İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız.

HABER

NATO “şiddetli kınama” kararıyla yetinerek Suriye’yi ıskaladı

NATO “şiddetli kınama” kararıyla yetinerek Suriye’yi ıskaladı

27 Haziran 2012 Çarşamba, 08:23

Dün sadece Türkiye değil neredeyse tüm dünyanın gözü, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın grup konuşmasındaydı. Suriye’nin Türk jetini düşürmesinden sonra ilk kez kürsüye çıkan Başbakan Türkiye’nin yeni yol haritasını açıklarken, eş zamanlı olarak toplanan NATO krize ilişkin yaklaşımını netleştirdi.

NATO “şiddetli kınama” kararıyla yetinerek Suriye’yi ıskaladı. Diplomatik dille nasıl ifade edilir, bilmem, ancak amiyane tabirle Türkiye’yi açıkça sattı.

Oysa uluslar arası hava sahasında NATO üyesi ülkeye karşı gerçekleşen bu saldırı, tüm NATO’ya karşı bir saldırıydı.

Kınama kararına ekledikleri “bir daha olmasın” türünden açıklamaları, “Kahrol düşman al sana bomba” geyiğinden bile daha komikti.

Suriye jetimizi düşürdüğünde kimileri “Bunlar bu kadar beyinsiz mi, NATO üyesi bir ülkenin uçağını neden düşürsün?” diyerek Türkiye’yi karşı komployla suçlarken, bu ihtimali öngördüklerini düşünemediler veya art niyetli olmayı tercih ettiler.

Bu kuyuya sazan gibi atlayan ilk kişi tahmin edildiği gibi CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu oldu. Başbakanlık’taki bilgilendirme toplantısından sonra yaptığı açıklamada saldırıyı adeta Suriye’nin meşru hakkı olarak gören Kılıçdaroğlu, Rus yapımı Suriye füzesinden iktidar çıkarma umuduna kapıldı.

Okuyanlar hatırlayacaktır; son yazımda Suriye ve arkasındaki iradenin üç temel referans noktasına dikkat çekmiştim: 1-Türkiye’nin karizmasını çizmek istediler, 2-Savaş ve BM/NATO arasında tercihe sürükleyip ortada kalacağımızı varsaydılar, 3-İç siyasete benzin döktüler.

Dünkü gelişmelere baktığımızda şu ana kadar hesaplarının tuttuğu anlaşılıyor.

Suriye’ye uyarı

MHP’yi bir kenarda tutuğumuzda hem içeriden hem dışarıdan ciddi bir kuşatma altında olduğumuz aşikar. Bu çember yarılmazsa Türkiye hızla yalnızlaşır, içine kapanır ve “Büyük Devlet” iddiasını kaybeder.

Böyle bir ihtimali düşünmek bile istemem.

Türkiye artık makas değiştirip yıllar öncesindeki ürkek ve içe kapanık statüye yeniden dönemez, dönmemelidir.

Başbakan’ın dünkü meclis grup toplantısında açıkça ifade ettiği gibi; güçlü bir Türkiye kimliği bölgesel güç ve küresel oyuncu karakteriyle, uluslar arası rekabet gücü yüksek ekonomi, dış politika, demokratikleşme ve sosyal kalkınma hamleleriyle somutlaşır.

O nedenle çevredeki ve dünyadaki gelişmelere gözlerimizi kapatamayız.

Ne var ki, Türkiye’nin bu hedefleri karşısındaki tek engel, soğuk savaş döneminden kalma ittifaklar değil aynı zamanda batılı sözde dostlarıdır. Küresel denklemi az oyuncuyla kurup dış faktörlere kapatanlar, yeni oyun kurucu istemiyorlar.

Hem karşıdan hem yandan...

Ama Türkiye inandığı yoldan asla taviz vermeden yürümeli, denklemin bir parçası haline gelmeyi başarmalıdır.

Gelişmeler, Suriye’yi bu sürecin en kritik test alanı haline getirdi. Uluslararası kuruluşlar Türkiye üzerinden ortak oyuna tutuşur ve yalnızlaştırarak etkisini azaltmayı hedeflerse, kendi göbeğini kesmek zorundadır.

Başbakan’ın dünkü çıkışı bu manada çok önemlidir: “Türkiye yeri, zamanı ve yöntemini kendisi tayin ederek uğradığı haksızlık karşısında uluslararası hukuktan doğan hakkını kullanacaktır.”

Yani, “meşru müdafaa hakkı” saklıdır. Başbakan’ın dün ısrarla üzerinde durduğu gibi, zaman, tarih yazma değil yapma zamanıdır: “Kimin yazdığına, kimin okuduğuna karışmayız.”



Başbakan bu ifadeyi biraz daha açtı. Dedi ki: “Türkiye’nin angajmanları değişti, Suriye’den gelecek her türlü askeri unsur artık tehdit unsurudur.”



Tercümesi şudur: En ufacık hatanı asla affetmem.

Savaş yetkisi

Doğrusu da budur. Uluslararası hava sahasında Türk jetini düşürerek Türkiye’nin caydırıcılık gücünü test etmeye kalkanlara haddi bildirilmezse sözün değeri kalmaz.

“Had bildirme” illa savaş ilanı demek değildir. Sınır ihlali yapan Suriye uçaklarının düşürülmesi, Suriye’deki PKK kamplarının vurulması, muhaliflere her türlü desteğin verilmesi gibi birçok seçenek sıralanabilir.

Kullanmaya niyetli olmasanız bile “savaş kartı” her zaman masada durmalıdır. Bu minvalde hükümet meclis tatile girmeden önce tezkereyle savaş yetkisi alsa iyi olur.

Şu anda yürüttüğümüz kontrollü kriz yönetimi, arkasında “savaş kartı” yoksa zamanla cılızlaşır ve etkisini kaybeder.

Başbakan’ın grup konuşmasındaki “kararlı” tavrının aksine bir hükümet üyesinin “savaşmaya niyetimiz yok” türünden açıklaması, samimiyet içerse bile stratejik açıdan hatadır.

Dün AK Partili vekiller arasında en fazla alkış alan Başbakan’ın şu sözü aslında işin özetidir: “Türkiye’nin dostluğu ne kadar değerliyse gazabı da o kadar şiddetli ve kahredicidir.”



Aksi halde; Başbakan’ın ifadesiyle “kadastro mühendisleri” bölgede yeni haritalar oluşturur, 376 milyar dolara çıkan dış ticaret hacmini 2002’deki 88 milyar dolar seviyesinin altına düşürür, sosyal kalkınma ve demokratikleşme hamleleri akamete uğrar, AB hedefinden uzaklaşır şamar oğlanına dönersiniz.

Başbakanın dünkü grup konuşmasını dikkatlice izlediğimde, sürecin çok iyi tahlil edildiğini ve kararlı bir pozisyon alındığını görüyorum. Askeri angajmanların değiştirilmesini bu bağlamda çok stratejik buluyorum.

Allah Türkiye’nin, inananların, sadece halka ve hakka teslim olanların yolunu açık eylesin.

Kaynak : Şamil TAYYAR /STAR

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız