazlık hakkına sahip olmayacaklar. Bu bilindiği halde engellemek siyasi karardır.

Bir günlük boykot

Tutuklu milletvekilleri tahliye edilmeyen CHP ve MHP henüz “kınamak” dışında net bir tavır sergilemedi. BDP’liler “Meclis’i boykot edeceklerini” söylüyorlar. CHP ve MHP ise bu konuda kararsız. Ancak bu iki parti “bir günlük boykot” ile tavırlarını ortaya koyabilirler.

Sadece AKP yemin eder

Yarın Meclis toplandığında CHP ve MHP içeri girmeyebilir. BDP’nin girmeyeceği kesin gibi. Böylelikle sadece AKP’li milletvekilleri yemin ederler. CHP ve MHP ikinci oturumda Meclis’e gireceklerini ilan ederler. Başkan CHP’li olacağı için oturumu bir gün sonra toplanmak üzere kapatır.

Yemin iki günde olur

Çarşamba günü Meclis tekrar toplanır. Buna AKP’liler ister katılır ister katılmaz, ama CHP ve MHP “tutuklu olanların eksiği” ile tam kadro gelir ve yeminlerini ederler. Bunun faydasını sorarsanız, muhalefet iktidara yeni anayasa konusunda vereceği desteğin gücünü göstermiş olur.

Sıfır kilometre anayasa

Başbakan Erdoğan seçim kampanyası boyunca hiç ipucu vermediği yeni anayasayı “sıfır kilometre araba” benzetmesiyle meclis açılmadan gündeme getirdi. Hayli etkili bir konuşmayla “uzlaşma” arayacağını da ilan etti. Ancak tutuklu milletvekilleri için bugün bir çare bulmak zorunda.

Uzlaşma- dayatma

Başbakan’ın “milli irade dışında vesayet tanımayız” sözlerinin mahkemelerce dikkate alınacağı ihtimalinin yüksek olduğunu düşünüyorum. Yani tutuklular serbest bırakılabilir. Tersi olursa Erdoğan’ın sözlerini uzlaşma değil dayatma olarak okumak daha doğru olur.

Ortalık karışır

Tutuklu milletvekillerinin serbest kalmaması halinde çözüm Meclis’e kalacaktır. İktidar bunu “sıfır kilometre anayasa” içinde çözmek isteyecek ve kendi taleplerinin kabul edilmesi için muhalefeti zorlayacaktır. Muhalefet AKP anayasası ile kendi milletvekillerini kurtarma arasında kalacaktır.

Uzlaşı zorlaşır

Açıkçası muhalefetin AKP zihniyetindeki bir anayasaya tam destek vermesi zordur. Üstüne AKP bunun için tutuklu milletvekilleri konusunu dayatırsa çözüm ve uzlaşma çabaları ağır darbe yiyecektir. Sonuçta uzun bir süreyi anayasayı yapamama patinajı ile geçiririz ki sonucu kaos olur.

Aklın yolu bir

Ne kadar aksi söylenirse söylensin, hepimiz biliyoruz ki, eğer Başbakan “Serbest bırakın” derse, kendisine direnecek yargı gücü yok. Başbakan bunu yapmalıdır. İstikrar ve huzurun sağlanmasında önemli bir adım olacaktır. AKP’nin kendi ayağına kurşun sıkmasının âlemi yoktur.

Bu tahrik de nedir?

Sevgili okurlar; seçim sonuçlarını bir kenara bıraktık ve 9 milletvekilinin durumuna kilitlendik. Hatip Dicle’nin milletvekilliğinin düşürülmesi, 8 tutuklu milletvekilinin de serbest bırakılmaması siyaseti zora sokuyor. Buna bir de tahrikler eklenince durum iyice karışıyor.

Göstericiye Türk bayrağı

Silopi’de protesto gösterisi yapanlara polislerin “Türk bayrağı” göstermesi çok ibret verici bir olaydır. Türk Bayrağı’nın bir tahrik aracı olarak kullanılmasının affedilir tarafı olamaz. Ama bir bölge halkının da Türk bayrağına bu kadar öfkelenmesinin nedenlerini ortaya koymamız gerekir.

İş bu noktada artık

Silopi olayı göstermektedir ki, bölge halkının bir bölümünün Türkiye ile bir ilgisi kalmamıştır. Türk bayrağı bile onları tahrik etmekte ve sokağa dökmektedir. Demek ki artık herkesin aklını başına alması ve düşünmesi gerekir. Sorumsuz tutum ve davranışların Türkiye’yi getirdiği nokta ortadadır.

Bakan Çelik’in dramı

Bu hafta son olarak bakan Faruk Çelik’in dramını ele almak istiyorum. Bir yolsuzluk operasyonu nedeniyle kardeşi beş gün tutuklu kalan Faruk Çelik isyan ediyor ve “Kardeşimi suçsuz yere hapse atanlardan hesap sorulmalı” diyor. İsyanında haklıdır belki de, bu şimdi mi söylenir?

Daha önce neredeydiniz?

Faruk Çelik’e şarkıdaki gibi “daha önceleri neredeydiniz?” diye sormak gerekmez mi? Mahkemelerin “delil toplayamadık” diye itiraf ederek aydınları, gazetecileri, sendikacıları, askerleri hapiste tutmasına alkış tutan iktidarın bakanının aklı kardeşi hapse girince mi başına geliyor?

Ya bakan olmasaydı

Çok merak ediyorum, acaba tutuklanan kişi bakan kardeşi olmasaydı bu kadar çabuk serbest kalır mıydı? Çelik tutuklandığında “Hani yargı bağımlıydı, bakın bakan kardeşi bile tutuklandı” yayınları yapanlar, beş gün sonraki kararla ilgili neden tek satır yazmadılar? Ya da hiç utanmadılar mı?

Suçsuzluğu bilmek

Ancak en ilginç olanı Faruk Çelik’in “Kardeşim masum olduğu halde tutuklandı” diye konuşması. Demek ki insanlar masum oldukları halde tutuklanabiliyormuş. O halde yıllardır “masum olduğunu söyleyen” insanlara neden dönüp bakma gereği bile hissetmedi sayın bakan? Şimdi vicdanı rahat mı?

Ve en önemli soru

Şimdi bana göre en önemli konulardan biri Faruk Çelik’in kardeşini tutuklayan savcı ve hâkimlerin akıbetinin ne olacağı. Medyamız bu heyeti iyi izlemelidir. Tutuklayanlar nerelere sürülecek, serbest bırakanlar nasıl ödüllendirilecek? Bundan önce çok örneğini gördük çünkü. Bu kez de böyle olması şaşırtmaz.

Hepinize iyi haftalar..

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız