Okyanus ötesi

14 Mayıs 2011 Cumartesi, 08:50

MHP lideri Devlet Bahçeli, ABD’de yaşayan Fethullah Gülen’i Türkiye’ye dönmeye çağırdı.
Bahçeli’nin Milliyet yazarı Mehveş Evin’in sorusu üzerine yaptığı Gülen değerlendirmesi, 12 Haziran seçimlerinde barajı geçip geçmeyeceği tartışılan MHP açısından hayli önemliydi:
“Türkiye, Erdoğan, Gülen ve Öcalan eşkenar üçgeninde hapsedilmiş durumda. Türkiye’nin konularına vakıf olabilmesi için Fethullah Gülen’in gelmesinde yarar var. Bu aşamada sağlıklı değerlendirme yapmak, yol göstericilik için Türkiye’de bulunmasının daha iyi olacağı kanaatindeyim.”
Devlet Bey’in bu temennisi gerçekçi.
Son dönemde özellikle Ergenekon soruşturmasında “eksen kayması” sayılabilecek Nedim Şener ve Ahmet Şık’ı hedef alan tutuklamalar nedeniyle, emniyetteki “cemaatçi” örgütlenmeye tepkiler artmıştı. MHP’li bazı adaylarla ilgili kasetler üzerine Bahçeli doğrudan “okyanus ötesi”ni hedef göstermişti.
Başbakan Erdoğan ise milliyetçi-muhafazakâr tabanla, Gülen cemaati arasında gevşeyen bağları tümüyle koparmak ve MHP’yi barajın altına itmek açısından doğan fırsatı kaçırmadı. Bahçeli’yi, “okyanus ötesi”yle kastettiği kişiyi açıklamaya çağırdı. Devlet Bey, Mehveş Evin’e “Sayın Başbakan hâlâ okyanus ötesinden neyi kastettiğimi soruyor. Dokuz yılda anlayamadıysa, benim söylememle olmaz” demiş.
İlginçtir. Deniz Baykal da, “kaset komplosu” ortaya çıktığında önce Pensilvanya’yı aramıştı.
Ahmet Şık, “İmamın Ordusu” adlı kitabı nedeniyle gözaltına alınırken “Dokunan Yanar” diye seslendi.
Bahçeli de MHP’ye kurulmak istenen tuzağı “okyanus ötesi”ne bağladı.
Gülen ve cemaati bu suçlamaları reddediyorlar.
Fethullah Hoca’ya yakınlığıyla tanınan Hüseyin Gülerce, Zaman’da 12 Haziran’da seçmenin “vesayetçilikle, demokratikleşme” arasında tercihte bulunacağını yazıyordu.
12 Haziran denkleminin “bilinmeyeni” şu anda anketlerde yüzde 10-11’lerde seyreden MHP.
Bahçeli’nin “okyanus ötesi” meydan okumaları, tabanı AKP’ye yöneltebileceği gibi tersi de olabilir. Cemaate tepkili kitle, AKP lideri Erdoğan’ı daha fazla güçlendirmek yerine “mağdur”un yanına geçebilir.
Bahçeli’nin “püskevit” söylevinden daha fazla üzerinde durulması gereken, “Türkiye, Erdoğan, Gülen ve Öcalan eşkenar üçgenine hapsedilmiş durumda” mesajıdır.
MHP lideri Kürt sorununda “özerklik” taleplerine tepkili milliyetçi oyları, Batı’da özellikle İstanbul, Ankara gibi büyük kentlerde partisine yönlendirebilmek için Öcalan adını, Erdoğan ve Gülen’le birlikte kullanıyor.
Baraj açısından MHP’nin handikabı oylarını CHP ile birlikte yükseltme zorluğudur.
CHP ve MHP’nin birlikte AKP’den oy çekmesi olası mı? Erdoğan da, merkez sağdan CHP’ye gidecek oyları kesmek üzere “İkinci Milli Şef” söylemiyle Demirel’i kampanyaya dahil etti.
Gülen de seçimden sonra dönebilir.

Kaynak : Derya Sazak