İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.

YAZAR YAZI

Erdoğan: “IŞİD kanlı terör örgütü”

Erdoğan: “IŞİD kanlı terör örgütü”

26 Eylül 2014 Cuma, 10:27

Nazlı ILICAK

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, CNN International’da Christiane Amanpour’un sorularını cevaplandırırken, isim vermeden gene Türkiye’yi eleştirdi: “Esed’i devirme çabaları başladığında, arada çürük elmalar olsa da önemli olan Esed’e karşı savaşılmasıdır diye hesap yapanlar vardı. Bu da farklı gruplara kaynak sağlanmasına sebep oldu. Bu süreç baştan savma bir şekilde işletildi ve iyi yönetilemedi… Esed’i devirdikten sonra çürük elmalarla ilgilenileceği düşünülmüştü. Fakat bu çürük elmalar giderek daha tehditkâr hale geldi.”

Türkiye’yi kastettiğini nereden anlıyorum derseniz… Kerry aşağı yukarı eski ABD Büyükelçisi Ricciardone’nin sözlerini tekrarlıyor. Ricciardone de Türkiye’nin uyarılara kulak asmadığını, IŞİD değilse bile El Nusra’ya yardıma devam ettiğini belirtmişti. Zaten Türkiye, El Nusra’yı gecikmeli olarak terör listesine aldı. Nereden bakarsanız bakın, El Nusra da IŞİD de El Kaide menşeili, Batı düşmanı, şiddeti yöntem olarak kullanan terörist oluşumlar.

Ricciardone şöyle diyordu (12 Eylül 2014): “Suriye’deki muhalif grupları kırmızı (açık düşmanlar), sarı (ortadakiler) ve yeşil (güvenilir dostlar) diye işaretledik. Türk yetkililer, sarı grupları ikna edip, yeşile çevirebileceklerini düşünüyordu. Biz Türkiye’ye, ‘İkna edilebilir görüyorsunuz fakat bizim onlarla çalışmamız mümkün değil. Siz de onlarla çalışmazsanız iyi olur’ dedik. Bu grupların sınırlarınızdan geçmesine izin vermemeniz iyi olur diye uyardık. Türkiye, El Nusra ve Ahrar El Şam’ın huduttan geçmesine göz yumdu.”

Türkiye ancak doğru bir pozisyona gelebildi. Bir süre önce El Nusra’yı terör listesine aldı ve nihayet Tayyip Erdoğan, New York’ta, BM Güvenlik Konseyi’nde “IŞİD eli kanlı bir terör örgütüdür” dedi.

Bu gelişmeler ABD’de Türkiye’ye bir “ince ayar” yapıldığını da gösteriyor. Bu yeni pozisyon, havuz medyasını ve yandaş yorumcuları da mecburen değişime zorladı. Mesela en ateşli taraftar Fatih Tezcan, 20 Eylül’de “Rehineler serbest kaldığına göre, ABD ile el ele IŞİD’e saldıralım diyecek yerli emperyalist militanlara dikkat. Sayıları artacaktır” diye yazıyordu. 23 Eylül’de “Suriye direnişine en büyük zararı veren IŞİD iken, sanki böyle bir realite yokmuş gibi ‘ABD, IŞİD’i vurmasın’ diyenler çözümü göstermelidir” görüşünü benimsedi.

Ankara, rehinelerin iadesi öncesinde, koalisyon içinde yer almayacağını açıklıyordu. Rehinelerin can güvenliği tehlikeye girmesin hassasiyeti makul ve anlaşılabilir bir tavırdı ama havuz medyası bunu Batı’ya çekilen rest havasında duyurdu. Mesela Akşam “Ankara’nın son sözü insani yardım” manşetini atarken, Star, “Obama’nın 4 ayaklı IŞİD stratejisine Erdoğan’ın 5 maddede cevap verdiğini” yazdı; Türk askerinin operasyonlarda yer almayacağını, askeri değil insani yardım yapılacağını belirtiyordu. (13 Eylül 2014)

Ama ne oldu?.. Amerika’da, Erdoğan, askeri desteği de kabul etti. Bence, doğru olan da buydu. Cumhurbaşkanı’nın yerinde bulduğumuz tercihi, onu hep Batı’ya meydan okuma havasında göstermek isteyenleri zora soktu. Çünkü balon söndü.



Ankara son sözünü söylemişti. Askeri desteği reddediyordu. 10 gün sonra aynı gazete “Askeri destek olabilir” başlığıyla çıktı. Türkiye’de, sözde emperyalizme karşı meydan okuyan Erdoğan gitmiş; balon sönmüştü.

