Kılıçdaroğlu, 'Meclis'e gelin' çağrılarına yanıt verdi.
TBMM Başkanlığı’na aday olan Çiçek ile AKP ve MHP yöneticilerinin, “CHP, sorunun çözümü için Meclis’e gelsin” açıklamalarına, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan yanıt geldi. VATAN’a konuşan Kılıçdaroğlu, “Biz zaten Meclis’teyiz, dışarıda değiliz, CHP’den dışarı çıkan mı var?” dedi.
TBMM’DE bugün gerçekleşecek Başkanlık seçimi öncesi ortam yine gerildi. TBMM Başkanlığı’na aday olan Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek ve AKP yöneticilerinin “uzlaşma” çağrısı yaparak, “Önce Meclis’e girmeliyiz. ‘Cumhuriyeti kuran partiyiz’ diyen CHP’nin bu sorumlulukla hareket etmesi gerekiyor” sözlerine, CHP liderinden yanıt geldi. VATAN’ın sorularını yanıtlayan CHP lideri Kılıçdaroğlu, şöyle dedi: “Biz Meclis’teyiz zaten. Dışında durmadık. CHP’den dışarı çıkan mı var? Eğer çözüm var diyorlarsa bu şekilde çözülsün. İki milletvekili arkadaşımız olmadan yemin etmeyeceğiz. Kararlığımızı sürdüreceğiz. Eğer bu ülkede bir yurttaş, bir milletvekili adayına oy vermiş parlamentoya göndermiş ise halkın oyundan büyük bir şey yoktur. Halkın oylarına sahip çıkacağız.”
‘Hukuk katliamı var’
Kılıçdaroğlu, Tekirdağ’da yaptığı açıklamada da haklarında kesinleşmiş mahkumiyet kararı olmayan milletvekillerinin seçildikten sonra yemin etmesine engel olan herhangi bir yasa maddesi olmadığını söyledi. Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:
“Engel sadece iki tane yargıcın takdiri. Başka bir engel yok. Emir aldıklarını da söyleyebilirsiniz, her şey söyleyebilirsiniz. Oraya girmiyorum daha. Oraya girersek orda başka facialar çıkacak. Hukuk katliamı çıkacak o konunun altından. Yeri zamanı gelirse oraya da gireceğiz. Halkın oyunun üstünde başka bir güç yoktur. Yalnız CHP’liler yani adı üstünde halkın partisi olan CHP halkın oyunu satacak mı? Halkın oyuna sahip mi çıkacak? Ne yapacağız? Halkın oyunu sahip çıkacağız. CHP, ‘ne yapalım canım iki tane milletvekili varsın hapiste kalsın’ diyen bir parti olabilir mi? CHP, Anayasa’nın 90. maddesi varken, AİHM kararları varken, BM insan hakları ile ilgi sözleşmeleri varken ‘ben sözleşmeleri görmem, insan hakları da önemli değil, gerekirse bunları ayaklar altına alırım’ diyen parti olabilir mi? ‘Hukukun üstünlüğüne inanacağıma namusum ve şerefim üstüne and içerim’ diyor. Peki iki kişi hapiste, iki kişinin parlamentoya gelip yemin etmesi lazım. 8 kişin de parlamentoya gelip yemin etmesi lazım. Siz bunları görmez, duymaz işetmezseniz, halkın partisi olabilir misiniz? Parlamentoyu boykot etmiyoruz, saygımız var, başımızın üstünde.”
‘Güvenmiyorum’
AKP’nin kendileri açısından, verdiği sözler açısından güven verici bir parti olmadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle dedi: “Neden güvenmiyorum onu da söyleyeyim. Daha önce Grup Başkan Vekilliği yaptığım dönemde söz verdiler ve verdikleri sözü tutmadılar. Şimdi biz diyoruz ki, Siz söz mü vermek istiyorsunuz. Gelin oturalım, konuşalım. İstediğimiz şu; halk oy verdi, oy verdiği milletvekili seçildi, Meclis’e gelecek, yemin edecek o kadar. Hukukun üstünlüğüne inandığımız için. Bunları sokak sokak, kahve kahve, ev ev anlatacağız. Diyeceğiz ki, milletin iradesi sakatlanmıştır. Madem ki milli irade diyoruz, milli iradeye sonuna kadar sahip çıkacağız. Mücadelenin yolu budur. Bizim mücadelemiz kişisel değildir. Bizim mücadelemiz arkadaşı satmamanın mücadelesidir. Biz arkadaşlarımızı satmayız. Biz bir yumruk gibiyiz. Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz olacağız. Bizim mücadelemiz budur. Bizim ruhumuzda bu yatar. Bize oy vermeyenleri de seviyoruz.”
|