İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız.

HABER

Patrona 15 yıl ya devlete?

Patrona 15 yıl ya devlete?

07 Temmuz 2011 Perşembe, 07:37

İstanbul Halkalı’da meydana gelen ve 31 kişinin öldüğü sel felaketinde Pameks Tekstil’e ait serviste ölen 8 kadın işçiyle ilgili savcı sorumlular hakkında 15 yıl ceza istedi.

Halkalı’daki Pameks Tekstil fabrikasında çalışan Güldane Çiftçi (22), Özlem Ünal (19), Bircan Karataş (21), Naciye Karadeniz (47), Altun Yüksek (46), Fikriye Özentürk (43), Nuriye Can (37), Nebahat Salkım (39) isimli 8 işçi 9 Eylül 2009 tarihinde işe gitmek için bindikleri kapalı kasa servis aracının sel sularına kapılması sonucu hayatını kaybetti. Faciayla ilgili Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede selde hayatını kaybeden 8 işçinin olay günü kapalı kasa kamyonetin arkasında iş yerine gittikleri, servis aracından inmek istedikleri sırada sel sularının birikmesi neticesinde araç içinde kalarak öldükleri belirtildi.

BİLİRKİŞİ ‘SEL’İ SORUMLU TUTTU

Davayla ilgili olarak mahkeme heyetinin talep ettiği son bilirkişi raporu ise önceki gün mahkemeye ulaştı. Raporda sel felaketi asli, sanıklar ise tali kusurlu bulundu. Savcı sanıklardan Servis Sürücüsü Mehmet Oğur’un beraatini talep ederken sanıklardan Pameks Tekstil’in Sahibi Mehmet Cevdet Karahasanoğlu ve İdare Müdürü Ferit Göncü’nün hazırlanan bilirkişi raporu, tanık beyanları, olayın oluşumundaki zararın büyüklüğü, ölü sayısının fazla oluşu dikkate alınarak olayın oluşumunu engellemek amacıyla önlem almadıkları gerekçesiyle “Taksirle adam öldürmek” suçundan 3 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti. Mahkeme heyeti eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.

‘ASIL GÖREVİNİ YAPMASI GEREKEN DEVLET’

Konuyu gazetemize değerlendiren Avukat Ayşe Batumlu 29 Aralık 2005’de 5 kadın işçinin, Bursa’da Özay Grup Tekstil’de çıkan yangında yaşamlarını yitirdikleri olayı hatırlattı. “Bu olayda işverenin kusuru o kadar çoktu ki, bunun adı olsa olsa cinayetti. Kimyasal madde ve elyaf bulunan iş yerinde yangına ve benzeri risklere karşı gerekli önlemler alınmamış, havalandırma tertibatı dahi yapılmamıştı. Bursa 4.Ağır Ceza Mahkemesi, fabrika sahibine “Tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu ölüme sebebiyet verme” suçundan 10 yıl hapis cezası verdi ama, bunu 182 bin TL para cezasına çevirdi. Oysa işçilerin sigortası dahi yokken,fabrika ve içindeki makineler 4 milyon TL’ye sigorta ettirilmişti. İşçiler kaçıp gitmesin düşüncesiyle işçilerin üzerine kapı kilitlenmişti. Üstelik eğer devlet gerekli denetimleri yapıp bu para cezasını daha önce vermiş olsaydı 5 kadın şimdi yaşıyor olacaktı” dedi.

‘YENİ ÖLÜMLERİ ÖNLEYECEK TEDBİR YİNE ALINMADI’

