'Adalet kan kusturuyor’

14 Mayıs 2011 Cumartesi, 08:22

Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu bazı tutukluların sağlık durumlarının çok kritik olduğuna dikkat çekti
Tutuklu sanık Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu bazı tutukluların sağlık durumlarının çok kritik olduğuna dikkat çekerek mahkemeyi uyardı: “Erikel’in ömrü en fazla birkaç yıl, Haberal 30 saniyede ölebilir.”

Aralarında gazeteciler Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan’ın da bulunduğu 25’i tutuklu toplam 117 sanığın yargılandığı 2. Ergenekon Davası’nın dünkü duruşmasına tutuklu sanık İnönü Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu’nun ifadesi damga vurdu. Hilmioğlu, “Ben hekimim ve hipokrat yemini ettim. Ettiğim hipokrat yemini gereği size burada gördüğüm iki konuyu anlatmak istiyorum” diyerek şöyle konuştu:

‘Tümör 6-7 cm’ye ulaşmış’

“Tutuklu sanık avukat Yusuf Erikel geniz tümörlü bir hasta ve tümörün çapı 6-7 cm’ye ulaşmış. 1 yıl boyunca cezaevinde ve duruşmalarda şikayetlerinin devam etmesine rağmen neden hastaneye sevk edilmemiştir? Hastanın ömrü en fazla birkaç yılla sınırlıdır. Erikel’in yaşını bilmiyorum ama 30 yılı elinden alınmış.”

Haberal aniden ölebilir

“İkinci konunu ise tutuklu sanık Prof. Dr Mehmet Haberal’la ilgili. Rahatsızlığı kalp ritim bozukluğu. Ancak onun ritim bozukluğunun ’Ventriküler Taşikardi’ olduğunu burada öğrendim. Ve bu bozukluk ani ölüme yol açabilecek bir ritim bozukluğudur. 30 gün sonra seçimler var ancak bu hastalık 30 saniye içinde bile Mehmet Haberal’ı, insanı ölüme götürebilir.”

Harvard’dan belge

Bu hastalıkla ilgili Harvard Üniversitesi’nde yayınlanan bir makaleyi mahkemeye sunan Hilmioğlu, “Makalenin daha başında ’Ventriküler Taşikardi eşittir ani kalp ölümü’ yazıyor. Bu yazının önünde hipokrat yemini etmiş bütün hekimlerin eğilmesi gerekir, özellikle Haberal’la ilgili raporu hazırlayan hekimlerin” ifadesini kullandı.

VELİ KÜÇÜK İLE FOTOĞRAFI ÇIKAN AK PARTİ ADAYI:

‘O an tanıştık, bir daha hiçbir zaman görmedim’

ERGENEKON sanığı Veli Küçük ile birlikte çekilmiş fotoğrafı, Sözcü gazetesinde yayımlanan Ak Parti milletvetili adayı Hacı Bayram Türkoğlu, “Fotoğraf doğru ama Küçük’le ilişkim yok” dedi. 2006’da düzenlenen ’Dünya Türkleri Kurultayı’nda çekildiği ortaya çıkan fotoğrafı değerlendiren Türkoğlu, Ülkü Ocakları Dörtyol Şubesi ikinci başkanı olarak kurultaya davet edildiğini belirtti. Türkoğlu, şunları söyledi:”Kurultay süresince çok sayıda insanla görüşme yaptım. Kurultay sonrası verilen resepsiyonda şimdi kim olduğunu hatırlamadığım bir kişi tarafından Veli Küçük ile tanıştırıldım. Kendisinin emekli paşa olduğu söylendi. Ondan sonra ne telefonla, ne de şahsen bir görüşmem olmamıştır. Bu fotoğrafın çekildiğini bile unutmuşum.”

İfadem ‘kes-yapıştır’ ile değiştirilmiş

Tutuklu sanık emekli Albay Levent Göktaş’ın çapraz sorgusu yapıldı. Göktaş, “İlk 2 Ergenekon iddianamesini değerlendirdiğimde Ergenekon’un korkunç bir örgüt olduğunu fark ettim. Belki biz de farkında olmadan işin içinde olup olmadığımızı bilmiyorum” şeklindeki ek ifadedenin 9 sayfasının altındaki ıslak imzaların kendisine ait olduğunu ancak ifadelerin ’kes-yapıştır’ yöntemiyle değiştirildiğini iddia etti. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, ek ifadenin orjinalini göstererek, “Islak imzalı belgede nasıl değişiklik yapılır? Bu mümkün mü?” diye sordu. Göktaş şöyle konuştu: “Zekeriya Öz’ün odasına girdiğimde, bana ’anlat bakalım’ dedi. İlk 5-6 sayfası bu anlatımlarıma dayalı bilgilerdir. Bu bölüm bir soru cevap olmadan yazıldı. İfademde geçen cümlelerin kes-yapı∫tır yöntemiyle deği∫tirildiğini dü∫ünüyorum. Bir grafologa sorulduğunda bu anla∫ılabilir.”

Göktaş bir soru üzerine, Danıştay binasının güvenlik kameralarını kuran OYAK Güvenlik’in Genel Müdürü Orhan Çoban’ı bir ödeme meselesi nedeniyle aradığını söyledi.

Korku ortamını durdurun

Meslektaşlarının gözündeki korkuyu gördüğünü ifade eden Hilmioğlu, “Meslektaşlarım üzerindeki bu korku ortamı devam ettiği sürece Yusuf Erikel vakası ne ilk ne de son olacak. Korku ortamını kim yaratmıştır bilmiyorum ama bu korku ortamını yok etmede size büyük görev düşüyor. Yusuf Erikel bu salonda kan kustu. Adalet kan kusturuyor. Bir hukuk insana kan kusturuyorsa, diyebilir miyiz ki içinde adalet var.” diye konuştu. Hilmioğlu ayrıca, tedavisi için 2 ayda bir polikliniğe gitmesi gerektiğini bunun için gelecek hafta başında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ne sevk edimesini talep etti.