Faruk Çelik'ten aşiretleri yenmenin sırrı

17 Haziran 2011 Cuma, 09:22

Şanlıurfa'nın güçlü aşiretleriyle seçim yarışını büyük farkla kazanan Faruk Çelik'in stratejisi: Seçmenlere aracısız ulaş, dinle ve çöz.

Seçimde aşiretlerin baskın olduğu Şanlıurfa’dan aday gösterilen Devlet Bakanı Faruk Çelik, herkes “AKP başarısız olacak” yorumları yaparken partisinin bu ildeki oylarını arttırdı. Kampanya boyunca ‘dinleme ve çözme’ yöntemi uyguladığını belirten Çelik, devletin milleti ile arasına başka bir unsur koymaması gerektiği ilkesiyle vatandaşlara doğrudan ulaştığını ifade etti.

Siyasetteki ismi Bursa’yla özdeşleşen Çelik’in aşiretlerin etkin olduğu Şanlıurfa’dan liste başı yapılması çok tartışılmıştı. Seçim öncesi AKP’nin bu ilde en fazla 5 milletvekili alabileceği konuşulsa da sandıktan AKP’ye 10 milletvekili çıktı. Aşiret adayları ise başarılı olamadı.
Süreci Radikal’e yorumlayan Çelik, Şanlıurfa’dan aday gösterilince kendisinin de “Neden” diye sorduğunu, ancak “Başbakan’ın bir bildiği vardır” diyerek çalışmalara başladığını anlattı. Şanlıurfa’daki dağınık tabloyu gördükten sonra ‘halka doğrudan ulaşma’ stratejisi izlediğini vurgulayan Çelik, “Vatandaş devlete, yöneticiye, ilgiye hasret. Ben de olabildiğince sabrımı, tahammülümü verdim Şanlıurfalılara. Dinleme ve çözme bunun sırrı...” dedi.

Aracıya ihtiyaç yok
Aşiretlerin bölgedeki gücünü değerlendiren Çelik, “Devlet millet ilişkisinde eğer kaynaşma arzu ediliyorsa, aracıya ihtiyaç yok” diyerek şöyle devam etti:

“Ankara, bölgede yıllarca aracılarla vatandaşın hal hatırını sormuş. Bazen aracılar iyi niyetli olmuşlar bazen başka hesaplara girmişler ve vatandaş burada devleti görmemiş. Görmeyince de aracıların inisiyatifinde mağdur olmuşsa, kendisi çıkış yolu aramış. Orada farklı birtakım güç odakları oluşmaya başlamış. Bence, BDP’nin Güneydoğu’da yükselmesi veya gitgide hissedilir hale gelmesinin altında bir yönüyle de bu yatıyor. Çok aracı unsur var.”

Çelik, aracı unsurların vatandaşı dışlayan, baskı altına alan ve susturan yöntemleri de geçmiş yıllarda kullandığını söyleyerek, “Böyle olunca da vatandaş devletine güvenemez noktaya gelmiş, ‘devlet bana sahip çıkamaz’ anlayışı vatandaşta iyice oturmuş” dedi.

Bölgede aşiretlerin aslında aile birliği dayanışması açısından sosyal anlamda faydalı olduğunu söyleyen Çelik, “Ama bunu politize ettiğinizde, hatta bir aşireti devletin kolu haline dönüştürdüğünüzde güç dengesi bozuluyor” diye konuştu.

Çelik, Şanlıurfa’da 60’ın üzerinde aşiret olduğunu, bir çoğunun da samimi desteklerini aldıklarını kaydetti.

Her gün kebap yedi 5 kilo verdi!
Faruk Çelik’in seçim sürecine ilişkin notlardan bazıları:
‘İlk sebzeyi 55 gün sonra bakanlar kurulunda yedim’
Çelik, seçim kampanya sürecinde 5 kilo vermiş. Bu süreçte sebze yemeğine de hasret kalmış. Çelik, “Sabah erken saatlerde ciğer, öğlen dürüm kebap, akşama çiğköfte, kebap. Sebze yemeğine hasret kaldım. Seçim bittikten sonra bakanlar kurulunda yemekte bamya vardı, 55 gün sonra ilk kez sebze yemeği yedim” dedi.

‘Ailem beni evlendirecek yardım edin’ talebi
Kampanya boyunca bir odayı dolduracak kadar talep aldıklarını, bazılarını anında çözdüklerini anlatan Çelik, talepler arasında evlilikten kan davalarında barışma isteklerine kadar her şeyin olduğunu söyledi. Çelik, “Kan davası nedeniyle bir köyümüzde saat 14.00’e kadar köylüler oy kullandı, sonra köyü boşalttık, mezrada yaşayanlar gelip oy kullandı” dedi. Çelik, 20 yaşındaki bir genç kızın kendisini arayarak “Ailem beni birisiyle evlendirmek istiyor, sevmiyorum ve istemiyorum. İntiharı düşünüyorum ama günah olduğunu da biliyorum başka çarem yok” diyerek yardım istediğini de söyledi. Çelik genç kıza devreye girerek elinden geleni yapma sözü vermiş.
3 çocuk sözü Şanlıurfa’da

13 çocuk olarak anlaşılmış
Urfa’da okul ve derslik sayısının artmasına rağmen sınıfların kalabalık olduğunu anlatan Çelik, “Bizim Ankara’da üç çocuk orada 13 çocuk diye anlaşılmış. Ortalama 10’dan başlıyor 8’e çok az denk geldim” diye konuştu.

Kaynak : Radikal