|
|
|
|
|
ATATÜRK Diyor Ki; |
Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.
|
|
|
|
|
YAZAR YAZI |
|
Silivri-Kandil.. Bu ilişkinin kanıtı ne?
28 Mayıs 2011 Cumartesi, 05:48
Ruhat Mengi /Vatan
|
|
PKK terör örgütünün referandum öncesinden; AKP’nin “Kürt Açılımı”dan sonra “devlet temsilcileri” ile (PKK’nın sık sık ‘çok başarılı gidiyor, memnunuz’ açıklamalarıyla ifade ettiği) görüşme-anlaşma günlerinde başlattığı “eylemsizlik kararı” bitmiş gibi göründü, hatta Öcalan devamlı olarak “seçim sonrasını bekleyeceklerini, 15 Haziran’a kadar eylem yapılmayacağını” tekrarladı. Peki Akmerkez’de “az sayıda kişiyi yaralayacak ama öldürmemesine dikkat edilecek” bombalı saldırı nereden çıktı?
Biliyorsunuz, referandum öncesi yapılan Anayasa değişikliklerinde “BDP-PKK talepleri (özerk bölge, Türklük tanımının değiştirilmesi, ana dilde eğitim ve diğer talepler) yer almadığı için” bozulan BDP normal olarak “Hayır” oyu kullanması beklenirken “referandumu ‘boykot’ ettiğini” açıklamış, bölgede kadrolarıyla “Evet”e destek verdiği orada yaşayanlar tarafından anlatılmış, zaten “boykot” kararı da bilindiği gibi iktidar partisi yararına işlemişti.
BAŞARILI YAPIŞTIRMA
Bu gözle görülür yakınlaşmaya rağmen, Habur olayı gibi ilk bakışta “açılım”a bağlı görünen ama aslında “Öcalan ile ‘yapılacak yeni anayasa için’ anlaşmaya dayanan” ve zaten Türkiye’ye gelen teröristlerin de “liderimiz istediği için geldik” dediği olaylar yaşanırken referandum öncesinde aniden “PKK ile BDP” Meclisteki iki muhalefet partisine; “CHP ile MHP”ye yapıştırılıverdi.
Tamamen iktidarın isteğine göre yürütülen Habur ve benzeri gelişmelere rağmen tepkileri diğer partilere çevirmek için “Muhalefet partileri ile PKK aynı çizgide” sözlerinin tekrar tekrar adeta beyinlere kazınmak istenir gibi söylendiğini duyduk.
Bunun kolayca yapılabilmesinin sebebi Türkiye’de “okumayan, izlemeyen, araştırmayan, irdelemeyen ve bu nedenlerle fazla düşünmeden her duyduğuna inanıveren” büyük kitlelerin olduğunun siyasetçiler tarafından iyi, bilinmesiydi.
TEMİZ SİYASET! NEREDE?
Eğer temiz siyasetin olduğu bir ülke olsaydı burası, seçmen “Bir dakika, ortada hiçbir bağlantı, hiçbir kanıt yokken ve aslında olaylar bunun tam aksini gösterirken bu yakıştırmayı yapmak yakışıksızdır” derdi ama demedi. Referandumdan; “bu yakıştırmayı açıkça yalanlayan, hükümetle bir işbirliğini işaret eden” sonuç çıkmasına rağmen demedi.
HERKES Mİ İNANMALI?
Bu nedenle şimdi aynı yakıştırma, bu kez “Silivri-Kandil ilişkisi” de eklenerek sürdürülüyor. Peki nereden çıktı bu ilişki kimse sormayacak mı, herkesin mi her duyduğuna inanması gerekiyor? Daha önceki “muhalefet partileri-PKK” yapıştırması da yeterli görülmediği, “bütün çetelerle ilişki” suçlaması daha kesin, daha garantili olacağı için mi işe ‘Ergenekon’ da katılıyor?
Bakıyorsunuz önce Başbakan Erdoğan söylemiş, iki gün geçmeden Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış “Derin mekanizmaların kuşattığı iki, hatta üç muhalefet partimiz var” dedikten sonra “Aslında Silivri ile Kandil arasındaki ilişkiden ilk kez rahatsızlık duymadıklarını” belirtmiş. Neye dayanarak, o yok..
Oysa bir ülkede “devlet büyükleri”nin sözleri kesinlikle kanıta dayanmak zorundadır, aynen milletvekillerinin kesinlikle özel yaşamlarına dikkat etmesi, sonradan başkalarını suçlamaması gerektiği gibi..
HANGİ GÜÇLER?
Şimdi vatandaş Egemen Bağış’a “hangi kesin kanıta dayanarak (hangilerini kastettiği de bilinen) üç muhalefet partisini ‘derin güçler tarafından kuşatılmış gösteriyorsunuz” diye sorsa ne cevap verecek? Hatta soruyu bunca yıl geçtikten sonra “hangi derin güçler, kim bunlar, söz ettiğiniz derin gücü kanıtlayan bir yargı kararı mı çıktı” diye sormak bile mümkün...
“Henüz yayımlanmamış kitabı veya bir internet sitesinde yazılan görüşleri nedeniyle Silivri’ye gönderilen gazeteciler, yıllarca suçunu bilmeden mahkumiyet çektirilen ve henüz tek bir tanesi bile hüküm giymemiş çok sayıda insan varken, ayrıca milletvekili olmalarının bu davayı etkilemeyecek olmasına rağmen aday gösterilmelerinin neden suç gibi yansıtıldığını” da sormak mümkün...
AKMERKEZ SALDIRISI!
Dün de yazmıştım, PKK’nın bir yıldır süren ve 15 Haziran’a kadar süreceği de bildirilen eylemsizlik kararına rağmen Akmerkez saldırısı tamamen seçmeni “yeni anayasada istekleri doğrultusunda yapılacak değişiklikleri beklemediklerine, devletle anlaşmadıklarına, devlete karşı aynen eskisi gibi olduklarına” inandırmak için yapılmıştır.
Buna rağmen ve aslında “silah bırakmamış bir terör örgütüyle pazarlığa oturulması”na ilk günden karşı çıkmalarına rağmen kısa süre sonra “muhalefet partileri PKK ile aynı çizgide” söylemleriyle bu partilerin Akmerkez saldırısıyla bile hiç çekinmeden ilişkilendirildiği görülebilir. Toplumun olayları çok dikkatle izlemesi gereken bir dönem yaşıyoruz.
*****
TÜSİAD’a porno suçlaması!
Aynen yukarıdaki tartışmanın devamı TÜSİAD’la ilgili olarak ortaya çıkmış. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç Türkiye’nin önemli sanayicilerinden oluşan, en büyük ve güçlü sivil toplum kuruluşu için “Geçmişten bu yana söylediğine sahip çıkmayan, güvenilmez bir kuruluş olmuştur. Sayın Boyner ya da öyle düşünenler iktidara gelirse porno siteleri ya da diğer konularda istediklerini serbest bırakabilirler” demiş.
Başbakan Yardımcısı eğer bir kuruluşu güvenilmez buluyorsa (ki artık ‘güvenilir buldukları’ kuruluş da kalmadı, belki YÖK, ÖSYM, RTÜK, HSYK, YSK filan vardır) bunu söyleyebilir tabiiÖ Ama durup dururken ve ortada hiçbir ilgi yokken koca bir kuruluşu, onlarca iş adamını-kadınını ne hakla ve neye dayanarak porno siteleriyle ilişkilendirebilir?
VERİLECEK MESAJ VAR!
Ayrıca bu iş adamları kendi partisini hep desteklediler, bundan sonra da desteklemeyeceklerini nereden biliyor? (TOBB Başkanı’nın sözleri mi onu endişelendirdi acaba?) İşte bunlar hep seçim için yapılmakta ve burada muhafazakar kesime “Ahlakı, porno sitelerinin yasaklanmasını ancak biz sağlarız” mesajı vermek için de TÜSİAD kullanılmaktadır. Ve sonradan ne söylenirse söylensin bu mesajlar yerine öyle ulaşıyor.
Aynı noktaya döndük; “Temiz toplum, temiz siyaset” ilkesi rafa kaldırılınca ve incelemeden, iyice düşünmeden “her duyduğuna inanan” toplum kesimleri olunca ülke bu hale geliyor!
|
|
|
|
|
|
|
Yazarlar |
|
AKP ‘darbeyi’ kapatacak
25 Ekim 2016 Salı, 12:14
|
|
AKP ‘suç ortağı' arıyor
Mustafa Ünal /ZAMAN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:28
|
|
Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Haziran 2015 Cuma, 09:21
|
|
Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez
Erhan BAŞYURT/BUGÜN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:16
|
|
Ya Koalisyon ya Başkanlık...
Eren Erdem/YURT
12 Haziran 2015 Cuma, 08:58
|
|
Kırılma noktası!
Güngör Mengi/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:45
|
|
AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?
İbrahim Kiras/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:42
|
|
Ali İsmail…
Bekir Coşkun - Sözcü
23 Ocak 2015 Cuma, 09:34
|
|
Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?
Mehmet Kamış/ZAMAN
14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39
|
|
Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi
Can Ertan /HABER
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57
|
|
Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik
Özgür Şen
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17
|
|
AKP’nin IŞİD çıkmazı
Hüseyin ALİ/Özgür Gündem
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10
|
|
Siyasi etik yasası çıkarılmalı
Serpil Çevikcan/Milliyet
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37
|
|
MİT’in sicili
Gültekin AVCI/BUGÜN
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17
|
|
İslamofobi ve provokasyon
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11
|
|
Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”
Hüseyin Özay/Taraf
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32
|
|
AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor
Zilar STÊRK/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25
|
|
Barışı, ancak özgürlükler besler
Hüda KAYA/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14
|
|
Bilim siyasetin elini öptüğünde...
Cüneyt Ülsever/YURT
11 Ocak 2015 Pazar, 10:19
|
|
Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı
Nazlı Ilıcak /BUGÜN
11 Ocak 2015 Pazar, 10:18
|
|
|
|
Son 20 Yazım |
|
CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI
|
|
AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN
|
|
GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.
|
|
ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..
|
|
12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?
|
|
Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?
|
|
Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'
|
|
Tüm Dostlara Teşekkür…
|
|
Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!
|
|
Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:
|
|
Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...
|
|
Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.
|
|
Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...
|
|
Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım
|
|
CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…
|
|
Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!
|
|
“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…
|
|
Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.
|
|
Sadece İnsan Olmak!
|
|
Annemin de Başını Ezerler mi?
|
|
|
|
Takvim |
Pt |
Sl |
Çr |
Pr |
Cm |
Ct |
Pz |
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 | 31 |
|
|
|
|
|
|
|
|