|
|
|
|
|
ATATÜRK Diyor Ki; |
Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz.
|
|
|
|
|
YAZAR YAZI |
|
Bölerek yönetmek: Nereye kadar?
30 Mayıs 2011 Pazartesi, 07:14
Kadri Gürsel/Milliyet
|
|
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın, TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner hakkında “Bunlar iktidara gelirlerse pornoyu da serbest bırakırlar” demiş olması, AKP’nin bölücü iktidar anlayışının son tezahürüdür.
Bir basın mensubu geçen cuma Arınç’a, “TÜSİAD Başkanı’nın internet yasaklarına karşı çıktıkları ve özel hayatın baskı altına alındığı yolunda açıklaması var” dedi ve bu konudaki düşüncesini sordu. Arınç öyle bir cevap verdi ki bu soruya, Türkiye’de internet özgürlüğünü savunanlar kendilerini suçlu ve ayıplı hissettiler.
“Boyner ve düşüncesindekiler iktidara gelirlerse her şeyi, porno sitelerini de, şiddet yayanları da, öldürme tarifi yapanları da serbest bırakabilirler” diye konuştu Arınç.
Arınç’ın bu sözleri, hümanist kültürden beslenmemiş aşırı muhafazakâr bir kafa yapısının basmakalıp ve kökleşmiş ön yargılarının ifadesi olmakla kalmıyor. Aynı zamanda Türkiye’deki dinsel muhafazakâr kesimi kendileri gibi olmayanlara karşı kışkırtıp, partileriyle bu küme arasında, sonucu AKP’ye oy olarak sandığa yansıyacak derin bir özdeşlik yaratmayı da amaçlıyor.
Kısacası, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “böl ve yönet” şeklinde özetlenebilecek iktidar stratejisiyle yüzde yüz uyumlu.
Seçim kampanyası stratejisi olmakla sınırlı değil sadece, bir iktidar olma ve iktidarda kalma anlayışının formülü, “böl ve yönet”.
AKP’nin bölücü söylemi, bir kesimle güçlü özdeşlik ve aidiyet ilişkisi kurarken, bir başka kesimi kendisine beter yabancılaştırıyor.
Bu bahiste yabancılaştırılan kesim, iyi eğitimli, modern ve nispeten özgür hayat tarzını benimsemiş kentli kadim orta sınıflardır. Bu etki, hayat tarzları ve beklentileri tu kaka edilerek sağlanıyor.
Son örnekte olduğu gibi, internet özgürlüğü mü istiyorsunuz? O zaman pornocusunuz, sapkınsınız.
Anayasal hakkınız olan özel yaşamınızın dokunulmazlığını vurguluyor, baskıdan mı yakınıyorsunuz? O zaman kesin zina ediyor, ahlaka mugayir işler çeviriyorsunuz.
İçki yasaklarına karşı mı çıkıyorsunuz? O zaman içkicisiniz, ayyaşsınız; tek derdiniz kafayı bulmak.
Dekolteniz bazılarının gözüne mi battı? O zaman kesin iffetsizsiniz.
Bu politik stratejinin uygulamasında, kentli modernler AKP’nin muhafazakâr hedef kitlesine pornocu, sapık, ayyaş ve iffetsiz insanlar olarak projekte ediliyor. Sonucunda, kentli modernlere karşı muhafazakâr kesimde artırılacak tepkinin AKP’ye oy olarak geri dönmesi bekleniyor.
Bu şartlar altında modernlerin endişesinin, iktidar hesabı nazarında AKP için ehemmiyeti yok. Çünkü bu sosyokültürel küme azınlık iken, AKP’nin hedef kitlesi olan muhafazakârlar ise çoğunlukta.
Modernlerin hayat tarzını, onlara tepki göstermeye zaten hazır olan muhafazakârlara gayrimeşru ve marjinalmiş gibi yansıtmak suretiyle, çoğunluktan oy almak... Türkiye’yi kimlikler, sosyokültürel kümeler, cemaatler paydasında bölerken, büyük parçaya el koyarak yönetmek... Hesap bu.
Tıpkı Aleviliğin AKP tarafından kampanya malzemesi yapılmasında olduğu gibi...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, seçim meydanlarında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Alevi kökenini diline pelesenk etti. Ne zaman Kılıçdaroğlu’nun Aleviliğine gönderme yapsa, meydandan yuh sesleri yükseliyor ve o yuhlar karşısında Başbakan sessiz kalmayı tercih ediyor.
Kılıçdaroğlu’nun hayatındaki en büyük pişmanlık herhalde “Statükonun Allah’ı Ankara’da” demiş bulunmaktır.
Halk arasında “herhangi bir durumun en büyüğü”ne gönderme yapmak için kullanılan bir ifadedir bu... Kılıçdaroğlu’nun bu ifadeyi “statükonun en büyüğü”ne işaret etmek için kullandığını ve bunu yaparken aslında kutsala yönelik herhangi bir kasıt taşımadığını herkes gibi Başbakan Erdoğan’ın da bildiğinden eminim. Ama meydanlarda Kılıçdaroğlu’nun sözünü her fırsatta hatırlatıyor.
Son olarak geçen Perşembe Nevşehir’de yine aynı konuyu açtı ve Kılıçdaroğlu’nu “Rabbe karşı edep dairesinin dışına çıkan sözler sarf etmekle” suçladı.
Haksız, kışkırtıcı ve tehlikeli ifadeler bunlar.
Bölerek yönetmeye kalkışanları bekleyen sonuç, bölünen parçaları yönetemez duruma düşmektir. Bölünerek yönetilmeye kalkışılan ülkenin sonu da Lübnanlaşmaktır.
Not: Pirincine gidilirken evdeki bulgurdan olunan yer Mısır’daki Dimyat’tır. Dün Dimyat yerine yanlışlıkla Midyat yazmışım. Düzeltirim.
|
|
|
|
|
|
|
Yazarlar |
|
AKP ‘darbeyi’ kapatacak
25 Ekim 2016 Salı, 12:14
|
|
AKP ‘suç ortağı' arıyor
Mustafa Ünal /ZAMAN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:28
|
|
Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Haziran 2015 Cuma, 09:21
|
|
Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez
Erhan BAŞYURT/BUGÜN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:16
|
|
Ya Koalisyon ya Başkanlık...
Eren Erdem/YURT
12 Haziran 2015 Cuma, 08:58
|
|
Kırılma noktası!
Güngör Mengi/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:45
|
|
AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?
İbrahim Kiras/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:42
|
|
Ali İsmail…
Bekir Coşkun - Sözcü
23 Ocak 2015 Cuma, 09:34
|
|
Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?
Mehmet Kamış/ZAMAN
14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39
|
|
Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi
Can Ertan /HABER
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57
|
|
Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik
Özgür Şen
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17
|
|
AKP’nin IŞİD çıkmazı
Hüseyin ALİ/Özgür Gündem
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10
|
|
Siyasi etik yasası çıkarılmalı
Serpil Çevikcan/Milliyet
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37
|
|
MİT’in sicili
Gültekin AVCI/BUGÜN
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17
|
|
İslamofobi ve provokasyon
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11
|
|
Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”
Hüseyin Özay/Taraf
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32
|
|
AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor
Zilar STÊRK/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25
|
|
Barışı, ancak özgürlükler besler
Hüda KAYA/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14
|
|
Bilim siyasetin elini öptüğünde...
Cüneyt Ülsever/YURT
11 Ocak 2015 Pazar, 10:19
|
|
Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı
Nazlı Ilıcak /BUGÜN
11 Ocak 2015 Pazar, 10:18
|
|
|
|
Son 20 Yazım |
|
CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI
|
|
AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN
|
|
GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.
|
|
ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..
|
|
12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?
|
|
Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?
|
|
Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'
|
|
Tüm Dostlara Teşekkür…
|
|
Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!
|
|
Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:
|
|
Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...
|
|
Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.
|
|
Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...
|
|
Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım
|
|
CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…
|
|
Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!
|
|
“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…
|
|
Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.
|
|
Sadece İnsan Olmak!
|
|
Annemin de Başını Ezerler mi?
|
|
|
|
Takvim |
Pt |
Sl |
Çr |
Pr |
Cm |
Ct |
Pz |
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 | 31 |
|
|
|
|
|
|
|
|