BURSA'DAKİ BU SEÇİM MAĞLUBİYETİ CHP'Yİ RAHATSIZ ETTİ

17 Mayıs 2011 Salı, 09:08

Okan Tuna/Bursa Hakimiyet

Hani denir ya "göz göre göre" diye.
Aynen oldu;
Bursa Barosu Başkanlığı'nın koltuk değişimi.
Değil saatler, günler öncesinden, haftalar öncesinden belliydi, yıllar yılı sosyal demokrat avukatlarda kalan Baro yönetiminin muhafazakar kanada geçeceği.
Bu sütunlardan bile pek çok ifade etmiştik, koltuğun değişeceğinin açıkça görüldüğünü.
Ama bir inat uğruna gitti.
Koltuğun;
Yıllar yılı bu işin peşinde koşan AKP sempatizanı Zekeriya Birkan'a geçmesi doğal bir sonuçtur.
Ne var ki;
Seçimi kaybeden kanadın da ciddi bir muhasebe yapmasında fayda vardır.
Çünkü;
Kaybedilen koltuk Baro Başkanlığı koltuğu olarak görülmemeli, solun açık depresif bir sorunu olarak görülmeli.
Yine;
CHP'den milletvekili seçilmek uğruna Baro Başkanlığı görevinden istifa eden ve sonrasını da kendisine göre dizayn etmeye çalışan Zeki Kahraman da bu yenilginin bir başka sorumlusu olarak görülüyor.
CHP'nin;
Milletvekili adayı listesine bile konulmayınca kendi yönetimindeki Şerafettin İrmiş'i destekleyen ve bir dönem kendisi lehine yarıştan çekilen bir başka sol aday Ekrem Demiröz'e bir nevi rakip çıkaran Zeki Kahraman, bu sayede sol oyların parçalanmasına yol açan kişi olarak sorullu tutuluyor.
Yanı sıra;
Şerafettin İrmiş'in de, geçen seçimin fedakarı Demiröz'ün adaylığına rağmen, adaylığını açıklaması da, sol kültür içinde anlamlandırılamıyor.
Çünkü;
Sol kanatta sadece hem Demiröz'ün hem de İrmiş'in aldığı oyların toplamı 903 yapıyor ki, 573 oyla başkan seçilen Zekeriya Birkan'ı bu kapının nasıl ardına kadar açıldığını açıkça gösteriyor.
İşin ilginç yanı;
Baro'daki bu değişimden CHP de son derece rahatsız.
Özellikle;
Yerel yönetimlerin bazı uygulamalarına karşı açılan davalarda önemli bir misyon üstlenen ve özellikle CHP'yi de de hukuki olarak son derece rahatlatıp, destek olan Baro, şimdi bünyesinde yaşanan bu çok önemli değişimle CHP'yi de yalnız bırakacağı benziyor.
Her ne kadar;
Yeni başkan Birkan'ın başkanlık yapacağı yönetim kurulundaki avukatlar CHP'ye yakın görüşlü olsa da dengenin eskisi gibi olmayacağı aşikar.
Bu nedenle;
Yıllar yılı bölünme hastalığından bir türlü kurtulamayan sol kültürün çok açık bir uygulaması görüldü ki Baro Başkanlığı seçiminde, yazının başında da ifade ettiğimiz gibi bir milletvekili adaylığı hevesi için düşülen, sonra da bir inada dönüşen durum, göz göre göre gelen bir seçim mağlubiyetiyle son buldu.

CHP de, DP'liler
gibi ruh peşinde!


Kendilerinin de;
Kabul ettiği üzere, seçim propaganda döneminde Demokrat Partililer'in yaptığı hatalardan biri de "46 ruhunu" yıllar sonra yeniden canlandırmaya çalıştıklarını söylemeleri.
Oysa...
Basit bir hesapla;
1946 yılında kurulan ve 4 yıl sonra yapılan seçimlerde 27 yıllık tek parti (CHP) dönemini sona erdiren Demokrat Parti'nin bu kuruluş serüveninin üzerinden tam 65 yıl geçti.
Yani;
Demokrat Parti'nin kurulduğu dönemde 18 yaşında olanlar, bugün 83 yaşında.
Oy atarak Demokrat Parti'nin iktidara gelişini görenler de 87 yaşında.
Buna rağmen DP'liler halen "1946 ruhunu" canlardırma peşinde ki, bu ruhu bilen seçmen sayısı sayısı giderek azalıyor.
Şimdi;
CHP'nin de Bursa'da yaptığı benzer hesap!
Hafta sonunda;
Basına kısmen kapalı yapılan parti toplantısında, 1977 yılında Heykel'de Bülent Ecevit'in yaptığı miting anlatılmış.
70'li yıllarda İl Başkanlığı yaptıktan sonra en basit hesapla, 30 yıl sonra yeniden İl Başkanı koltuğunu oturtulan Erhan Sevimli'nin partililerine anlattığı 34 yıl önceki bu miting, DP'lilerin "46 ruhu"nu aramalarına benziyor!