İzmir'de kim kazanacak?

25 Mayıs 2011 Çarşamba, 09:02

İSMAİL KÜÇÜKKAYA

Seçimin en heyecanlı geçeceği yerlerin başında İzmir var. Sonucun belki en fazla merakla beklendiği şehir...

Sahil tartışmalarını düşününce heyecan iyice artıyor.

Şu anda şehrin her yerinde Kılıçdaroğlu'nun cumartesi günü yapacağı mitingin afişleri asılı. Sonra Başbakan'ın İzmir çıkarması olacak.
Erdoğan, İzmir için büyük bir hamle yaptı, Binali Yıldırım ve Ertuğrul Günay kozlarını öne sürdü. Yerinde görmeye Ege'ye gittik. Her ikisi de müthiş asılıyor, çok çalışıyor. Binali Bey mutlu ve iddialı, Ertuğrul Bey sıkıntılı ve tedirgin.

Bir kere, Adalet ve Kalkınma Partisi, İzmir'de gündem oluşturmayı başarmış. Konuşuluyorlar.

Bunun sandığa yansımasına gelince... Bakan Günay'a 'durum nedir?' diye sorduğumda 'fena değil' yanıtını verdi. Araya hemen iktidar partisinin kampanyasını yürüten Erol Olçak girdi ve 'Seçim burada daha yeni başlıyor, iyiyiz, araştırmalar bende' dedi. Bu diyalog, Kordon'daki akşam yemeğinde yaşandı.

Ertesi sabah Binali Bey'le buluştuğumuzda aynı soruyu tekrarladım, bu kez iddialı; şöyle bir yanıt geldi:

'İzmir hiç öyle anlatıldığı gibi değil. CHP'nin kalesiymiş... Yok. Bundan sonra hizmet kalesi olacak. Çok iyi sonuç alacağımıza inanıyorum.'
Bu iki adaya İzmirli'nin verdiği reaksiyon farklı. Binali Bey için 'çözümcü, icracı, Başbakan'a da yakın... Memlekete iş yapar' gözüyle bakılıyor. Ertuğrul Bey'e ise 'CHP'den AKP'ye geçtiği için yer yer tepkili'.

MAKUS TALİH TERSİNE DÖNER Mİ?

Elbette, o dünyalar güzeli şehrin de iki yüzü var. Belli bölgeler cıvıl cıvıl ama arka sokaklar bakımsız bir kasaba gibi. Şehirde ciddi bir gecekondulaşma sorunu dikkat çekiyor. Ertuğrul Günay, 'İnanamadım, Ankara'nın ve İstanbul'un 25-30 yıl önceki halini aşamamış bu kent' diyerek şaşkınlık içindeydi.

Binali Bey ise meseleye şöyle farklı açıdan bakıyor:
'İzmir aslında Anadolu'ya bağlı değil, doğru dürüst yolu yok. Ama öte yandan Anadolu'dan işsiz göçü alıyor, dışarıya beyin göçü veriyor. Bu çok kötü bir kısır döngü. Kırmak zorundayız.'

Bu iddialı söylemlere karşılık yerel basında ve muhalefette sık sık gündeme getirilen bir eleştiri de Binali Bey'e yöneltildi. Denildi ki; 'Bu kent geri kalmış diyorsunuz ama dokuz yıldır iktidardasınız. Neden yatırım yapmadınız?' Yıldırım bu sözlere 'Mazeret üretiyorlar. Yerel yönetimde CHP olduğu için işler hep tıkanmış. Bize proje getirdiler de destek vermedik mi?' diye tepki gösterdi.

AVRUPA'NIN EN BÜYÜK PROJESİ...

Yıldırım, dün çok görkemli bir projeden gururla bahsediyordu. İstanbul-İzmir arasını 3.5 saate indirecek Gebze-İzmir otoyolu ve İzmit Körfez geçişi projesinden... Devlet kasasından tek kuruş çıkmadan, Hazine garantisi de olmadan yap-işlet-devret modeliyle yapılacak 7 milyar dolarlık bir iş. Avrupa'da halen devam eden projelerin en büyüğü. İzmir otoyol bölümünün şantiye açılışı dün yapıldı. Bakan ile konsorsiyumun ortakları Nurol, Mak-Yol, Özaltın, Göçay ve Yüksel-Astaldi temsilcileri sunum yaptılar. Bu firmalar gerçekten elini taşın altına koymuş. Maliyetin yüzde 30'unu öz sermayeden karşılayacaklar. Yani işin riskini de üstlenmişler. Başbakan İzmir'e Binali Bey üzerinden şu mesajı veriyor: 'Bundan böyle hizmetle tanışacaksınız.'

Bu arada Erzincanlı Binali Yıldırım, dünden itibaren memleketiyle yeni seçim bölgesini birbirine havayoluyla bağladı. İki şehir arasında karşılıklı seferler başladı.

İzmir'den İstanbul'a doğru uçarken aklımda şöyle bir görüntü kaldı: 'Gelin Sayın Bakanım biraz konuşalım' diyen Erol Olçak'la, Ertuğrul Günay Kordon kenarında elde kağıt kalem oy hesabı yapıyorlardı.