CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''Onlar vatandaşı değil, vatandaşın telefonunu dinliyorlar, telekulak hükümeti bunlar'' dedi.
Yalova'daki Cumhuriyet Meydanı'nda halka hitap eden Kılıçdaroğlu, Türkiye'de değişimi, dönüşümü, demokrasiyi, özgürlüğü getirmeye halk hazırsa kendisinin de hazır olduğunu söyledi.
''Bu güzel ülkeyi dokuz yıldır yönetmeye kalkanların, Türkiye'yi nerelere getirdiğinin görüldüğünü'' ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Terörde, işsizlikte, yoksullukta nereye getirdiler? Laf aramızda YGS'de nereye getirdiler? Hepiniz biliyorsunuz. Bir sınavı dahi beceremeyen bir hükümet, koskoca 80 milyonluk bir Türkiye'yi güzel yönetebilir mi? Ben de biliyorum, siz de biliyorsunuz yönetemez. Onlar kendileri için Türkiye'yi yönetmeye kalktılar, halk için değil. Onun için 12 Haziran'da inşallah sizin desteğinizle haramilerin iktidarını yıkıp, halkın iktidarını kuracağız'' diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, güzel mutlu bir Türkiye'yi yaratmayı hedeflediklerini ifade ederek, ''Öfke, kin, ayrışma bizim kitabımızda yok. Herkesi, hiç kimseyi ötekileştirmeden herkesi kucaklayacağız. Benim bir sözüm var, size sözüm var; benim kitabımda yandaş yok, sadece ve sadece vatandaş var'' diye konuştu.
''TELEKULAK HÜKÜMETİ''
Emeklilerin durumuna da değinen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
''Açın Meclisin internet sitesinden tutanaklara bakın, ne zaman emekliden, emeklinin derdinden söz etsek bir AKP yetkilisi kürsüye çıkıyor, efendim 'emekliye şunu verdik, bunu verdik, emekli iyi geçiniyor. Sizin emeklilerden haberiniz yok' diyorlar. Şimdi soruyorum; emeklinin durumu iyi mi? Umarım Ankara'dakiler duymuştur. Niçin Ankara'dakiler diyorum? Çünkü onlar vatandaşı değil, vatandaşın telefonunu dinliyorlar, telekulak hükümeti bunlar. Emekli kardeşim; telefonla konuşurken cümleye şöyle başlayın; 'sevgili Başbakan durumumuz iyi değil, eğer bunu bir köşeye yazarsan memnun oluruz.' Ondan sonra derdinizi anlatın. Emekliye milli gelir artışından pay vereceğiz. Emekli, ikinci sınıf vatandaş durumuna getirildi. Ayrıca emeklinin yıllardır beklediği intibak yasasını da çıkaracağız. 9 milyon emekli var, 9 milyon emeklinin oyunu istiyorum. Çünkü benim kadar emekliden söz eden yok. Emeklinin derdine çözüm getiren benim gibi bir genel başkan da yok...''
''BİR SINAVI BECEREMEYEN TÜRKİYE'Yİ YÖNETECEKMİŞ''
Özellikle YGS sınavına giren gençlerden ve annelerden isteğinin bulunduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, annelerin yemeyip yedirdiği, içmeyip içirdiği, giymeyip giydirdiği, hazırlayıp dershaneye gönderdiği çocukların sınavlara girdiklerini ifade etti. Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
''Sınavlar şifreli çıktı. 1 milyon 700 bin çocuğun günahı iktidardakilerin boynuna. 'Önce şifre yok' dediler. Sonra 'Sehven yok' dediler, sonra 'şifre var' dediler. Aynı koltukta oturuyorlar. Her yerde söylüyorum, yine söyleyeceğim; o koltukta ancak ar damarı patlamış birisi oturabilir. Ahlakı olmayan birisinin o koltukta yeri yoktur. Şimdi de geliyorum o çocuklardan ve ailelerden isteğime; o gençlere söylüyorum, haksızlığa uğradığınıza inanıyorsanız, şifreli sınav sonucu haksızlığa uğradığınıza inanıyorsanız, annenize babanıza, teyzenize, amcanıza, dayınıza, dedenize gideceksiniz, 'Bu sınavda bana haksızlık edildi, haksızlık eden adamı koruyan bu iktidar, sırtını sıvazlayan bu iktidar, oraya getiren bu iktidar, 'Bu iktidara oy verirseniz, önce benim uğradığım haksızlığı onaylamış olursunuz' diyeceksiniz. 'İktidara oy vermeyin' diyeceksiniz. Bir sınavı beceremeyen Türkiye'yi yönetecekmiş, bunların yönetim anlayışı bu. Eskiden ÖSYM, yani öğrencilerimizi sınava alıp, üniversiteye yerleştiren merkezden, herkes güven duyardı, kimse o merkezle ilgili bir kaygıya kapılmazdı. Allah aşkına bunların getirdiği noktaya bir bakın. 1 milyon 700 bin çocuğun umuduyla oynamak doğru mu? Bunlar bizim geleceğimiz, onlar bizim umudumuz değil mi? Onlara güveneceğiz umutlarını tüketmeyeceğiz. Tam tersine onlar bizim umudumuz olmaya devam etmeli ve onların önünü açmaya devam etmeliyiz. Onlar geleceğin milletvekili, bakanı, valisi, kaymakamı, doktoru, her şeyi onlar...''
|