İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz.

YAZAR YAZI

Tutuklama mı, 'infaz' mı?

Tutuklama mı, 'infaz' mı?

16 Şubat 2011 Çarşamba, 07:17

Altan Öymen

Ceza Muhakemesi Kanunu unutulmuş gibi... Ama herkesçe hatırlanması gerekiyor.

Her şey şunu gösteriyor: Ülkemizde belirli tutuklama kararları, birer ‘yargısız infaz’ aracı haline gelmiştir. Oysa bu konudaki ‘ilke’yi tüm ilgililer bilir. Ceza Muhakemesi Kanunu da ‘açık ve net’ olarak yazar. Ama, ne yazık ki, her seferinde yeniden hatırlanması, hatırlatılması gerekiyor: ‘Tutuklama’, sadece bir ‘tedbir’dir.
O karar ancak, ‘kuvvetli bir suç şüphesinin varlığını göste-ren olguların bulunması halinde’ ve buna ek olarak ‘bir tutuklama nedeninin’ de var olması halinde verilebilir. (CMK-M.100)
O karar, ‘işin önemi’yle, ‘verilmesi beklenen ceza’yla veya ‘güvenlik tedbiri’yle ‘ölçülü olmaması halinde’ verilemez. (CMK-M.100)
Kanun aynı maddede, o tutuklama nedenlerinin ‘varsayılabilmesi’ için gerekli şartları da sıralamıştır.
Birinci nedenin şartı, şüpheli veya sanığın ‘kaçma’sı ‘şüphesinin uyanması’dır. Ama hâkim, o şüphenin uyandığını ‘şüphe uyandı’ diye iki sözcükle ifade edip gerekçelendiremez. O şüpheyi ‘uyandıracak somut olguların’ var olduğunu da somut olarak saptaması gerekir.
İkinci neden, şüphelinin veya sanığın ‘delilleri karartabileceği’ şüphesidir.
Ama tek başına o ‘şüphe’ de hâkime tutuklama kararı alma yetkisini vermez. Hâkim bunun için ‘şüphelinin veya sanığın davranışları’nı göz önünde tutacaktır. O kararı, o davranışlar, ‘Delilleri yok etme, gizleme ve değiştirme’ veya ‘tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapılması girişiminde bulunma’ hususlarında ‘kuvvetli şüphe oluşturuyorsa’ verebilecektir.
Yani o şüphe ‘zayıf’ kalıyorsa, tutuklama kararını gene vere-meyecektir.
CMK’nın 100’üncü maddesi-ne bir de ‘katalog fıkrası’ diye anılan bir fıkra eklenmiştir ki, bununla, haklarında belirli ağır cezalı suç iddiaları bulunulan şüphelinin veya sanığın, ‘delilleri kararatma’sı şüphesinin, dolayısıyla tutuklama nedeninin ‘varsayılabileceği’ belirtilmiştir.
Ama tabii, bu, hâkimin takdirine bırakılmış bir haldir. Hâkim isterse o varsayımı yapabilir. Ama kanunun tutuklamanın esasıyla ilgili genel sınırları içinde kalmayı tercih ederse, kaçma şüphesiyle ‘ilgili’ somut olguları ve ‘delilleri karartma’yla ilgili ‘kuvvetli şüphe sebepleri’ni, o ‘katalog’tan bağımsız olarak bizzat saptamalıdır.
***
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun tutuklamayla ilgili maddesinin esasları bunlar.
Bizdeki belirli soruşturmalardaki ve davalardaki uygulamanın özeti ise şu:
Kaçması veya delil karartması şüphesiyle ilgili ‘somut olgular’ veya ‘kuvvetli şüphe nedenleri’ bulunması bir yana.. Kaçma veya delil karartma ihtimallerinin bulunmadığını kendi davranışlarıyla defalarca kanıtlamış olan (tutuklanıp salıverildikten sonra, tüm sorgulara ve duruşmalara katılan ve her arandıklarında yerlerinde bulunan) sanıklar, bazı savcıların özet gerekçeli taleplerine uyula-rak tutuklanabiliyorlar. Aylarca (bazıları yıllarca) tutuklu olarak kalabiliyorlar.
Aylarca, yıllarca tutuklu kalanların haklarındaki suç iddialarının inandırıcı kanıtlarının hâlâ ortaya çıkmadığı, duruşmaların seyrinden anlaşılıyor.
Özetle: Hukukun çağdaş evrensel ilkelerinin de, bizim Ceza Muhakemesi Kanunumuzun da, sadece belirli şartlar alınabilecek bir ‘tedbir’ olarak düzenlediği ‘tutukluluk’, belirli soruşturmalarda ‘fiili’ bir ‘değişim’ geçirip bir ‘ceza’ uygulaması haline dönüşmüş.
Hatta bazı televizyon tartışmalarında tutuklular için ‘İyi olmuş. Suç işlediği belli zaten. Falanca kişiyle telefon konuşmaları varmış’ gibi ‘kararlı’ değerlendirmeler de yapılıyor. O ‘değişim’ giderek daha da hızlanıyor ve yaygınlaşıyor.
İstanbul’da, Beşiktaş’ta, Silivri’de, Diyarbakır’da, Batman’da, başka yerlerde... Siviller, askerler, rektörler, kuvvet komutanları, gazeteciler, belediye başkanları subaylar, profesörler, yazarlar, işçiler, karacılar, denizciler, havacılar, politikacılar, avukatlar, doktorlar, çiftçiler, esnaf, halkın her kesimnden insanlar,... Haklarındaki iddialarla ilgili duruşmalar sonunda verilecek kararı hapishanelerde bekliyor. Bazıları çok uzun zamandan beri...
Bazıları da hapishanelere yeni giriyorlar. Ama sonuca ulaşmalarının kolay olmadığını biliyorlar.

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız