İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz.

YAZAR YAZI

Muhalefeti uykudan ne uyandırır?

Muhalefeti uykudan ne uyandırır?

29 Mayıs 2011 Pazar, 07:32

Ruhat Mengi /Vatan

Günün en önemli konusu budur, zira bu seçim daha öncekilerden çok farklı, gerçekten “Türkiye’nin geleceğini” yazacak, icabında “ülke sınırlarını bile değiştirebilecek” önemde bir seçim... Ve konu; “tavşan hızıyla seçmen artışı”.. Defalarca yazdım, ben 2007 seçiminden bu yana 4 yılda seçmenin “9 milyon” artmış göründüğünü, “tavşan hızıyla doğum olsa bile” bu artışın mümkün olmayacağını ve “bütün muhalefet partilerinin artık bu kez duruma topluca ve kesin itiraz etmelerini, gerekiyorsa seçime toplu olarak katılmayacaklarını açıklamaları gerektiğini” belirtmiştim.

Ses çıkmadı, muhalefet partileri kuzu kuzu yola devam ettiler ve seçimin eşiğine geldiler. Hem de “Yüksek Seçim Kurulu’nun ısrarla, dava açılmasına rağmen referandum sandık sonuçlarını vermemesi gibi önemli bir başka güvensizlik” varken.. Birden fazla kez kendisine sorulan bu önemli soruları duymazdan gelen ve sanki “güvenilir bir seçimi sağlamak” görevi değilmiş gibi davranan YSK şimdi seçime kısa süre kalmışken bu görevi hatırlamaya mecburdur.

YSK SUSAMAZ!

Bu YSK’nın keyfine kalmış, tercihi bir durum değildir, bu kurum açıklama yapmak zorundadır. Kendisi de tanınmış bir kamuoyu araştırmacısı olan Bülent Tanla “2007 seçiminden bu yana seçmen sayısındaki artışın tam 10 milyon olduğunu” söylemiş ve şu açıklamayı yapmış:

“Bu artışı partilerin denetimine sunuyorum. Bundan önceki rakamlar yanlış ise parlamento ‘meşruiyet sorunuyla’ karşı karşıyadır. Eğer bir yanlışlık yok ise ‘bu artışın nedeninin’ açıklanması lazım.”

Hatırladığımız kadarıyla 2007 seçiminde de “5 milyon seçmen” artışı olmuş, sonra bu seçmenler kaybolmuş, YSK’ya seçim öncesi defalarca sorulmasına rağmen net bir açıklama alınamamıştı. Bunun yanında “yanlış adresler, bir evde 100 kişi yaşıyor görünmesi, bebeklerin veya ölülerin bile seçmen gösterilmesi” gibi çok sayıda anormallik medyaya yansımıştı. Sonra seçim sanki normal şartlarda yapılmış, bütün bu “kabul edilemez” olaylar olmamış, hakkıyla seçim kazanılmış gibi her şey unutuluveriyor.

DAHA ÖNEMLİ NE VAR Kİ?

Bülent Tanla “bir seçimden diğerine görülmemiş şekilde, milyonlarla artan seçmen sayısının seçim sonucunu nasıl tümüyle değiştireceğini” anlatırken bu durumun baraj sınırındaki partileri nasıl etkilediğine değiniyor:

“Seçime katılım 50 milyon ise baraj ‘5 milyon kişiye’ denk geliyor, 40 milyon ise 4 milyonda kalıyor. Baraj limitindeki bir partinin oyları durup dururken yükseliyor ya da azalıyor. Buna dikkat edilmesi lazım”.. Hem de ne çok lazım, bu kadar önemli, uğruna her tür oyunun oynandığı, her ilkenin silindiği bir seçim sürecinde daha önemli ne olabilir ki?

BUGÜN İTİRAZ ETMEZSEN!

Ama muhalefet partileri nedense hala pek ilgili değiller.. Sonunda bekledikleri oyları alamazlarsa, örneğin özellikle yeni anayasa ve TBMM’de ortaya çıkacak haksız sandalye dağılımı nedeniyle barajı geçmesi önem taşıyan MHP’nin (araştırmalar aksini söylüyor ama) barajı aşamadığı görülürse artık o gün kimse “nereden çıktığı belli olmayan 10 milyon seçmen”i tartışmayacak.

Meşru, düzgün bir seçim yapılmış gibi yine yola devam edilecek. YSK’nın görevi nasıl ki “toplumun seçime güven duygusu içinde gitmesini” sağlamak ise, muhalefet partilerinin görevi de bu güvenin oluşması için gereken soruları sorup cevabını da hemen istemektir.

Aksi takdirde böyle bir seçime gitmeleri sorumsuzluktan başka bir şey değildir. Yalnız kendileri için değil, millet adına!


*****


Bir kap su!

Tek bir köpek, kedi veya kuş beslemek ve yalnız onlarla ilgilenmek bence “hayvan sevgisini göstermeye” hiç de yeterli değil. Dışarda hayvan seven insanların ilgisine, düşüncesine muhtaç, dili olmadığı için derdini anlatamayan ve perişan yaşayan o kadar çok hayvan var ki..

Ve gözlemlediğim kadarıyla “onları görmezden gelerek, yok farzederek yaşamak” daha kolay olduğu için çoğumuz da böyle davranıyoruz. Gerçekten onları düşünen, doyuran, koruyan insanları küçümseyen ifadelerle yazı yazan meslektaşlar bile çıkıyor.

Bugünden itibaren hayvanlarla ilgili çok şey anlatacağım size..Ama bu arada lütfen hiç değilse evinizin civarındaki kedi ve köpekler için kapınıza “bir kap su” koyabilir misiniz? Tabii artan yemeklerinizden de koyarsanız çok memnun olurlar ama su bile yeter.

Havalar ısındı ve susuzluk her canlı için öyle dayanılmaz ki!


*****


Milli iradeye saygı!

Eski bakan (yeni; “aday listesine alınmayan partili) Kürşad Tüzmen’in Kemal Kılıçdaroğlu’na devamlı “benimle TV’ye çık” çağrılarıyla ilgili yazımda da değinmiştim, daha önce de yazdım. Erdoğan ile Kılıçdaroğlu’nun TV’de karşılıklı konuşmaları seçim öncesinde gereklidir diye.. Bu konu çeşitli mazeretler veya küçümsemelerle geçiştirilmeyecek kadar önemli.

Başbakan Erdoğan bu konu her sorulduğunda “Yalan Rüzgarı” dizisinden söz ediyor, “benimle prim yapmak istiyor” diyor ve teklife bir türlü yanaşmıyor.

Oysa.. Kılıçdaroğlu “TV izlenmesinde rakipsiz” görünse de, dürüstlüğü-yalan söylememesi ile dikkati çekse de velev ki bu iddiaların “doğru” olduğunu düşünelim. Bu durumda bile o “milli iradenin 2’nci parti yaptığı” bir partinin genel başkanıdır.. Ve bu durumda “milli iradeye saygı” karşılıklı tartışmayı kabulü gerektirir. Bütün medeni ülkelerde liderler seçim öncesi tartışırlar, hiçbir mazeret bunu engelleyemez, kamuoyunun beklentisi ve hakkıdır çünkü. “Kendi seçtikleri gazetecilerin karşısında miting konuşmalarını tekrarlamakla aynı şey de değildir. Tam aksine; mitinglerde birbirleri için söylediklerinin “ne kadarı doğru” onun anlaşılmasıdır.

Başbakan Erdoğan “milli iradenin seçimine ve hakkına” saygı açısından TV tartışmasını kabul etmelidir.

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız