|
|
|
|
|
ATATÜRK Diyor Ki; |
Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz.
|
|
|
|
|
YAZAR YAZI |
|
Medusa'nın zehirli kanı
16 Ağustos 2014 Cumartesi, 08:17
Gültekin AVCI/BUGÜN
|
|
Irmakların denizlerde kaybolması gibi, insanlık da menfaatlerde kayboluyor.
İnsan alçaldıkça siyaset de yozlaşıyor.
Sonuç da siyaset de insanlığın elinde bir Rubik küpü değil mi?
Evet, siyaset kalabalıkların anarşizm kaygısı ve “elimizde bozulabilir” vehmiyle seçkinleştirdikleri bir avuç zümreye teslim ettikleri efsunlu oyuncak.
Öyle bir oyuncak ki, kimi insanların elinde ahenk ve huzur dağıtır.
Yığınlar onun yaydığı huzur dalgalarıyla kendi kurdukları küçük dünyalarda yıldızlar misali bir sönerler bir yanarlar kendi hüzün ve sevinçleriyle.
Dali’nin “belleğin azmi” tablosunda kumsalda eriyen saatler gibi erir gider zaman.
Yönetim (iktidar) sorunsuz olunca, insanlar siyasetin yıkıcı efektlerinde değil, kendi tablosunun içinde yaşar.
Kendi gözyaşları ve kendi tebessümleriyle, her insan kavgasını kendi içinde yaşar gider.
Kimilerinin elinde ise Medusa olur çıkar siyasetin ikiyüzlü bedeni Vücudunun bir yanı zehirli kanla dolu diğer yanı panzehirle.
Taşıdığı menfaat fırsatları zehrini, ülkeye dosdoğru hizmet ve adalet fırsatları ise panzehrini oluşturur.
Saç tellerinin her biri kendisine yaklaşanı sokarak öldürecek yılanlardan oluşur Medusa’nın.
Gözlerinin içine baktığında derhal taş kesilirsin.
Muktedir siyasete normal insan dikkatiyle bakmak bile büyük suç!
Seçilmişler tepesi Olympos’ta dün asker otururdu, bugün sureti hak rapsodileriyle menfaat koklayan kara gölgeler.
Çıkarlar şeytanlaştıkça
Biri güç ve imtiyaz kollama peşindeydi, şimdikiler şahsi çıkar.
Oysa gökkuşağı gibi nice renklerin bağrındaki halkın çıkarıydı aslolan.
Menfaat ve kıskançlık, Hz. Âdem’in oğlu Kabil’i kardeş katili yapmış, kan bulaştırmış ilk insanlığa.
İnsanlık ve siyaset o kanı silmek yerine hâlâ koklamaya devam ediyor.
İğrenç çıkarların kucağında boy atan siyaset, insanlığı ve adaleti kendi bataklığında boğmak istiyor.
Çıkarlar şeytanlaştıkça siyaset, karanlık dehlizlerin sadık bekçisi Kerberos’a dönüşüyor.
Tedirginlik ve korku pompalıyor toplum katmanlarına.
Gerisi, iğrenç çıkarlar çarkını adalet ve insanlık olarak yutturmaya çalışan demagoglara kalır.
Eskiden ülke ve toplum için çıkarlar hatta hayatlar feda edilirdi.
Bugünün hırsız muktedirleri, kendi soysuz çıkarları için ülkeyi ve toplumu kurban ediyorlar.
2. Dünya Savaşı’nda Polonya’daki vahşet ve cehaleti küçük bir çocuğun hissiyatından nakleden Jerzy Kosinski, şaheseri “Boyalı Kuş”ta sorar:
“Beni şaşırtıyordu şu Almanlar… Böylesine acımasız ve sefil bir dünyanın hâkimi olmak neye yarardı?”
Ne solgun ne hazin bir tablo
Daha fazla kötülük yapmaya, insanlığı ve iyilikleri öğütmeye yarar sevgili çocuk!
Toprağın altına daha fazla suç ve günah götürmeye, yılanların, çıyanların ve akreplerin menzili olan arzın derinliklerine daha fazla fani iktidar ve sefil paralar götürmeye yarar talihsiz küçük!
Bu ülkenin yolsuz muktedirleri de, karanlıklar diyarına güç ve para götürebilmek için ahlakı, hukuku, memleketi ve insanlığı pazarlıyorlar.
