CHP’nin en ağır adayı!..

29 Mayıs 2011 Pazar, 09:45

Yusuf KAYIŞOĞLU/OLAY

Dokunmasını seviyor.
Dinlemesini seviyor.
Özenli olmayı seviyor.
Geçiştirmeyi asla düşünmüyor.

Eşit önem, eşit zaman yanlısı bir çalışma anlayışını benimsiyor.

Bu özelliklerini partililerin yadırgadığının da farkında…

Öyle ki…

Açık açık kendisi söylüyor, “CHP’nin en ağır çalışanı benim” diye…

Tabii…

Aykan Erdemir’i sahada izleyince kendisi için neden “CHP’nin en ağır çalışanı benim” dediğini anlıyorsunuz.

Çünkü…

Çalışma sahası eğer o gün esnaf ziyaretiyse (ki, Gemlik’te izlediğimiz çalışması buydu) tek bir dükkânı bile atlamıyor.

Dahası…

Hepsine eşit zaman ayırmaya dikkat ediyor.

Bir hassas yanı da hiçbir şeyi geçiştirmiyor.

Sonra…

Dağıtılan broşürlere çok dikkat ediyor.

Esnaf gençse genç esnafları ilgilendiren broşürü veriyor.

Bir çalışanla sohbet ediyorsa ona göre hazırlanmış bir CHP broşürünü uzatıyor.

Gelişi güzel broşür dağıtan partilileri nazik bir dille uyarmaktan da geri kalmıyor.

Yani, seçim çalışması yaparken, partilileri de ayaküstü eğitiyor.

Özenli olmaları konusunda uyarıyor.

Parti programını hazırlayan Sencer Ayata’nın en yakın çalışma arkadaşı olması nedeniyle olaya daha farklı baktığını hemen hissettiriyor.

Mesela, “Ben bir oy daha kazandık diye bakmıyorum.

Bir üye kazandık diye bakıyorum” sözleriyle bakış açısını ortaya koyuyor.

Açıkçası…

Görünürde “pısırık” imajı veren CHP Bursa Milletvekili adayı Aykan Erdemir, seçim çalışmasında çok başka bir görüntüye bürünüyor.

Çok iddialı mı olur bilmiyorum ama Devlet Bakanı Faruk Çelik’in CHP versiyonu diyebiliriz.

Çok çalışıyor.

Dinlemekten sıkılmıyor.

Kararlı gözüküyor.

Bu kararlılığını akılcı bir biçimde karşısındakine geçirmesini becerebiliyor.

Sosyolog olmasının bu yönde kendisine bir avantaj sağladığının altını da çizmekte yarar var.

Daha doğrusu salon sosyologlarından olmadığını seçmene dokunma arzusundan anlayabiliyorsunuz.

Sanırım, “CHP’nin en ağır çalışanı benim” sözü şimdi daha yerine oturan bir duruma

gelmiştir.



Kırat barajı atlayabilir mi?



Meydanlara çıkıp miting yapmak çok kolay gibi duran ama aslında çok zor olan bir şey…

Hele hele bu parti Demokrat Parti’yse bu daha da zor bir durumu işaret ediyor.

Köklü bir parti…

Seçim öncesi son bir hamle yaptı.

Genel başkanı değişti.

Namık Kemal Zeybek kıratın yeni süvarisi oldu.

Erbakan’ın vefatıyla ittifak çalışmaları da istendiği gibi sonuçlanmayınca Zeybek Haydar Baş’ın BTP’siyle işbirliğine gitti.

Açıkçası, mitingin Ak Parti mitingini geçmesini bekleyen yoktu.

Öyle de oldu.

Baş, galiba meydanı görünür kılmada Demokrat Parti’ye faydalı olmaya çalışmış.

Ama gerçek şu ki…

Kırat bu haliyle 12 Haziran’da çok zorlanacak.

Çitin bu tarafında kalmaması için çok çok çalışması gerekiyor.

Zaman yeter mi onu göreceğiz elbette...

Hani derler ya, “Görünen köy kılavuz istemez” diye…

Dünkü görüntünün ortaya koyduğu gerçek bu…

Yine de…

Bursa’da Zeybek’in miting yapmasını önemsemek gerekiyor.

Başına geçtiği Demokrat Parti’nin durumu zaten iyi değildi.

Zeybek’in de yapacağı pek fazla şey yok aslında…

Olan bu…

Anavatan’ın içinde kaybolduğu Demokrat Parti eğer imkânsızı başarıp dirilebilirse bu zaten destan olur.

Bu yazıya dip not olarak şu da eklenebilir.

Alanda sohbet etme imkanı bulduğumuz Demokrat Parti’nin yönetici kadrosundan bazı isimler Baş’ın parasal katkısına vurgu yapıyorlardı.

Bazıları da mitinge gelmeyen ilçeler olduğunu ifade ediyordu.

Hatta...

“Bizden buraya kadar” diyen ilçe başkanları vardı.

Bu arada dün Zeybek’i ağırlayan Bursa’nın bugünkü konuğu CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olacak.

HEPAR’ın miting nedeniyle Kent Meydanı yerine Gökdere’de olacak Kılıçdaroğlu…

Yarın Bursa’da olacak isimse MHP Lideri Devlet Bahçeli…



Kütükçü anonsluyor

o araçtan selamlıyor



Bursalıların yakından tanıdığı Cengiz Kütükçü eşlik ediyor, CHP Bursa Milletvekili adayı Aykan Erdemir’e…

Sabah akşam yollardalar.

Minibüs dışında küçük bir ticari aracı da seçim çalışmalarında kullanıyorlar.

Kalabalık caddelerde aracın sürgülü kapısı açılıyor önce...

Gidecekleri yere kadar yol boyunca aracın açık kapısından seçmenleri selamlamaya başlıyor, Erdemir.

Bu esnada Cengiz Kütükçü devreyle giriyor ve anonslar yapıyor.

Kısacası…

Aykan Erdemir, hiçbir anın boş geçmesine müsaade etmiyor.

Açıkçası…

Sinekten yağ çıkarırcasına her anı, her koşulda değerlendirmeye çalışıyor.

Ankara’da oturan Bursalılar’dan ama Bursa’ya yabancı kalmadığını da yakın takipte anlayabiliyorsunuz.

Velhasılı, siyasette uzun soluklu olabilirse, ince ayarlar yapan bir o kadar da dokunmasına seven bir siyasetçi olarak CHP’ye gelecekte yön verecek gibi duruyor