Özerklik ve dil

27 Mayıs 2011 Cuma, 10:01

Derya Sazak/Milliyet

CHP’nin Avrupa Konseyi Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’ndaki çekinceleri kaldırma sözü, “Kürtçe Eğitim”in de tartışılacağı yeni bir açılımı gündeme getiriyor.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun pazar akşamı Sencer Ayata ve Yüksel Kavak ile yaptığı “Eğitim Reformu” sunumunda, “ana dilde eğitim” sorusu da CHP liderine yöneltilmişti. CHP bu aşamada ana dilde eğitimi değil, öğretimi savunuyor. Henüz resmen ifade edilmese de, Kürtçenin okullarda seçmeli ders olarak okutulmasından yana gözüküyor CHP yönetimi.
Fikret Bila dün Kılıçdaroğlu ile konuşarak “özerklik ve dil” meselesine biraz daha netlik kazandırmış.
CHP’de Kürt sorunu denince akla Sezgin Tanrıkulu geliyordu.
Emekli Büyükelçi Şükrü Elekdağ da devredeymiş!
Elekdağ, Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nı AB normlarına göre inceleyerek “Toplumsal Mutabakat ve Milli Bütünleşme Projesi” adıyla bir metin hazırlamış. Türkiye’nin Özerklik Şartı’nda altı maddeye konulan 11 çekince kaldırılsa dahi üniter yapı bozulmuyormuş. Kemal Bey de, yerel özerkliği bu bağlamda dile getirdiğini, Kuzey Irak’takine benzer bir özerklik ve eyalet sistemini savunmadığını söylüyor.
Zaten Elekdağ da, hukuk ortaklığı ve eşit yurttaşlığı sağlayan bir devletin tüm vatandaşlarından sadakat beklemesi ve istemesi hakkı olacağını, bu sağlanırsa PKK’ya karşı Türkiye’nin silahlı güç kullanmasına uluslararası alanda daha kolay destek sağlanacağını belirtmekte.
Ana dilde eğitimin ise AB içinde de tartışmalı olduğunu, Danimarka dışında Bölgesel ve Azınlık Dilleri Şartı’na “çekincesiz” imza koyan ülke olmadığını vurguluyor.
Elekdağ’a proje hazırlatan CHP’nin anlamakta zorlanacağı “paradigma” tam da budur.
Kürt siyasetini PKK’dan ayrıştırarak, “terörle mücadele” eksenli çözümlere yerel özerklik, seçmeli ders gibi pragmatik önermelerle sorunun çözüleceğini sanmak. Ekonomik, sosyal, kültürel politikalarla, “terörün kitle tabanının eritileceğini” düşünmek!
Otuz yıldır aşılamayan eşik de bu değil mi?
Kürt siyasetinin PKK’yı “tasfiye” diye bir derdi yok.
Türkiye ise PKK’yı sadece bir güvenlik-terör sorunu olarak gördüğü için askeri yöntemlerle bitiremedi. İspanya, İrlanda, Güney Afrika etnik sorunu, yeni Anayasa ile çözdüler.
Leyla Zana Diyarbakır’da, “Çocuklara 7 yaşına kadar Türkçe öğretmeyin” diye çağrı yapıyor.
Kürtler, Türkçe resmi dil olmak üzere ana dilde eğitim istiyorlar.
PKK silah bırakacaksa bu Kürt siyasal hareketinin güçlenmesi ve Güneydoğu’dan soyutlanmış tüm partilerin bölgede temsiliyle sağlanabilir.
CHP, geç de olsa bu gerçeği kavradı.
Hakkâri mitingindeki BDP desteği bu açılımın sonucuydu. Diyarbakır’da Kılıçdaroğlu’nun “Yeni CHP”sinin çözüme dönük yeni şeyler söylemesi bekleniyor.
Elekdağ, CHP’ye “Yerel Yönetimlere Özerklik Raporu” hazırlıyor. Hayırdır inşallah!