Böylesi görülmedi

06 Haziran 2011 Pazartesi, 08:20

Burhan Ayeri /AKŞAM

Yıllar yılı futbol sahalarında şu slogana tanık olduk; '... basın, bunu da yazın'. Kim kızarsa kızsın, bu tezahüratı ekran karşısında defalarca tekrarladık. Hangi kanala mı? TRT-1. Ahmet Böken'in Moderatörlüğündeki 'Seçme ekip' Kemal Kılıçdaroğlu'na 'Linç girişiminde bulundular'. Ekibin diğer üyeleri şunlardı:
'Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı. Bitlis eşrafından Yazar Ergun Babahan. Yazar Oral Çalışlar. TRT Türk Yayın Yönetmeni Ümit Sezgin-Tarafsızlığa en yakın durandı-.'
Bu takım, karşısındaki siyasi parti liderine devamlı, saldırıp, durdu. 'İktidar Ağzı' oldular. Arada, harakiri yapanlar gördük. Ekrem Dumanlı, kendi gazetesinde çıkan 'Haberden, habersiz'. Mahcup oldu. Karşı saldırıyla ayıbını geçiştirmeye çalıştı. TRT Haber Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Böken'i ise şaşkınlıkla izledik. Bu nasıl idare, en azından onun yansız olması gerekmez miydi?
...
Kendilerine 'Kamu Yayıncısı' denilmesini arzulayanların rengini biz biliyorduk. Sanırız artık öğrenmeyen kalmadı. 'Devlet Televizyonu' olması gerekenler 'Hükümet Televizyonculuğu'nu tescil ettirdiler. Bayan Kılıçdaroğlu'nun-Selvi ya da Sevim- söylediklerini de hatırladığımızı belirtelim. Neydi bunlar; 'Kemal Bey'le kavga etmek mümkün değildir. Çünkü sinirleri alınmış gibidir'. Gerçekten, ekran başındakiler buna tanık oldular. Bırakın asabının bozulmasını, karşısına oturtulmuş 'Özel Tim'i mahvetti. Hele Dumanlı'ya, 'Genel Başkan Yardımcımızın kınaması, senin gazetende de yayınlandı. Görmedin mi?' deyişi tam anlamıyla Şah Mat'tı. Dileriz, birilerinin azıcık da olsa 'Utanma duygusu kalmıştır'. Unutmadan ilave yapalım. Cumhuriyet Halk Partisi ile hiçbir organik bağımız yok. Birileri bizi karalamaya kalkmasın.
- - -
Liderlerin 'Nabza göre şerbet vermesi' doğal. Konuşma yaptıkları yöreye göre giyim-kuşam ve de dertleri dillendirme önemli. Mesela Süleyman Demirel, konuşmasını bölge ağzıyla yapardı. İnsanların isimlerini iyi ezberlediğinden, miting alanında gördüklerine adlarıyla seslenirdi. Bu parti genel başkanlarının da 'Aynı yolu denediklerini' fark ediyoruz. Recep Tayyip Erdoğan, bıraktık özel aksesuar takmasını, dertleri iyi okumakta. İzmir'deki son mitingde, gözlerimizi kapatsak Mustafa Kemal Paşa'yı dinliyoruz, sanırdık; 'Muassır medeniyet'e varıncaya kadar 'Nutuk alıntılarına pes dedik'.
...
Devlet Bahçeli'yi atlamayalım. En çok kullandığı 'Bunlara atın tokadı', 'Baba esintisi'. O da ne derdi; 'Basın tokadı taaa Çin-i Maçin'den duyulsun'. Oyu çok ya da az tüm siyasetçilerin 'Ortak Yürütmesi', meydanlardan adam seçip, onlarla diyalog kurmak. Bu tarza, tek eklentiyi Kılıçdaroğlu yaptı; 'Pankartlardaki yazıları okumak'. Hepsine güç, kuvvet diliyoruz. Son barutların kullanılacağı 'Kader Haftası'na girdik. Yine Baba'dan alıntıyla tamamlayalım; 'Az kaldı, yakında perçem düşer kel görünür'.
- - -
Uyan Türkiye sezon finali yaptı. Doğrusu Star'ın yetkilisi olsak, bunu engellerdik. Mesut Yar'ın kurgusu dört mevsimlik. En çok da yaza uygun.
...
Kral TV'deki 'Balkanika TV-Müzik Ödülleri' gecesini fark edince sevindik. Ancak, simültane tercüman yoktu. Hiçbir ön hazırlık yapılmamıştı. Bir süre sonra sıkılıp, zapladık