CHP'nin Bursa sınavı.

30 Mayıs 2011 Pazartesi, 07:35

Hasan Boztürk/Bursa Hakimi,yet

Zor bir süreçten geçtiler.

Önce genel başkan değişimi sonraysa parti yönetimlerindeki revizyon.

Ardından Bursa’da gerçekleşen görevden alma hadisesi.

Diğer taraftan ise halkın Kılıçdaroğlu’na gösterdiği teveccüh ile birlikte yakaladıkları olumlu hava.

Aynı zamanda AKP’nin mitingde gösterdiği başarının CHP’lilere yüklediği ağır görev.

İşte böylesi bir ortamda çokça merak edilen bir miting gerçekleştirdiler.

Zaman zaman şiddetini artıran yağmura rağmen, Kılıçdaoğlu Bursalılar’a seslendi.

Rahatlıkla söyleyebilirim ki, CHP’lilerin coşkusu üst seviyedeydi.

Gerçekten de oradaki vatandaşların hemen hepsinde bir inanmışlık görüntüsü hakimdi.

Yani, iktidara yürüdüklerini düşünürcesine Kılıçdaroğlu’na tezahüratta bulundular.

Katılımcıların sayısına ilişkin ise yorum yapmak istemiyorum.

Ayrıca, alanın yapısı ve gazetecilere ayrılan yerden kuş bakışı genel bir görüntü alma imkanımız olmamasından dolayı tahmin yapmamız çok zor.

Nitekim, alanın etrafını gezme suretiyle biraz izlenim edinme şansını yakalamaya çalıştık.

Burada da miting alanının oldukça dar tutulduğunu gördük.

Sahne de alçak olunca ve dev ekranlar yetersiz kalınca miting alanında arkada olanlar net bir izleme olanağını bulamadılar.

Hal böyle iken, geçtiğimiz haftaki mitingle kıyaslama anlamında CHP adına iyimser olamayacağız ne yazık ki.

*

Kılıçdaroğlu’nun yaklaşık 30-35 dakika süren konuşmasının neredeyse tamamında Erdoğan’a eleştiri vardı.

Öyle ki; AKP iktidarının icra daireleri ve hapishaneler açtığı, kendilerinin ise fabrikalar açacağını söylemesi hayli dikkat çekiciydi.

Ağacın gövdesini kendisinin salladığını, dallarını da seçmenin sallamasını isteyen Kılıçdaroğlu, ‘Dikkat edin Recep Bey düşebilir’ ifadelerini kullandı.

Başta Kılıçdaroğlu olmak üzere tüm adayların Bursaspor kaşkoluyla sahneye çıktığı mitingde Kılıçdaroğlu CHP iktidarıyla yepyeni bir Türkiye vaadinde bulundu.

*
Netice itibariyle coşku açısından son derece üst seviyede, katılım ve ortaya çıkan görüntü anlamında beklentilerin altında kalan mitingin uzun süre tartışılacağını ifade ediyoruz.

Fakat, mitinglerin ölçü olmadığı, sandığa yansıyacak halk iradesinin daha önemli olduğunu belirtmek istiyoruz.

BİRLİK GÖRÜNTÜSÜ
VEREMEDİLER…
Miting öncesi bir çağrı yapmıştım ve Kılıçdaroğlu’nun mitinge muhalif olarak görülen mevcut milletvekilleriyle Gürhan Akdoğan’ın sahneye çağırılarak birlik mesajı verilmesini önermiştim.

Ki, CHP adına oldukça takdir edilecek bir davranış olacaktı.

Ama Kayyım Heyeti Başkanı Erhan Sevimli ve arkadaşları bu büyüklüğü gösteremediler.

Sadece Kemal Demirel miting alanında sahnedeydi.

Onun da davetle geldiğini sanmıyorum.

Abdullah Özer ve Onur Öymen ise yoktu.

Öymen’in yurt dışında olduğu bilgisi ulaştı bizlere.

Ancak, Özer için ne demeli?

4 yıl boyunca bu partide milletvekilliği yapan bir isim mitingde sahnede yer almaması anlamlı bir tavır mı?

Değil tabii.

Akdoğan ise mitingi biz gazetecilerle birlikte izledi.

ORGANİZASYONDA
AKSAKLIKLAR DİKKAT ÇEKTİ…
CHP’li yöneticiler ve özellikle Seçim Komisyonu Başkanı Ali Küçüksarı alınmasın ama, maalesef organizasyonda aksaklıklar gözlerden kaçmadı.

En önemlisi tabii, mitingin Gökdere’de yapılmış olması.

Yani, önceden Kent Meydanı’nı rezerve etmemesi.

Çünkü, Gökdere Meydanı’nda sahneyi görmek herkes için mümkün değildi.

Kalabalığın arkasında kalan partililer sahneyle göz teması sağlayamadılar.

Gazeteciler için ayrılan yer için ise ne diyeceğimi bilemiyorum.

Bir kamyonun kasasını bindirdiler bizleri, yanımıza da çok sayıda partiliyi doldurdular miting alanının içinde gibi hissettik vallaha.

Hem ayakta hem de sıkış tepiş vaziyet.

Bırakın not almayı ayakta durmakta bile zorlanılacak bir ortamla karşılaştık.