Siyasetçiler yatak odasına karışmasın

11 Mayıs 2011 Çarşamba, 07:26

Funda Özkan/Akşam

İsveçli Hans Rosling'i, Yapı Kredi Bankası Murahhas Azası ve Genel Müdürü Faik Açıkalın 'Dünyanın 100 önemli düşünüründen biri' diye takdim ediyor.
Trend analizi konusunda yetkin Hans Rosling, konuşurken gözlerimi ekrandan alamıyorum. Her ne kadar İsmet Berkan 'Basit bir program' dese de... Ekranın merkezindeki yıllar geriye gittikçe zaman yolculuğuna çıkıyoruz. Ardından geleceğe gidiyoruz.
Karşımızdaki tablonun ana fikri şu:
'Doğurganlık ne kadar yüksekse, o toplumdaki insanlar o kadar az yaşıyor.'
Ardından ekliyor:
'Siyasetçiler, yatak odasına karışmasın.'
Sık sık insanlara 'Üç çocuk doğurun' diyen Başbakan Erdoğan'ın hoşlanacağı bir tavsiye değil.
Hans Rosling de aslında Başbakan'a hak veriyor. Öngörüler şunu söylüyor: 2030'larla birlikte nüfus yaşlanacak, Türkiye genç nüfus dinamizmini kaybedecek.
Hans Rosling, yine de vurguluyor:
'Gençlerin işine karışmamak lazım.'
Ekranda yıllar 1800'lerden bugünlere geldikçe, yaşam süresi tablosunda Türkiye'nin 200 yıl önceki İsveç'in yerine geldiğini görüyoruz.
'Türkiye bundan sonra çok daha hızlı büyüyebilir, kalkınabilir. Yüzde 8 büyümeyi başarabilir, ancak...' diyor.
Ezbere bildiğimiz koşulları sıralayarak, boşlukları doldurabiliriz.
İstatistik gurusunun söylediği koşullar ise basit:
'Az çocuk, daha iyi eğitim.'
Kişi başına düşen gelir ile yaşam süresinin eşleştirildiği grafik de çarpıcı. 2010 haritasında Türkiye'nin yeri İran'ın, Lübnan'ın yanı başında, ABD'nin, Japonya'nın ve Avrupa Birliği ülkelerinin çok uzağında.

Kübra bebeğin annesinin hiç mi suçu yok?
Başbakan Erdoğan ile CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu seçim meydanlarında Kübra bebek üzerinden birbirini suçluyor. Devlet bakmadı, CHP'li belediye bakmadı da Kübra bebek yetersiz beslenmeden, açlıktan öldü diye...
Baba sakat, işsiz. Anne'nin sözleri insanı çileden çıkarıyor.
'Bazen, günlerce sıcak bir şey yiyemiyordum. Beslenemediğim için sütüm kesildi. Aç insandan süt gelir mi?'
Üç yıl önce bir kızını kızamıktan kaybetmiş. Belli ki parasızlıktan zavallı çocuğu doğru düzgün tedavi ettiremediler. Bir yandan da doğurmaya davam ediyor. 2.5 aylık Kübra açlıktan ölüyor, '4 yaşındaki Ali ve 2.5 yaşındaki Kumru'yu doyurabildiğim her günü kar sayıyorum' diyor.
Şimdiye kadar popülizme rağbet etmeyecek bir siyasetçi de çıkıp, anne-baba sorumluluğunu yerine getiremeyen bu aileden çocukların alınıp, devletin babalık görevini üslenmesi gerektiğini söylemeliydi.
İstatistik gurusu Hans Rosling şunu söylüyor:
'Türkiye'nin bir bölümü Suriye, diğer bölümü Yunanistan.'
Türkiye'nin Suriye olan kısmında üç ve üzerinde çocuk sahibi ailelerin, kişi başına düşen gelirleri de, yaşam kaliteleri de çok daha düşük. Ömürleri de, Türkiye'nin Yunanistan kesimine göre çok daha kısa.
Çin'den de örnek veriyor, istatistik gurusu:
'Yaşam kalitesi en yüksek yer Hong Kong çünkü aileler tek çocuklu.'
Hans Rosling 'Ben sadece yolda arabanızın camını silen oğlan çocuğuyum. Nereye gittiğinize ben karar veremem, siz verirsiniz. Ben sadece daha net görmeniz için camınızı siliyorum' diyor.