Karanlığın bağrına daha derin karanlıklar, ateşten tabutluklar kazıyorlar kendileri için.
Siyaseti, milli irade demagojileriyle tanrısallaştırarak yapıyorlar bunu.
SSCB sosyalizminde hedefi, doğru yolu, iyiyi ve kötüyü Parti/Politbüro belirlerdi.
Bugün bu ülkede kendisine biat edenlere iyiyi ve kötüyü, itikadın ahkâmını, ahlakı ve insanlığı bile siyasal iktidar şeklediyor.
İşte Weber demokrasilerde siyasetçilerin vasıflarından haklı olarak şikâyetçidir. Serveti olmayanlar, siyasete soyunurken bu işin pozitif ve negatif ihtimallerini, mali risklerini de göze almak zorundadır.
Siyaset kisvesi, maddi refahın garanti edileceği bir yer değil.
Erdemleri çalınmış bir demokraside Parlamento, kabiliyetleri ortaya çıkaran bir yer olmaktan çıkmıştır.
Temayüz etmek ve ilerlemek isteyen kişi, kendini parlamentoda değil partide ve liderde kabul ettirmek zorunda.
Haysiyet ve şahsiyet, çoğu zaman teferruat olup kaybolup gider bu menfaat yollarında.
Aruzun ölümsüz üstadı Yahya Kemal, “Mısra benim haysiyetimdir” derdi.
Haysiyetini dimağından kâğıda döktüğü mısralara bağlayacak kadar cesur, dürüst ve kendinden emindir şair.
Bugün siyasette haysiyeti öldüren muktedirlerin heceleyemeyeceği cümledir “Siyaset ve icraatım benim haysiyetimdir” ifadesi.
Ne solgun ne hazin bir tablo.
|
|
|
|
|
|
|
Yazarlar |
|
AKP ‘darbeyi’ kapatacak
25 Ekim 2016 Salı, 12:14
|
|
AKP ‘suç ortağı' arıyor
Mustafa Ünal /ZAMAN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:28
|
|
Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Haziran 2015 Cuma, 09:21
|
|
Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez
Erhan BAŞYURT/BUGÜN
12 Haziran 2015 Cuma, 09:16
|
|
Ya Koalisyon ya Başkanlık...
Eren Erdem/YURT
12 Haziran 2015 Cuma, 08:58
|
|
Kırılma noktası!
Güngör Mengi/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:45
|
|
AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?
İbrahim Kiras/VATAN
12 Haziran 2015 Cuma, 08:42
|
|
Ali İsmail…
Bekir Coşkun - Sözcü
23 Ocak 2015 Cuma, 09:34
|
|
Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?
Mehmet Kamış/ZAMAN
14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39
|
|
Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi
Can Ertan /HABER
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57
|
|
Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik
Özgür Şen
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17
|
|
AKP’nin IŞİD çıkmazı
Hüseyin ALİ/Özgür Gündem
14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10
|
|
Siyasi etik yasası çıkarılmalı
Serpil Çevikcan/Milliyet
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37
|
|
MİT’in sicili
Gültekin AVCI/BUGÜN
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17
|
|
İslamofobi ve provokasyon
İhsan ÇARALAN /Evrensel
12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11
|
|
Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”
Hüseyin Özay/Taraf
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32
|
|
AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor
Zilar STÊRK/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25
|
|
Barışı, ancak özgürlükler besler
Hüda KAYA/Özgür Gündem
12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14
|
|
Bilim siyasetin elini öptüğünde...
Cüneyt Ülsever/YURT
11 Ocak 2015 Pazar, 10:19
|
|
Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı
Nazlı Ilıcak /BUGÜN
11 Ocak 2015 Pazar, 10:18
|
|
|
|
Son 20 Yazım |
|
CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI
|
|
AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN
|
|
GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.
|
|
ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..
|
|
12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?
|
|
Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?
|
|
Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'
|
|
Tüm Dostlara Teşekkür…
|
|
Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!
|
|
Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:
|
|
Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...
|
|
Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.
|
|
Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...
|
|
Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım
|
|
CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…
|
|
Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!
|
|
“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…
|
|
Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.
|
|
Sadece İnsan Olmak!
|
|
Annemin de Başını Ezerler mi?
|
|
|
|
Takvim |
Pt |
Sl |
Çr |
Pr |
Cm |
Ct |
Pz |
1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 | 31 |
|
|
|
|
|
|
|
|