Yazı Boyutu Aylar önce Cumhurbaşkanı Abdullah Gül “Güzel şeyler” olacak demişti.
Birkaç gün önce de BDP’li Aysel Tuğluk “Kötü şeyler olacak” dedi.
“Artı”, “eksi” kutuplar gibi!..
Sonuçta… İkisi de, “bir şeyler olacak”ta birleşiyor!
Ve… Bir şeyler oluyor!
Olmuyor mu?..
….
“Siyasetçi” iken, bu ülkeye dokuz doğurtan, 9’uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel elbette ki sessiz kalmayacak, “en baba yanıt”ı verecek… Ama… Aradan, “Aralarında çete kardeşliği kurdular” sözünü çıkarırsak…
Başbakan, önceki gün Zonguldak’ta, “Bütün ömrünü CHP’ye muhalefetle geçirmiş 80 yaşında bir zat var. Ayakta zor duruyor. Anlamışsınızdır. Benim söylememe gerek yok. O da CHP’nin çete sanığı adaylarına kefil oluyor. Aralarında çete kardeşliği kurdular. Ömrü boyunca dini istismar edenler, CHP düşmanlığından ekmek yiyenler şimdi kalkıyorlar AK Parti’ye karşı CHP ile iş birliği yapıyorlar” derken, haksız mı?..
Başbakan’ın kendisi şu sıralar koyu biçimde “din istismarcılığı” yapmıyor mu?
….
Başbakan gene Zonguldak’ta, “Bu nasıl CHP? Solcu deseniz asla solcu değil. Sağcı deseniz sağcı değil. Sosyal demokrat hak getire. Böyle bir CHP var…” derken, hala “CHP” ile “Yeni CHP”yi karıştırıyor.
Sayısız danışmanları, Başbakan’a, Kemal Beygiller’in Yeni CHP’si ile Kemal Atatürk’ün CHP’sinin aynı olmadığını anlatmazlar mı?
Yoksa danışmanlar anlatmaya cesaret mi edemiyorlar, anlatıyorlar ama dinletemiyorlar mı?
İyisi mi… Yeni CHP’nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan’a anlatsın…
Bu anlatı, Yeni CHP’nin Kemal Beygilleri’nin de işine yarar…
Baksanıza, onlar da, “CHP” ile “Yeni CHP”yi halka bir türlü anlatamıyorlar…
“İmam”lığın yanında “hatip”liğin de eğitimini de alan Başbakan, “anlatma” ve “ikna etme” işlerini iyi becerir, siyasetin değil “o işlerin” ustasıdır.
Bu arada… Başbakan, Düzce mitinginde (7 Mayıs 2011 Cumartesi), “… Kılıçdaroğlu kalkmış diyor ki; ‘Hangi televizyona istersen gel çıkalım, kimlerle istiyorsan onlarla beraber çıkalım.’ Ya haddine mi ya? Sen daha çıkarsın, dur bakalım. Bu lig meselesi ya… Amatör kümede oynayanla Süper Lig'de oynayanı bir araya getirmek mümkün mü? Sen daha dur bakalım ya, çok ekmek kuru yiyeceksin, daha çok işin var..” diyerek, Yeni CHP’li Kemal Beygiller’in değirmenine, bilmem kaç tonluk tanker dolusu su taşıdı.
….
Söz, Yeni CHP’den ve Yeni CHP’li Kemal Beygiller’den açılmışken, bir saptamamı sizlerle paylaşmalıyım:
Yeni CHP’nin ve Yeni CHP’li Kemal Beygiller’in başı Kemal Kılıçdaroğlu, miting meydanlarında çıkıp “Yardımcılarımdan Sena Kaleli Hanımefendinin söylediği gibi: İktidara giden yolumuzda; Atatürk, Atatürk’ün 6 oku, Atatürk’ün devrim ve ilkeleri önümüzde büyük engel. Benim adım Kemal, size söz veriyorum: Bunlardan, en kısa zamanda kurtulacağız. Kurtulacağız çünkü biz, “CHP” ve “CHP”li değiliz, çünkü biz “Yeni CHP”yiz ve “Yeni CHP”liyiz. Bizim, Atatürk’le, Atatürk’ün oklarıyla, devrim ve ilkeleriyle ne işimiz olur?..” ders, çok daha gerçekçi, çok daha dürüst davranmış, halkı kandırmamış olmaz mı?..
….
Önceki gün İstanbul’un Avrupa yakasında turlayan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Türkiye tamamen, her konuda, her alanda, her yönüyle çözülmüş ve çürümüş bir ülke haline geldi. (…) Ülke bitmiş demektir. Üzülmemek elde değil” dedi.
Bahçeli üzüledursun ama birazcık da, ülkenin, vurguladığı duruma düşmesinde paylarının olduğunu düşünedursun…
Düşünedurur mu bilemem ama saptama odur ki: Atatürk’ün Türkiyesi ile Atatürk’ün CHP’si güvenilir ellerde değil! Özlemim, bir an önce Atatürk Türkiyesi’nin ve Atatürk CHP’sinin güvenilir ellere geçmesi!..
|