Arınç'tan askere topuk selamı salvosu

16 Mayıs 2011 Pazartesi, 07:14

Safile Usul/Gazeteport

Cuma günü Bülent Arınç’ın “topuk selamı” salvosunu ihmal ettim, vakit olmadı.

Ama bugün bu ihmalimi gideriyorum.

Bülent Arınç bu, haliyle seçim kampanyasını asker üzerinden yapacak.

Geçtiğimiz cuma günü seçim bölgesi Bursa’da işadamları ile konuşurken demiş ki…

“3 yıl önce bize selam vermemek için köşe kapmaca oynuyorlardı. Şimdi artık topuk selamı veren, ‘Sayın Cumhurbaşkanım’ diye söze başlıyor. Şimdi hepsi sırada. ‘Hanımefendi saygılar sunuyorum, hoşgeldiniz’ diyorlar.”

Arınç , Ahmet Necdet Sezer zamanında havalimanında kendi eşinin asker tarafından selamlanmadığını da anlatıyor tabii bu arada.

O zaman köşe kapmaca oynuyormuş asker ama Arınç’ın Hükümet’i onları dize getirmiş.

O kadar getirmiş ki, artık topuk selamı veriyorlarmış.

Şimdi, önce…

Topuk selamı nedir, tam bilmediğim için sordum.

Başka bilmeyenler için anlatayım.

Topuk selamında ast üstün odasına girerken önce sol ayağını odadan içeri sokarmış…

Sonra da sağ ayağını küt diye sol ayağın yanına vurarak yapıştırır, elleri, kolları yanlara sabitlenmiş vaziyette dimdik ayakta dururmuş.

Mesela erler onbaşının odasına girerken böyle selamlarmış onbaşıyı.

Onbaşı da çavuşu böyle selamlarmış.

Çavuş da uzman çavuşu.

O halde.

Bir defa Arınç bu topuk selamı işini çok abartıyor ve çok fazla Hükümet’inin üstüne alınıyor.

Çünkü bu topuk selamı işi askerin kendi disiplini ve kendisi ile alakalı.

Adamlar onbaşıyı da topukla selamlıyor, çavuşu da, uzman çavuşu da.

Yani, bu işte Arınç’ı şişirecek bir özellik yok.

Çavuş da olsan topuklanıyorsun, onbaşı da…

Hadi diyelim, Arınç çiğlik yapmayı ve askerin onbaşıya bile verdiği topuk selamından söz edebilecek kadar siyasi seviyeyi düşürmeye meyyal biri…

Ama kim kimi yönetiyor?

Hadi, sıra geldi “itiraf ediyorum.com”a.

İtiraf ediyorum.com çerçevesinde Arınç adına yazalım.

Çünkü o itiraf edemez, yoksa bir seçim balonu eksilir.

İş bize düştü.

Şimdi…

1-Kürt meselesinde Hükümet askeri değil, asker Hükümet’i yönetiyor. Hükümet açılımdan, “Kürt meselesi yoktur”a geldi. Habur’la başladılar, PKK’ya aktif operasyonda nihayetlendiler.

2-Hükümet askeri, yani Genelkurmay Başkanı’nı dahi 3’li kararname (Cumhurbaşkanı, Başbakan, Meclis Başkanı’nın imzası) ile görevden alabilir. Ama nedense hiç bu yola gitmediler.

3-İç Hizmet Kanunu 35’i değiştirebilirler Meclis’te. Ama hiç bu yola gitmediler.

4-Askerin kozmik odasına kıyısından baktılar ama tamamına girmeye hiç teşebbüs etmediler. Oysa emrindeki adamın her yerine girer, içine bakarsın, di mi?

Demek ki, adam topuk selamı veriyor ama topuk selamı biraz fazla şekilsel.

Tatmin edecek bir özelliği yok yani.

Bir şey daha.

“Bunlar da yapılacak; seçimden sonra” diye düşünen varsa, bugünlük yerim bu kadar.

Onu da sonra yazarım.