Halkalı’da da sel nedeniyle servis araçlarında boğularak yaşamını yitiren 4 kadın işçinin cinayete kurban gittiğinin açık olduğunu vurgulayan Batumlu, “Çünkü servis taşımacılığına uygun bir vasıtayla taşınmadılar, o gün iş tatil edilmedi, iş yerinde de önlem alınmadı. Bu anlamda bilirkişilerce verilen haksız raporu kabul etmek mümkün değil. Savcı Uğur Başar’ın mütalaasında belirttiği gibi, kusurun belirlenmesi, kanıtların değerlendirilmesi, olguların saptanması, kusurun olup olmadığı ile derecesinin tespiti hukuki değerlendirmeyi gerektirir ve bu yargıcın görevidir, bilirkişi bunu yorumlayamaz. Yargıç, hakkaniyete uygun ve kamu vicdanını rahatsız etmeyecek şekilde karar vermeli. Savcının, fiilin “taksirle cinayet” suçu olduğuna dair mütalaası hakkaniyete uygun bir görüş. Ancak burada da verilecek cezanın para cezasına çevrilmesi çok muhtemel. Şunu ısrarla vurgulamak gerekir ki, mahkeme en ağır cezayı da verse, caydırıcı olmakla beraber sorunu çözmekte tek başına etkili olmayacaktır. Devlet denetimleri yapmalı ve gerekli yaptırımlar uygulanmalı ki bu cinayetler bir daha yaşanmasın. Maalesef buna dair çok somut adımlar atıldığını göremiyoruz. Bu gün pek çok iş yeri neredeyse bomba üzerinde. O kadar çok ihlal var ki. Maalesef bu koşullarda yarın başka bir yerde başka bir yangın, sel, göçük ya da benzeri bir felaketle başka işçilerin ölümü de söz konusu olabilir. Bu yüzden aslolan öncelikle denetim mekanizmalarının ve yaptırımların işletilmesidir” dedi. (İstanbul/EVRENSEL)


--------------------------------------------------------------------------------

ADALET YERİNE GETİRİLMELİ GEREKLİ TEDBİRLER ALINMALI

Av. Devrim Avcı: Mücbir sebep, hukukta görevin, taahhüdün ve sorumluluğun yerine getirilmesine engel teşkil edebilecek nitelikteki haller olarak tanımlanır. Mücbir sebep kavramı hukukun temel kavramlarından biri olup hemen hemen bütün dallarında uygulaması söz konusudur. İstanbul’da 2009 yılında yaşanan sel felaketinde bir minibüsün arkasında işlerine taşınarak giden 8 kadın işçinin ölümüne sebep olan davada savcı bu olayın oluşumunu engellemek amacıyla ölem almadığı gerekçesi ile sanıklardan işyeri sahibi ve idare müdürünün taksirle adam öldürmek suçundan cezalandırılmalarını talep etmişti. Ceza Kanununun düzenlemesine göre, taksirle işlenen suçtan dolayı verilecek olan ceza failin kusuruna göre belirlenecektir. Bilirkişilerin de daha önce kamuoyunda tartışılan ve bu ölümlerin büyük oranda kusurunu sel felaketine bağlayan raporları, gerçekten kamu vicdanını yaralayan ve adalet ve hakkaniyet ölçülerinde olduğunu söylemek mümkün değildir. Burada tartışılması gereken husus kadınların ölümünde, sanıkların kusur oranlarında söz konusu olan sel felaketinin mi olduğu, yoksa işçilerine insanca işe gidip gelebilecekleri bir servis sağlamayan işverenin bu tutumumun mu kusurlu olduğu meselesidir. Elbette hukuk varsayımlardan hareket etmez ancak, diyelim bu sel olmaz da trafik kazası olması durumunda bu şekilde taşınan kadın işçilerin ölmesi bu kez de aracı kullanan şoföre mi kusur atfedilecekti? Ya da sel hiç yaşanmamış olsaydı işçi kadınların bu şekilde işyerine gidip getirilmeleri ne kadar işverenin hukuki yükümlülüğünü yerine getirdiğini gösterecekti? Dolayısıyla, öncelikle burada sanıkların gerçek sorumlulukları çerçevelerinde cezalandırılmalarının sağlanmasının yanında, bir daha bu şekilde sel felaketinin arkasına sığınılarak asıl yükümlülüklerine yerine getirmeyen işverenlerin insanca çalışma koşulları oluşturması için gerekli önlemleri almaya zorlanmasıdır.

Kaynak : EVRENSEL

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
123456
78910111213
14151617181920
21222324252627
282930
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2025 Bursa Bağımsız