İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız.

YAZAR YAZI

‘Kimliğe oy’ ve ‘yeni statüko’

‘Kimliğe oy’ ve ‘yeni statüko’

19 Haziran 2011 Pazar, 10:04

Nuray Mert/Milliyet

Batmanlı Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ‘Güneydoğu Seçim Analizi’ yapmış, Akşam gazetesi de; özellikle Batman için söylediklerini ‘Hizmete Değil, Kimliğe Oy’ başlığı ile cuma günü manşet yapmış.
Buradan hareketle biz de bir ‘Türkiye Seçim Analizi’ yapalım, seçim sonrası Türkiye tablosunu anlamaya çalışalım. Şimşek, belli ki, seçim bölgesinde, bir ‘gerçeği’ görmüş, ama eksik görmüş.
Aslında, tüm Türkiye ölçeğinde insanlar, belirleyici ölçüde ‘kimliğe’ oy veriyor. Ama, genelde, ‘kimlik’ vurgusu yapanlar Kürtler olduğu için, bu ülkede ‘kimlik’ ve kimlik siyaseti denilince sadece Kürt siyasetleri anlaşılıyor. Oysa, insanlar, özellikle de bu ülkede öteden beri ‘kimlik’ diye özetlediğimiz, ‘kendini belli bir çerçevede tanımlama’ anlayışı içinde oy verirler. Siyasetin dilini ‘sağ’ ve ‘sol’ siyaset jargonunun belirlediği zaman dahi, kültürel, etnik, dini kimlikler önemliydi. Sağ ve sol siyaset dili tükendiğinde, kimliklerin belirleyici etkisi daha fazla öne çıktı.
Halihazırda, Türkiye’de insanlar öncelikle ‘kim daha iyi yönetiyor veya hizmet sunuyor’ diye değil, dünya görüşleri, inançları ve bunlara dayalı ‘gelecek tasavvurları’ çerçevesinde siyasi tercih yapıyorlar. Bu, insanların körü körüne bir kimlik temsiline yöneldiği anlamına gelmiyor. Nitekim, muhafazakâr kesimi temsil etme iddiasında birden fazla temsil ve bir o kadar da temsil çabası var, ancak tüm bunlar muhafazakâr oyların AKP’ye akmasını engellemiyor. İnsanlar bu noktada, bu temsil iddiaları içindeki seçenekler arasında, ‘kimin daha iyi yönetebileceği’ tercihini yapıyorlar.
Ancak sonuçta, muhafazakâr insanlar da, laikliği dünya görüşlerinin merkezine oturtanlar da, tıpkı Kürtlerin birçoğu gibi ‘kimlik’ eksenli siyasal tercih yapıyorlar. Bu kimlikler tabii ki, ayrıştığı gibi, zaman zaman örtüşen kimliklerdir. AKP’ye oy veren Sünni Kürtler ve CHP’ye oy veren Alevi Kürtler, kendilerini öncelikle nasıl tanımladıklarına göre tercih yapıyorlar.
Alevilerin büyük ölçüde CHP seçmeni olması da böyle bir durumdur. Sünni Müslüman çoğunluk karşısında, laikliği merkeze alan CHP; Aleviler için, her zaman en korunaklı yer olmuştur. Bunda yadırganacak bir şey yoktur. Son seçimlerde, CHP’nin laik kimliğini merkeze yerleştiren bir söyleme itibar etmemesi son derece olumlu bir adımdır. Bu süreçte, CHP’nin ‘katı laiklik’ anlayışını demokratikleştirmesi için bir fırsat doğmuştur. Ben bu hususu çok önemsiyorum. Ancak, bu CHP’ye akan oyların, öncelikli olarak laik kimlik veya muhafazakârlığa karşı bir kaygı temelli bir tercih olduğu gerçeğini değiştirmez.
İktidar partisine gelince, AKP seçmeninin asıl mayasını teşkil eden muhafazakâr sağ dünya görüşüdür. Bu dünya görüşü, Türkiye’de, AKP seçmenini bile aşan, toplumun ezici çoğunluğunu tarif edebilir. Diğer taraftan, AKP’nin muhafazakârlığı dönüştürme başarısı göstermiş olması, başarısının ölçüsünde ve devamlılığında en önemli etken oldu. Ancak bu dönüşümün, Türkiye siyaset tablosunun geneline yansıttığı renk, daha demokratik bir Türkiye değildir. Muhafazakâr demokrasinin sınırları, bazılarının korktuğu gibi dindar-muhafazakârlığın baskısı ile değil, sağ otoriter siyaset ve toplum algısı istikametinde belirlendi.
Halihazırda, Türkiye’nin son on yılda yaşadığı değişimin geldiği nokta, sağ-muhafazakâr siyasi temsilin toplum desteği ile tahkim etmeyi başardığı ‘yeni statüko’nun tescillenmesidir. Daha demokratik bir Türkiye hayal edenlerin, en az eskisi kadar güçlü ve en az eskisi kadar kırılgan bir yeni statüko ile karşı karşıya olduğunu kavraması ve daha fazla demokrasi talebinde ısrarlı olması, geleceğimiz açısından hayati önem taşıyor.
Daha fazla demokrasi talebini yeni statükoya ‘dilekçe’ yazarak gerçekleştirmeyi ummanın anlamsızlığı ve faydasızlığı apaçık ortada. Daha fazla demokrasi, dünyanın her yerinde ve tarihin her anında, daha fazla özgürlük isteyenlerin, taleplerinde eğilip bükülmeden ısrarcı olması ile mümkün olur. Büyük Türk demokratlarının, demokratikleşme konusunda iktidara tam vekâlet vermelerinin sonucunu gördük, vekâleten demokrasinin bu kadar olacağını artık anlasalar iyi olur.
‘Kimlik’ dediğimiz şey değişmeyen, dönüşmeyen bir şey değil, ancak tüm kimlikler veya daha genel bir ifade ile ‘siyasal-toplumsal kategoriler’ değişim ve dönüşüm süreçleri içinde kendilerini yeniden üretiyorlar. İsterseniz sözü uzatmadan Türkiye’ye getireyim; Türkiye’de, ulus devlet projesinin baskıladığı dinsel ve etnik kimlikler, bu proje zayıfladığında ve baskı hafifleyince ilk biçimleri ile su yüzüne çıkmış değil.

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
2930
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız