İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.

HABER

Kadınların dayak yeme özgürlüğü...

Kadınların dayak yeme özgürlüğü...

27 Eylül 2011 Salı, 09:52

Başbakan önce Mısır’da laiklik konusunda bir nutuk verdi. Ardından Tuna Kiremitçi “TV dizilerinde neden türbanlı kadınlar başrolde filan değil?” şeklinde bir soru attı ortaya. Bu iki konu tartışılırken devreye Bursa Müftülüğü de girdi.

Başbakan’ın laiklik üzerine söyledikleri ise hem şaşırtıcı hem değil. Çünkü bu nutuk tam anlamıyla bir politik marketing [pazarlama] gereğidir ve geçmişte pazarlamacılık yapmış bir “usta”dan bundan başkası da beklenmezdi. Olayı “ını nı nıııın” diye tartışmak yerine çıplak gerçeği görmek yeterli.

Bir yanda İsrail’e “vururken” öbür yandan da ayarı tutturmak lazımdı. Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da esen “Arap baharı” rüzgârının Batı emperyalizmine dönük fırtınaya dönüşmemesi için, siyasi İslam’a karşı kırmızıçizgiler de çizilmeliydi. Çünkü Arap sokaklarında güçlü bir laiklik rüzgârı filan yerine tam tersi bir rüzgâr esiyor. Çubuğu tersine bükme işi de elbette Obama’ya değil Erdoğan’a düşüyor. Ilımlı İslam kavramının cılkı çıktığından, şimdi pekâlâ “ılımlı laiklik” sayesinde bu işin üstesinden gelinebilir. Yeter ki neo-Osmanlıcılık misyonuna halel gelmesin.

Öte yandan Erdoğan’ın laiklik kavramının tanımını değiştirerek yaptığı, kelimenin tam anlamıyla bir takiyye var ki, evlere şenlik. AKP’nin öncelikli hedefi “laik devlet”ten daha çok “seküler toplum”dur. Yani bir yanıyla kitle mobilizasyonunu aktif tutabilmek için toplumun önce tamamen muhafazakârlaşması ve böylece daha fazla dindarlaşması lazım... Açıkçası, toplumun yüzde 50’sinin “rızasını” almakla yetinmeyip geri kalan yüzde 50’nin “arıza” çıkarmasını önleyecek şekilde sindirilmesi şart. Yoksa, devlet dediğin kurum, bir iki anayasa değişikliğiyle zaten hale yola getirilir. İşte bu yüzden Başbakan ikide bir “kişiler laik olmaz devlet laik olur” diyor. Yani mesela? Şimdi bir de devlette demokrasi olsun yeter, Başbakan’ın demokrat olması şart değilmiş mi diyeceğiz?

Ayrıca TV dizilerinde öpüşen, sevişen, kocasına ihanet eden türbanlı kadınların olmayışının sebebi toplumun muhafazakârlaşmasındaki strateji ve taktikler bağlamında aranabilir. Mesela TV dizilerinde yok ama gazetelerin üçüncü sayfa haberlerinde gözü bantlı birçok türbanlı kadın var. Çünkü bu ülkede kadınların yüzde 65’inin başı örtülü de ve onlar da pekâlâ bu tür olaylara karışıyorlar. Ama türbanlı bir kadına toplumsal aktör olarak böyle rol biçmek şu iktidar koşullarında hiçbir TV senaristinin harcı değil elbette... Yani türbanlı kadınlara, sırf türbanlı olduklarından, “kötü kadın” rolü zinhar biçilemiyor. (Kaldı ki Mehmet Tezkan’ın da işaret ettiği gibi türbanın kadınları özgürleştirmesinin bir masal olduğu en azından Müslüman kesimlerin cirit attığı iş hayatında ispatlanıyor. Buralarda hiçbir kademede türbanlı yönetici kadının öne çıkamadığı kesin bir olgu. Çünkü kadının “işi” evinde oturmak.)

Ama işin asıl encamı Başbakan’ın laiklik nutkundan, TV dizilerinde türbanlı kadın tartışmasından sonra Bursa Müftülüğü’nün kadın ve dayakla ilgili açıklamasıyla gözler önüne serilmiş oldu. Yurdun dört bir yanındaki hanelerde kadınların sopadan geçirildiği, kadın cinayetlerinin tarihin en yoğun olarak yaşandığı bir dönemde, ne beklerdiniz? “Yahu yazıktır günahtır, kadınlara eziyet etmeyin” gibi sözler mi? Yok daha neler...

Bursa Müftülüğü internet sitesinde aynen şöyle deniliyor: “Bir insanın her zaman neşeli, mutlu olması hoş olurdu. Ama, bu mümkün değildir. Eşinizin sinirli olmasının nedeni sizinle hiç ilgili olmayabilir. Ona saldırı hakkı tanımak gibi güzel bir armağan verirseniz fırtınaya fırsat vermezsiniz. Fırtınalara fırsat verin. ‘Bu adam beni deli etti’ diyorsanız, bırakın fırtına essin, arkasından sağanak yağış gelsin, sonradan çiçekler açacaktır.”

Yani? Ey kadınlar, dayak yeme özgürlüğünüzü kullanın. Sadece varlığınız değil, yediğiniz dayak da kocanıza bir armağan olsun! Kocanızın her yumruğunda yüzünüzde güller açsın!

Ve fakat kadınların yüzde 65’i türbandan yana ve yine kadınların yüzde 60’tan fazlası AKP’ye oy ve müftülük fetvasına kulak veriyor. Kadınlar bu coğrafyada ancak böyle mi “özgürleşiyor”? Yoksa bu coğrafyada özellikle kadınlar için insan hakları, sadece “kul hakları” mı?

Biliyorum, bu konuda en son söz ve asıl cevap hakkı elbette rıza gösteren değil, arıza çıkaran kadınlarındır.

Ancak şunu söylemeden de edemeyeceğim: Cici beyler, cici hanımlar, yani cici liberaller. Özgürlükçüyüz filan diyorsunuz ama kesinlikle özgürlükçü değilsiniz. Üstelik Bursa Müftülüğü’nün fetvasına bile sessiz kaldığınız sürece şu sözü de hep işiteceksiniz:

Özgürlükçü değilsiniz üstelik düpedüz salaksınız!

Kaynak : MELİH PEKDEMİR/Bİrgün

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız