İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.

YAZAR YAZI

Hatip Dicle’nin hakkı verilmeli!

Hatip Dicle’nin hakkı verilmeli!

24 Haziran 2011 Cuma, 10:03

Fikri Sağlar/Birgün

Bu haftanın en önemli konusunun Suriye olacağını düşünürken hiç aklımıza gelmeyen bir vahim durumla karşı karşıya kaldık. Hoş burası Türkiye!

***
12 Haziran sonrası oluşan Meclis, bizim için son derece önem taşıyor. Çünkü tüm siyasi partiler 'yeni anayasa' yapacakları sözünü vermişti. 'Siyaset yapma biçimi ve devletin yeniden yapılandırılması' demokrasi ve özgürlükler için çok önemli.
Biliyoruz ki; hukukun üstünlüğüne inanılan bir ülkede “temel haklara dayalı, özgür ve örgütlü bireyin hak ettiği yaşam standartının kalitesi, ”anayasanın ruhuyla yakından ilişkili.
Değişen dünyaya ulaşmak, geri kalmışlıktan kurtulmak, sömürüye son vermek, adil paylaşımı sağlamak adına beklentiler yüksek. On gündür yaşanılan siyasi gelişmelere bakılırsa, yine mi hayal kırıklığı yaşacağız? sorusunu akla getiriyor. Ne kadar üzücü bir durum!..

***
Ana Muhalefet Partisi CHP’nin içindeki “çatışma” endişeli günlerin habercisi oluyor. Dün ülkede çalkantı yaratan haberler ise gelecekle ilgili son kalan iyimserliğimizi kaybettiriyor!

*** .
Hala genel seçimin ”sonuçları ve kesinleşmiş parlamento listesi” açıklanamadı. Seçilmiş 550 milletvekilinin il seçim kurulları tarafından mazbataları verilmiş olmasına ve TBMM'de yemin töreni günü yasalarca belirlenmiş bulunmasına rağmen hala YSK “listeyi” yayınlamıyor. Bu çok manidar bir durum. Galiba son yıllarda ilk kez seçim sonrası bu kadar uzun ve çalkantılı bir süreç yaşanıyor!..

***
Beklemenin nedeni yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Toplumun pek lehine olmayan gelişmeler yaşanıyor. Salı gecesi geç vakit YSK “pimi çekilmiş bombayı” Türkiye’nin üzerine attı. BDP destekli bağımsız Diyarbakır Milletvekili seçilen Hatip Dicle’nin milletvekilliği YSK tarafından düşürüldü. Diğer hak kazanan tutuklu milletvekillerinin durumu ne olacak? O henüz belli değil!
İlgili mahkemeler karar verecek. Dicle’nin durumu onlar için de bir “örnek” teşkil eder mi? Göreceğiz!.. Savcıların ilk takındığı tavırlara bakılırsa “tutuklu” durumda olan diğer milletvekilleri için de “tehlike çanları” çalıyor!..

***
Türkiye gerçekten şanssız bir ülke. Şanssızlığı, reva görülen “sömürü” düzeninden kaynaklanıyor. İnsan ve zamana değer vermeyen bir anlayış hep ön planda. Emeği ve yaratılan tüm kaynakları bir avuç çıkarcı için kullanan düzen mutlak iktidarını sürmek istiyor. O nedenle halkın taleplerini değil, kendi geleceğini düşünüyor. Bu ülkede en fazla Kürtler sömürülmektedir. Bu güne kadar aç, işsiz ve kimliksiz Kürtler bırakılmıştır! Yaratılan düzende Kürtlerin hak ve özgürlüklerini savunacak kimseleri yoktur. O nedenle Meclis'te siyasetle sorunlarını çözmek, yurttaş olarak eşit haklardan ve adil paylaşımdan yaralanmak için kendi vekillerini seçmek istiyorlar. Bu doğal ve temel hakları. Kendini ifade etmekten korkmayan bir toplum olmak için güvendikleri vekillere sahip olmak arzusundalar. Seçim döneminde uygarca mücadele ettiler ve başardılar. Şimdi kazandıkları ve güvendikleri insanları kaybetmek istemiyorlar. Eşit yurttaş olarak tercihlerine “saygı duyulmasını” bekliyorlar.

***
Mücadele ettiler, kazandılar! Ve şuna inanıyorlar: Parlamentoda onları gerçekten savunan insanlar oldukça bu düzen böyle yürümeyecek. O nedenle yıllardır süren “kirli savaşın” devam etmesini istemiyorlar. 'Kan akmasın!' diyorlar.

***
Ama görülen o ki; Kürt sorununu çözmek, demokrasinin önündeki engelleri kaldırmak, hak ve özgürlükleri genişletmek Türkiye’yi çağdaş toplumlar düzeyine taşımak adına bir umut olan bu seçim farklı yönlere çekiştiriliyor. Zorla da olsa “gücünün” kaybolmasını istemeyenler var.

***
Bu düzenin kendini koruma ve iktidarını devam ettirme hedefinden vazgeçmeyeceği bilinen bir gerçek. Sivil iradenin önünde duranların yer değiştirmesi zaman alacak. Çünkü şimdi yeni bir çatışma ortamı hazırlanıyor. Hatip Dicle üzerinden “Milli irade ile hukukun üstünlüğü” karşı karşıya bırakılmaya çalışılıyor.

***
Aslında baştan kestirip atmamak lazım. Durum iki yönlü tartışmalı. Yani peşinen aldığı bu karar nedeniyle YSK’yı, “derin devlete” bağlama yanlışlığından uzak durmalıyız. Ama bir anlayışa da dikkat çekmeliyiz. Yargıç ve savcıların “Devlete karşı işlenen suçlarda devletten yana olan alışkanlığını” ortaya koymalıyız. YSK’nın aldığı kararı bu gözle yorumlamalıyız. YSK anlayışına uygun olarak yasaların emrettiğini katı bir şekilde uyguluyor. Bireyin haklarını değil, devletin gücünü korumaya devam ediyor. Niye “hukuka uygun davranıyorsun” diyemeyiz! Ama niye olayları bu kadar “çözümsüz” bırakıyorsunuz!” diyebiliriz!

***
Gerçek hukuk devletini oluşturmak istiyorsak TBMM, başta anayasa olmak üzere bugün özgürlükleri engelleyen, demokrasiye ve haklara aykırı olan yasaları ve onların kısıtlayıcı maddelerini kaldırmak zorundadır. Geç bile kalındı. 9 yıldır AKP iktidarı bu düzenlemeleri yapabilirdi. Demokrasi adına aksaklıkları giderebilirdi. Başbakan Erdoğan haklarını anayasa değişikliğiyle elde etmedi mi? O yasal düzenlemelerin devamı gelebilirdi!

***
Bugünkü durum öncelikle, “halkın tercihlerinin belirlenmesi” ve demokratik hakların tam oluşması adına değerlendirilmeli. Halkın önüne sandık kondu. Her parti ne yapmak istediğini anlattı. Halk bir tercih yaptı. Hatip Dicle ve KCK tutuklularının kendilerini temsil etmesini istedi.

***
Zaten “Kürt sorununu” çözmek isteyen herkesin, günümüzde ortak olduğu bir düşünce var. KCK Davası baştan beri hukuki değil, siyasi bir dava olarak görülüyor. Toplumsal barışın önünde engel olan anayasa ve yasalardaki tek kimliği koruyan, ülkedeki sosyolojik ve de siyasi gelişmelere uymayan, toplumsal beklentilerin çok gerisinde ve kültürel gelişmenin önünde duvar olan bu anayasa ve yasalar nedeniyle KCK davası açıldı.

***
Hatip Dicle’nin milletvekili adaylığındaki serüveni, YSK kararları, sonraki gelişmeler, demokrasi yoksunluğu ve kimliklerin yok sayıldığı gerçeği, tarihe ibret verici örnek olarak geçecek.

***
Her ne kadar YSK 1987, 1995 ve 1999 seçimleri sonrasında milletvekilliklerini düşürme kararları alındığını açıklıyorsa da, o kararlarla bu kararın siyasi ve toplumsal faklılıkları var. Kararlarda “değişen ve gelişen Türkiye’ye uygunluk söz konusu olmalı. Hukukun “dışına çıkın!” diyemeyiz. Hoş çıkıldığını biliyoruz! Yine de yargıya güvenimizin sonsuz olduğunu söylemeliyiz! Ancak hukuk, kamu vicdanında adaleti oluşturuyorsa “meşruiyet kazanır!”

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız