Yeni CHP’de madalyonun iki yüzü (2)

22 Mayıs 2011 Pazar, 08:21

Meral Tamer/Milliyet

Nazan Özbaykal Şenolsun, CHP Kadın Kolları Genel Saymanı. Ama siz onun “sayman” olduğuna bakmayın, çünkü sayacak tek kuruş yok. CHP’nin 3 yıl Kadın Kolları Başkanı yoktu, artık var; ancak henüz tüzük değişmediği için bütçesi yok. Oysa Siirt bağımsız adayı Gültan Kışanak’la yaptığım söyleşide, BDP’nin bütçesinin % 25’inin kadınlara ait olduğunu söylemişti.
Cuma günkü yazımda da belirtmiştim. CHP Gönüllüleri tarafından hafta içinde düzenlenen toplantıda Genel Sekreter Bihlun Tamaylıgil, Kadından sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülsün Bilgehan ve Gülseren Onanç’ın da bulunduğu İstanbul milletvekili adayları, Kadın Kolları İstanbul il ve ilçe başkanlarıyla bir araya geldiğimizde konuştuk bunları. Partinin tüzüğünde gençlik ve kadın çalışmaları için bütçe bulunmadığını da Tamaylıgil’den öğrendik.

Eşbaşkanlık olmaz
Peki CHP’de de BDP’de olduğu gibi il ve ilçe örgütlerine kadar uzanan kadın eşbaşkanlar olabilir mi? Tamaylıgil’e göre Avrupa’daki örneklerine de baktığımızda eşbaşkanlık Yeşiller’de var, ancak sosyal demokratlarda yok. Dolayısıyla CHP için de söz konusu olamaz.
CHP ilk kez bu seçim dönemi 27 ilde ön seçim yaptı; üstelik adayların sıraları sadece delegelerin değil, bütün parti üyelerinin oylarıyla belirlendi. Ve gerek Kemal Kılıçdaroğlu, gerekse üst yönetimin tahminlerinin aksine, kadınlar oldukça başarı sağladılar. Bilgehan’ın da vurguladığı gibi CHP’de daha yapılacak çok iş var, ancak seçimlerden sonra... 12 Haziran’a kadar öncelikler farklı tabii. “Parti içi demokrasinin artması, CHP’nin yeniden demokratik bir parti haline gelmesi lazım. Seçimlerden sonra işe buradan başlayacağız,” diyor Gülsün Hanım.

Kılıçdaroğlu’nun kadınları
Umut ediyoruz ki 12 Haziran sonrasında CHP tüzüksel ve örgütsel olarak yenilenip demokratikleşirken, kadınlarla ilgili olarak da bir sosyal demokrat partiye yakışır yönde değişiklikler yapar. Zira o toplantıda görüldüğü gibi ilçelerde-mahallelerde canla-başla çalışan parti üyesi ve gönüllü kadınlara sadece CHP’nin değil, bütün Türkiye’nin şiddetle ihtiyacı var. Ve Onanç’ın işaret ettiği gibi “CHP, kendi içinde kadın gücünü ortaya çıkardığında, zaten kendiliğinden halka dokunmuş olacak.”
Yine o toplantıda parti örgütünden kadınların kulağımıza fısıldadığına göre Kılıçdaroğlu için pek çok ilde maalesef sadece kadınlar çalışıyor. Ön seçim yapılan illerde sorun yok tabii, ancak diğer illerin teşkilatları arasında CHP’ye çelme takmaya uğraşan, hatta diğer partiler için çalışanlar olduğunu hatırlatıyorlar. Ve kendilerinden emin bir şekilde “Kılıçdaroğlu’nun seçimlerdeki başarısında en büyük pay, CHP’li kadınlara ait olacak” diyorlar.
Kadın sorunlarına yıllarını vermiş STK’ların temsilcilerinin de katıldığı toplantıda KA.DER eski Başkanı aktivist Hülya Gülbahar, AKP iktidarının 2007’den sonra kadın hareketini zedeleyen bir dizi girişimine dikkat çekerek, “Kadınların CHP için çalışmasının yanı sıra, CHP’nin de kadınlar için çalışmasını bekliyoruz” dedi. Bu uyarıyı çok yerinde buluyorum. Türkiye’de kadınların her geçen gün mevzi kaybetmelerine karşı CHP artık gerçekten etkin bir şeyler yapmalı.