Bayram değil seyran değil Müslüman Kardeşler Türkiye'ye niye geliyor

17 Eylül 2014 Çarşamba, 07:59

Cumhurbaşkanı Erdoğan apar topar gittiği Katar’dan Arap dünyasında İhvan-ı Müslimin olarak tanınan Müslüman Biraderler ile döndü.

Mısır’daki ihtilal sonrası oradan kovulan bu İhvancılar, Katar’a sığınmıştı.

Katar’ın da İhvan’ı sevmeyen Suudi Arabistan’ın baskısı sonucu göndermek istediği bu “kardeşler”e yeni yer bulundu: Türkiye.

Suriye’den gelen 1 milyondan fazla mültecisi, IŞİD’i, Nusra’sı, ÖSO’su derken, bir eksik İhvan’dı o da tamam oldu.

Erdoğan ‘bir engel yoksa gelirler’ filan diyedursun, İhvancılar zaten gelmiş bile.

Bakın El Cezire Türk’ün haberine; İhvan-ı Müslimin’in Dış İlişkilerden sorumlu yöneticisi Amr Derrac Türkiye’ye gelmiş.

Haberi aynen aktarıyorum:

“Mısır'da geçtiğimiz yıl yaşanan askeri darbenin ardından ülkelerinden kaçarak Katar'a sığınan Müslüman Kardeşler (İhvan-ı Müslimin) teşkilatının üst düzey yöneticileri, bu ülkeden de ayrılıyor. Mısır İçişleri Bakanlığı, İhvan liderlerinin Katar'dan İngiltere'nin başkenti Londra'ya gittiklerini açıklamış, iki ülke arasında iade anlaşması olmadığını belirtmişti. Mısır Başsavcısı Hişam Berekat, ülkede yasadışı ilan edilen Müslüman Kardeşler teşkilatı üyelerinin gıyaplarında yargılandıklarını söyleyerek Cumartesi günü İnterpol'e tutuklanmaları için çağrıda bulunmuştu.

Mısır Diyanet İşleri Başkanlığı'nın eski vekili Cemal Abdülsettar da Katar'dan ayrılması istenen isimler arasında. El Cezire Türk'e konuşan Abdülsettar, Mısır İçişleri Bakanlığı'nı yalanlayarak 7 İhvan yöneticisinden sadece ikisinin Katar'dan ayrıldığını açıkladı. Abdülsettar, teşkilatın dış ilişkiler komisyonu Başkanı Amr Derrac'ın Türkiye'de olduğunu, ancak hangi şehirde kaldığını bilmediğini; yine Müslüman Kardeşler yöneticilerinden Vecdi Guneym'in de Derrac'dan sonra ülkeden ayrıldığını, ancak nereye gittiğinin bilinmediğini söyledi. Katar'dan ayrılmaları için net bir süre verilmediğini kaydeden Abdüsettar, Doha yönetiminin, Guneym'den, doğrudan ülkeyi terketmesini istemediğini, ancak ayrılması için dolaylı yollardan talep gittiğini ifade etti.

Henüz Katar'dan ayrılmayan Cemal Abdülsettar, kendisinin de İstanbul'a yerleşeceğini, geriye kalan dört kişinin ise şimdilik tam olarak nereye gideceklerinin henüz netleşmediğini belirtti. Abdülsettar, ani gelişen bir olay olması dolayısıyla ayrılması istenen kişiler arasında henüz bir koordinasyon olmadığını ve farklı kişilerin farklı yerlere yerleşebileceğini ifade etti.”

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin IŞİD’e karşı destek için gittiği Mısır’da görüştüğü Cumhurbaşkanı Abdülfettah El Sisi, uzun suratlı Amerikalı bakanı terslemiş: “Terörle mücadelede samimi olsanız İhvan ile savaşırsınız” demişti.

Benim asıl merak ettiğim Kerry’nin buna ne cevap verdiği, ama ajanslarda bu yok.

Ama Reuters haberinde, Kerry’nin Müslüman Kardeşler üyelerinin toplu yargılamalarına ve verilen ölüm cezalarına karşı Sisi’yi ikna çabalarına yer vermiş.

Yani İhvan henüz ABD’nin düşman listesinde yer almıyor.

Ama düne kadar IŞİD de yer almıyordu.

Bugün ise IŞİD’e karşı kurulan koalisyona katılmayan Türkiye’ye salvo atışlar başladı:

Wall Street Journal: “Ankara artık ABD’nin müttefiki değil, İncirlik yerine Erbil’e üslenelim”, “IŞİD’e yakın El Rafidain TV İstanbul’da yayına başlıyor”

NY Times: “IŞİD Ankara’dan terörist devşiriyor”, “IŞİD’in para kaynaklarının kurutulmasındaki en önemli engel Türkiye”

Washington Post: “Türkiye, IŞİD’e kırmızı halı serdi”

Newsweek: “IŞİD İstanbul’da 4 yaşındaki çocukları bile saflarına katıyor”

Le Monde: “Cihatçılar: İHH bizi Suriye'ye geçirecekti ama olmadı” The Times: “ IŞİD'in gelir kaynaklarından biri de, Türkiye sınırında el konan petrolün satışı\' The Economist: “Türkiye’de laikler köşeye sıkıştı” Frankfurter Allgemeine Zeitung: “AB Türkiye’ye IŞİD konusunda baskı yapmalı” Financial Times: “Türkiye, IŞİD tehdidi altında”

Le Figaro: “IŞİD’i başımıza Türkiye bela etti”

Bunlar Batı basınında son bir ayda atılan manşetlerden sadece bazıları. IŞİD’i kurduran Batı, şimdi Türkiye’nin tepesine biniyor.

Aydınlık gazetesindeki habere göre ABD Savunma Bakanlığı Pentagon, her yıl 5 bin Suriyeli muhalifin Suudi Arabistan’daki Amerikan üslerinde eğitileceğini açıkladı. Obama da IŞİD planını açıkladığı konuşmasında “Suriye muhalefetine askeri yardımlarımızı artırdık” demişti. PKK, ÖSO ve diğer cihatçı örgütleri kastederek “Sahada IŞİD’le savaşan güçlere desteğimizi artıracağız” ifadesini kullanmıştı.

Öte yandan Fransız haber ajansı AFP’nin geçtiği habere göre, ABD IŞİD’e karşı Suriye’de ikinci bir ordu kurma stratejisi yürütüyor. ABD, bu stratejide bölgede, Suudi Arabistan, Ürdün ve Türkiye’nin de içinde bulunduğu bölge ülkelerine dayanıyor dedi.

IŞİD’e karşı İhvan’ı mı öne sürecekler acaba diye düşünüyorum. Ne de olsa Suriye’deki Erdoğan Davutoğlu operasyonunun nihai amacı İhvan’ın Suriye’de iktidara getirilmesiydi. Ama tezgah ters tepti. İhvan, hem Mısır’da, hem Suriye’de büyük bir bozguna uğradı.

Özgür Suriye Ordusu denen oluşum da zaten ağırlıklı olarak İhvancılara dayanıyordu.

AKP’nin Körfez Araplarına düşkünlüğünü biliyoruz.

Ankara’nın ortasında Kurmay Yarbay pilotumuzu linç eden Kuveytli diplomatlardan bir özür dilemedikleri kaldı. Erbakan’ın gençliğinin andıran Kuveyt Büyükelçisi bir de posta koydu: “El kol hareketi yapmayın, efendi olun, yatırımlarımızı çekeriz!” dedi.

El Kaide’yi üreten başta Suudi Arabistan olmak üzere Körfez Araplarıdır.

Şimdi El Nusra ve IŞİD’in ardından bu Katar üzerinden yeni bir ihale geliyor gibi.

Tarih tekerrürden ibarettir anladık da bu kadar tekerrür de fazla yani.




Odatv.com

Kaynak : Hüseyin Vodinalı/Odatv.com