İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.

YAZAR YAZI

İnkâr ve isyan

İnkâr ve isyan

08 Mayıs 2011 Pazar, 08:11

Nuray Mert /Milliyet

Ben diyorum ki, öncelikle, ‘Kürt meselesi konusunda’, Türkiye kamuoyunu yanıltmayı bırakalım. Kamuoyunu yönlendirmeye çalışmanın ne iktidara, ne muhalefet partilerine, ne Türklere, ne Kürtlere, hiç kimseye faydası olmayacak. Bu ülkede yaşayan herkesin, öncelikle, nelerin olup bittiğini bilme hakkı olmalı.
Son olarak, DTK Eşbaşkanı Aysel Tuğluk’un, kongre adına yaptığı konuşma, büyük bir infialle karşılandı. Bu konuşmanın içeriğini tartışmanın ötesinde, önce bir hususa dikkatinizi çekmek istiyorum. Tuğluk’un ‘sert’ konuşmasını hepiniz duydunuz, izlediniz ama, Güneydoğu’dan, şiddet eylemleri ve sert açıklamalar dışında hiçbir şeyi görmüyor, izlemiyorsunuz. Mart ayında, Nevruz bölgede büyük bir kalabalık ve coşkuyla kutlandı, milyonlar sokaklara döküldü. Haberimiz oldu mu? Son olarak, Tunceli’de operasyonda hayatını kaybedenlerin dördünün cenazesinde Diyarbakır’da yer yerinden oynadı. Haberimiz oldu mu? O sahneleri görseydik, meselenin nasıl bir boyuta ulaştığı, ne aşamaya geldiği, toplumsal tabanı hakkında daha fazla fikir sahibi olabilirdik.

Hep aynı ezber
Olan biten hakkında yeterince bilgi sahibi olamadığımız bir ortamda, olanlar üzerine yapılan yorumların çoğu da ne yazık ki, hep aynı ezberden konuşuyor. Bu ezberin ana başlıkları şunlar; 1-Seçim öncesi BDP şiddetten medet umuyor ve bu nedenle şiddeti tırmandırıyor, 2- BDP zaten Kürtlerin temsilcisi değil, küçük bir azınlığın temsilcisi ama kalabalıkları rehin almış durumda, 3- BDP ve PKK kendi derdinde, amaçları Kürt meselesini çözmek değil kendi konumlarını korumak, 4- Bu uğurda Kürt şahinleri ile Türk şahinleri yani Ergenekon çetesinin çıkarları örtüşüyor ve belli ki, zaman zaman beraber hareket ediyorlar, 5-Kürtlerin asıl meselesi PKK sorunudur, bundan kurtulmadıkça başları beladan kurtulmayacak (ve bunu hak etmiş olacaklar).
Buna karşın şu hususlar göz ardı ediliyor; 1- BDP’nin demokratik siyaset içinde muhalefet etmesi önemseniyorsa neden yüzde 10 seçim barajı zamanında kaldırılmadı? Bu siyasi çevre kendi temsilini demokratik çerçevede yansıtma konusunda bunca zorlanıyor? Dahası, bağımsız adaylarla girdikleri seçim sürecinde, BDP ve genel olarak, Kürt siyasal hareketi baskı ve tutuklamalar ile çalışamaz hale getiriliyor. 2- Madem BDP zaten küçük bir kesimin temsilcisi yine neden baraj başta olmak üzere bu kadar baskılanma ihtiyacı hissediliyor? KCK tutuklamaları, ‘bölgeyi örgütün rehininden kurtarma’ mantığı ile hayata geçirilen büyük bir demokrasi ayıbı olmadı mı? 3- Madem şiddeti tırmandırmak BDP’nin işine geliyor, demokrasiye bunca zarar veriyor, neden eylemsizlik kararına rağmen operasyonlar sürüyor ve bölge halkını öfkeye sürükleyen cenazeler geliyor? 4- Türkiye’nin tüm meselelerini Ergenekon ile bağlayarak açıklamanın ucunun Kürt meselesine kadar varması kadar anlamsız bir şey olabilir mi? Özellikle de, Ergenekon denilen ‘derin devlet yapılanması’ndan en çok çeken kesim Kürt siyasal hareketi iken! Bu konuda Ruşen Çakır’ın ‘PKK- Ergenekon İlişkisi’ başlıklı yazısı (Vatan, 7 Mayıs) üzerine söylenecek söz yok, okumadıysanız mutlaka dönüp okuyun. 5- PKK meselesini, ‘terör örgütü’ diye geçiştirmek yerine, Kürt meselesinin bugüne gelmesinde nasıl kilit bir önem taşıdığı ve toplumsal tabanını dikkate alarak tartışmadığımız sürece, Kürt meselesini güvenlikçi-militarist çözümlerin sınırı içine hapsetmekten hiç kurtulamayacağız demektir. Bir yandan, BDP’yi PKK ile bağlantısı üzerinden ‘ihbar’ etmek, diğer yandan PKK’yı Türkiye kamuoyuna şikâyet etmek ile varılacak yol sadece çatışmanın derinleşmesi olabilir. Mesele, ‘terör’ meselesi değil, Güneydoğu’da yaşayan insanların duygu ve düşünce dünyasını anlama meselesidir. Bu konuda da, Ece Temelkuran’ın dünkü yazısını (Habertürk) okumanızı salık veririm.
Hemen kızıp, hiddetlenmeden, durup düşünelim, ‘inkârın isyanı büyüttüğü’ gerçeğini görürüz. Bunu görmek/göstermenin ‘tehdit’ değil ‘teklif’ olabileceğini anlarız. ‘Cehennem tehdidi’ diye öfkelenip, kefen kuşananların ardından gitmek yerine, ‘cennet teklifi’ni önemseyelim, hayata geçirmeye çalışalım. Kürt meselesi, sadece Kürtlerin veya bazı Kürtlerin değil, tüm Türkiye’nin meselesidir. Öfkelenmek, suçu karşı tarafa yıkmak suretiyle sorumluluktan sıyrılmak yerine, meseleye sahip çıkalım.

Onca fedakârlık...
Ama sahip çıkmak derken, kendimizi bu ülkenin asıl sahipleri, diğerlerini fitne ve fesat ürünü olarak görmeyi kastetmiyorum. Yine, ‘sahip çıkalım’ derken, ‘kusurları görmezden gelen, affedici elini uzatan otoriter baba’ tavrıyla değil, bu ülkenin sorununu çözmek için karşımızdakini onurlu ve eşit bir muhatap olarak almak şeklinde sahip çıkalım diyorum.
‘Meselenin adını ben koyarım, kimin neyi temsil ettiğine ben karar veririm, yoksa tepelerim!’ tavrı ile bu işin içinden çıkamayız. Ne yazık ki, bu açıdan dünden bugüne pek az şey değişti. Varılan yerde, ‘Kürt yoktur deniliyordu, şimdi vardır diyoruz, daha ne istiyorsunuz, belanızı mı?’ diye özetlenebilecek tutum, umut vaat etmiyor. Son olarak, bugün bu meseleyi daha açık konuşabiliyorsak bu kimsenin lütfu değil, sol siyasetin ve Kürt siyasal hareketinin ve onca fedakârlığın sonucudur. Çözüm adına bu hareketi tasfiye etmeyi talep etmek, bu tasfiyeyi Kürtlerin kendisinin yapmasını beklemek anlamsızdır ve büyük bir haksızlıktır.

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız