|
|
|
|
|
ATATÜRK Diyor Ki; |
Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.
|
|
|
|
|
YAZAR YAZI |
|
Türkiye'yi ABD'nin savaş arabasına bağlayıp gelmiş
28 Eylül 2014 Pazar, 11:03
İhsan ÇARALAN /Evrensel
|
|
Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD’den “üniformasını” ve “postallarını” giymiş havasında döndü. “Hava saldırıları kara harekatı ile tamamlanmazsa sonuçsuz kalır,” “Artık durum değişmiştir, bize ne, bizi ilgilendirmez deme lüksümüz kalmamıştır,” “Türkiye askeri harekat içinde de rol alacak.” … gibi “kara harekatı” na asker verme de dahil her konuda Erdoğan, ABD ve batılı emperyalistlerin bölgeye müdahalesine katılacaklarını açıkça ilan etti.
ABD’den dönüşünde Erdoğan, bundan sonraki adımlar için “üç konu”nun önemine dikkat çekti ve bunları da özetle şöyle sıraladı: 1- Uçuşa yasak bölge ilan edilmesi, 2- Güvenli bölgenin Suriye topraklarında oluşturulması, 3- Müdahaleyi yapacak güçlerin “eğit-donat” anlayışıyla hazırlanması ve müdahalenin hangi biçimlerde sürdürüleceğinin kararlaştırılıp uygulamaya sokulması!
Erdoğan’ın bu açıklamalarını; yandaşıyla, olmadığını iddia edeniyle medya; “Yaşasın nihayet biz de savaşa giriyoruz” coşkusuyla karşıladı. Ve böyle durumlarda her zaman yaptıkları gibi çekmecelerinde hazır tuttukları “savaş senaryolarını” manşetlerden propaganda etmeye koyuldular.
Verilen hava, koparılan gürültü kenara bırakıldığında, Erdoğan’ın; Amerika’da, Obama yönetimine, Türkiye’nin bölgeye batı müdahalesine insani, diplomatik, askeri… her biçimde katılacağı konusunda garanti verdiği anlaşılıyor.
Bunun anlamı ise; Erdoğan-Davutoğlu ikilisinin son yıllarda ABD stratejisiyle kimi alanlarda çatışan yeni Osmanlıcı çizgiyi revize etmeye yöneldikleri, dolayısıyla bölgede ABD ile çelişerek bir yere varmayacaklarını kabul ettikleridir.
Ancak Erdoğan’ın söylediklerini bundan ibaret görmek gerçeğin tümünü görmek olmaz. Çünkü Erdoğan’ın “önemli” dediği yukarıda kısaca aktarılan “üç saptaması”nın üçünün de, ABD planlarının hayata geçirilmesine engel olmasa da IŞİD’e karşı mücadele ile doğrudan bir ilgisi yok. Nasıl ABD “IŞİD’e karşı mücadele” derken bölgedeki egemenliğinin gerektirdiği bir güç oluşturma ve mevzilerini güçlendirmeyi amaçlıyorsa, Erdoğan ve Hükümet de “IŞİD’e karşı mücadele” derken, asıl olarak; Suriye’de Esad rejimini yıkmayı ve bölgede Rojava’da kurulan yönetimi yıkarak, Kürtlere ağır bir darbe vurmayı amaçlıyor.
Çünkü her aklı başında insan görür ki, bu “üç saptama”nın da amacı Esad rejiminin yıkılması ve Rojava’daki kantonların yok edilmesidir!
Nitekim bugün de IŞİD’in Türkiye sınırının “sıfır noktası”nda açıkça Kobanê’ye yönelik saldırılarını sürdürüyor olmasından Türkiye’nin hiçbir rahatsızlık duymadığı açıkça anlaşılmaktadır. Tersine AKP Hükümeti, Suruç’a kadar giderek Kobanê direnişine destek verenlere saldırarak, sınırdan girip çıkanlara su ve gazla müdahale ederek, neye ve kime karşı olduğunu da göstermektedir.
Peki Erdoğan, “önemli” diye ifade ettiği “üç saptama” ve bu saptamalarla ilgi önerileri konusunda ABD ile anlaşmış mıdır?
Belki “üçüncü saptama” ve onunla ilgili önerilerde anlaşmıştır ama ilk iki saptama, “güvenli bölge oluşturulması” ve “uçuşa yasak bölge”, yani “tampon bölge” oluşturulması konusunda en fazla “Hele ileride bakarız”dan öte bir anlaşma sağladıklarını söylemek abartı olur. Nitekim ABD Genelkurmay Başkanı Martin Dempsey; “Tampon bölge şu anda planımızda yok” demektedir. Kaldı ki Türkiye, ABD ve batılı emperyalistlerle anlaşsa bile, bu konuda Rusya ve İran’ın, hatta Arap ülkelerinin onayı da gerekecektir. Ki, Türkiye’nin Suriye’de bir “güvenli bölge” oluşturmasına Arap ülkelerinin hiçbirinin evet demeyeceğini bilmek için kahin olmaya gerek yoktur.
Bu yüzdendir ki, bu konuda ABD yönetimi Türkiye’ye, “Tampon bölge için bizce sakınca yok. Sen Rusya’yı İran’ı, Arap kardeşlerini ikna et yeter!” diyebilir. Muhtemeldir ki de böyle diyeceklerdir.
Dolayısıyla bu tartışmalar, diplomatik çabaların ve ülkeler arasındaki ikili, çoklu görüşmelerden sonra Erdoğan-Davutoğlu ikilisinin elinde kala kala ABD’nin ve batının amaçları doğrultusunda bir müdahaleye askeri, diplomatik, lojistik, insani her tür desteği vermek ve Kürtler başta olmak üzere bölge halklarıyla düşmanlaşmak kalacaktır.
Ötesi hamaset, şoven duygularının okşanmasıyla halkın kafası karıştırılarak Amerikan iş birlikçiliğinin, yeni Osmanlıcılığın da dönüp dolaşıp Amerikan askerliğine geldiğinin (“eski” Osmanlıcılığın Alman emperyalizmi uşaklığına gelmesi gibi) üstünün örtülmesi gayretleridir.
Günün başlıca görevi ise bu gerçekleri geniş halk yığınlarına göstermek, IŞİD’e ve bölgedeki emperyalist gerici güçlere karşı mücadeleyi yükseltme çabasını kesintisiz sürdürmektir.
|
|
|
|
|
|
|
Yazarlar |
|
AKP ‘darbeyi’ kapatacak
25 Ekim 2016 Salı, 12:14
|
|
AKP ‘suç ortağı' arıyor
Mustafa Ünal /ZAMAN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:28
|
|
Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Haziran 2015 Cuma, 09:21
|
|
Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez
Erhan BAŞYURT/BUGÜN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:16
|
|
Ya Koalisyon ya Başkanlık...
Eren Erdem/YURT
12 Haziran 2015 Cuma, 08:58
|
|
Kırılma noktası!
Güngör Mengi/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:45
|
|
AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?
İbrahim Kiras/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:42
|
|
Ali İsmail…
Bekir Coşkun - Sözcü
23 Ocak 2015 Cuma, 09:34
|
|
Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?
Mehmet Kamış/ZAMAN
14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39
|
|
Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi
Can Ertan /HABER
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57
|
|
Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik
Özgür Şen
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17
|
|
AKP’nin IŞİD çıkmazı
Hüseyin ALİ/Özgür Gündem
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10
|
|
Siyasi etik yasası çıkarılmalı
Serpil Çevikcan/Milliyet
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37
|
|
MİT’in sicili
Gültekin AVCI/BUGÜN
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17
|
|
İslamofobi ve provokasyon
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11
|
|
Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”
Hüseyin Özay/Taraf
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32
|
|
AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor
Zilar STÊRK/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25
|
|
Barışı, ancak özgürlükler besler
Hüda KAYA/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14
|
|
Bilim siyasetin elini öptüğünde...
Cüneyt Ülsever/YURT
11 Ocak 2015 Pazar, 10:19
|
|
Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı
Nazlı Ilıcak /BUGÜN
11 Ocak 2015 Pazar, 10:18
|
|
|
|
Son 20 Yazım |
|
CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI
|
|
AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN
|
|
GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.
|
|
ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..
|
|
12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?
|
|
Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?
|
|
Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'
|
|
Tüm Dostlara Teşekkür…
|
|
Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!
|
|
Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:
|
|
Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...
|
|
Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.
|
|
Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...
|
|
Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım
|
|
CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…
|
|
Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!
|
|
“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…
|
|
Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.
|
|
Sadece İnsan Olmak!
|
|
Annemin de Başını Ezerler mi?
|
|
|
|
Takvim |
Pt |
Sl |
Çr |
Pr |
Cm |
Ct |
Pz |
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 | 31 |
|
|
|
|
|
|
|
|