Yılmaz Özdil: Bana sorarsanız, CHP’nin sağcılık açılımını, özerklik açılımını filan boşverip, acilen ''soygun açılımı'' yapması lazım.
Aykut Erdoğdu’nun evindeki ayakkabı kutularında dolar-euro balyaları yakalandı. Özgür Özel’in yatak odasında para kasaları ve para sayma makinesi ele geçirildi. Umut Oran’a 700 bin liralık avanta kol saati takıldığı ortaya çıktı. Atilla Kart’a çikolata kutusunda dolar desteleri gönderildiği anlaşıldı. Bu kepazelikler yüzünden, Kemal Kılıçdaroğlu’na yumurta atıldı.
*
Mehmet Haberal’la Mustafa Balbay, havuza 100’er milyon dolar akıttı, mega ihaleleri kaptı. Akif Hamzaçebi, beni de aranıza alın, 150 vereyim dedi. Muharrem İnce gevrek gevrek gülerek “milletin orasına koyacağını” izah etti. Kamer Genç, rahmetli dedesinin nasihatı olduğunu, orospuyla memurun bahşişinin en başından verilmesi gerektiğini
söyledi. Bu rezaletler yüzünden, dokunulmazlığı olmasına rağmen, Kemal Kılıçdaroğlu savcıya çağırıldı.
*
Aylin Nazlıaka vakıf kurdu, 10 milyon dolarlık bağışı bile beğenmedi, babasına şikayet etti. İlhan Cihaner “bu vakfa az miktarda bağışta bulunanı kucağa oturturum” dedi. Ali Özgündüz “rahat olun, polisten molisten bi sıkıntı olursa ben önünüze yatarım, sürdürürüm o pezevenkleri” dedi. Şafak Pavey, Urla’da sit alanına havuzlu villalar yaptırdı. Nur Serter, Çatalca’da çiftlik ayarladı. Dilek Akagün Yılmaz, kupon arazileri kendisine haber vermeden dağıttığı için grup başkanvekillini fırçaladı. Birgül Ayman Güler’e gemicikler yetmedi, adacıklar almak için pazarlığa başladı. Oktay Ekşi’nin “Alo Oktay” olduğu ortaya çıktı. Müftü milletvekili İhsan Özkes, 17/25 Aralık operasyonlarıyla “insanların günah işleme özgürlüğüne darbe vurulduğunu” söyledi. Sabahat Akkiraz dombıra’yı, Tolga Çandar kiziroğlu’nu arakladı. Bu skandallar yüzünden, Kemal Kılıçdaroğlu’na meclis koridorunda yumruk atıldı.
*
Oğluyla telefonda konuşan Kemal Kılıçdaroğlu, evdeki paraları sıfırladın mı diye sordu, oğlu anlamadı, mecburen kızını gönderdi, oğlu iki gün uğraştı, paraları eritemedi, 30 milyon avro kaldı babacım dedi. Yolsuzluk komisyonundaki CHP milletvekilleri gözümüzün içine baka baka “Türkiye’de yolsuzluk yoktur, bakanlarımız sütten çıkmış ak kaşıktır” şeklinde oy kullandı. E yetti gari… Vatandaşımız dayanamadı, çıkardı ayakkabısını, Kemal Kılıçdaroğlu’na fırlattı.
*
Vaziyetimiz bu.
*
Bana sorarsanız, CHP’nin sağcılık açılımını, özerklik açılımını filan boşverip, acilen “soygun açılımı” yapması lazım. Öylesi makbul.
Milli irade’nin gözüne girmek istiyorsa, Cumhuriyet mitingleri nafile.
“Soyuyorsak seni soyuyoruz” mitingleri yapması lazım.
|