Kul hakkı yiyenler

Polise karşı usulsüz taltif operasyonu yapıldı. Gözaltına alınan 17 kişiden 3’ü hariç, diğerleri tutuklanmadı. 11 emniyet müdürünün hepsi serbest; tutuklanan 3 kişiden biri komiser, 2’si rütbesiz büro memuru.

İddia edilen yolsuzluğun ne olduğunu incelediğimde hayret verici bir sonuçla karşılaştım. 2008-2012 yılları arasında, toplam 684 bin personele, en az 2, en çok 24 maaş taltif ödülü verilmiş. Söz konusu tarihlerde, emniyet teşkilâtında görevli personelin %91’i bu imkândan yararlanmış. Taltif rakamının 4 yılda toplam 450 milyon lira olduğu ileri sürülüyor.

Şimdi bu noktaya dikkat edin… Usulsüzlük yapıldığı belirtilen miktar sadece 12 bin lira. Üstelik bu 12 bin lirayı, tutuklanan polislerin kendileri almıyor. Sadece onların onayından geçiyor.

Peki polislerin ödüllendirilmesi, gözaltına alınan memurların kararına mı bağlı? 6 aşamalı bir süreç söz konusu: 1) İllerde, Taltif İnceleme Komisyonları teklif ediyor. 2) İl Emniyet Müdürü imzalıyor. 3) İl Valisi imzalıyor. 4) Öneri, Emniyet Genel Müdürlüğü İnsan Kaynakları’na gidiyor. Oradaki memurlar, POL-NET sisteminde, polislerin gerçekten ödüllendirilmek istenen faaliyette yer alıp almadıklarını, olay günü nerede olduklarını tetkik ediyorlar. 5) Mükâfata lâyık görülen isimler, Taltif Ön Komisyonu’na gönderiliyor. Ön Komisyon isim belirlemiyor, sadece, ortada gerçekten ödüllendirilecek bir eylem var mı, yok mu bunu değerlendiriyor. 6) Nihai kararı veren, Emniyet Genel Müdürlüğü Taltif Kurulu. Taltif Kurulu’nda Genel Müdür, Genel Müdür Yardımcısı, Teftiş Kurulu Başkanı, 2 Daire Başkanı ve İçişleri Bakanı’nın müsteşarı yer alıyor.

Bu süreçte, daha etkili pozisyonlarda olan kişilere hesap sorulmuyor, sadece Taltif Ön Komisyonu’nda bulunan 17 polis memuru gözaltına alınıyor. Oysa mükâfatı hak eden isimleri Taltif Ön Komisyonu belirlemiyor. Eğer yanlış bir uygulama yapılmış ve “Senelik izinli, mazeret izninde, doktor raporlu vs…” olmasına rağmen, birileri kayrılarak mükâfatlandırılmışsa, bunun hesabı, Emniyet Genel Müdürlüğü İnsan Kaynakları’na sorulmalı. Zira POL-NET sistemine girerek, ödül alacak polislerin olay günü nerede olduklarını araştıran onlar. Bu da ancak, “görev ihmali” ya da “görevi kötüye kullanma” kapsamına girer. Tutuklanmayı gerektirecek bir suç değildir. Rakamın da sadece 12 bin lira olduğunu tekrar hatırlatayım.

Neden Taltif Ön Komisyonu hedef alındı? Çünkü bu komisyonda Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı’nın kardeşi çalışıyordu. Ekrem Dumanlı yüzünden, daha doğrusu onu cezalandırmak maksadıyla, 17 kişi mağdur edildi.

Son olarak, havuz medyasında boy boy yer alan 2 maaş, 10 maaş, 20 maaş vs. gibi taltiflerden söz etmek istiyorum. Bunları gerçek maaş sanmayın. Gösterge ve ek göstergeler üzerinden, memuriyet derecesine göre hesap ediliyor. Birinci sınıf emniyet müdürü için 1 maaş taltif, 390 liraya, emniyet amiri için 269 liraya, en düşük memurda ise 50 liraya tekabül ediyor.

12 bin liranın peşine düşülmesini, başka konularda da aynı hassasiyet gösterilse anlayışla karşılayabilirdik ama Rıza Sarraf elini kolunu sallayarak dolaşırken, “Haram yemedik” diyen polislere karşı algı operasyonuna girişildiği ortada. Bir yanda külçe külçe altınlar, kara para aklama faaliyetleri, kutu kutu paralar diğer yanda 12 bin lira… Adaletsizlik diz boyu.

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız