CHP İnce’liyor?

15 Ağustos 2014 Cuma, 08:19

Melih Aşık/Milliyet

Muhalif 6 milletvekilinden sonra dün de CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce basının önüne çıkıp Genel Başkan’ı topa tuttu. Örneğin; Grup Başkanvekili’ydi ama Cumhurbaşkanı adayının kim olduğunu televizyon ekranlarından öğrenmişti... Seçime çatı adayla gidilmesinin katılımı düşüreceği, bunun de Recep Tayyip Erdoğan’ın ilk turda seçilme şansını artıracağı çok basit bir matematik gerçekti. Ancak bu gerçeği Genel Başkan’a bir türlü anlatamamıştı... Hem parti ile kan uyuşmazlığı olan birini aday gösterip hem de partililere “Sandığa tıpış tıpış gideceksiniz” demek olacak şey değildi... Hiçbir partilinin aklına gelmeyen biri kimin önerisi üzerine aday gösterilmişti?
Ekmeleddin İhsanoğlu’nu aday göstermekle risk aldığını söyleyen Genel Başkan şimdi o riskin bedelini ödemeliydi, o da muhalifleri beklemeden kurultayı kendisinin toplamasıydı. Aksi takdirde daha fazla yıpranmış olurdu.
Muharrem İnce bunları söylerken Genel Başkan’ın “Ekimin 2. ya da 3. haftasında seçimli kurultay için” düğmeye bastığı haberleri kulislere yayılıyordu.
Kurultay toplanırsa Muharrem İnce genel başkanlığa aday olur mu?
Dünkü basın toplantısında bu soruya, “Bizde aday olunmaz, aday gösterilir” yanıtını verdi. Tercümesi; arkamda yeterli desteği görürsem aday olurum, idi. Peki, CHP genel başkanını değiştirirse sorunlar çözülür mü? O yönde adım atılır sadece. Sorunlar tabanın yani halkın taleplerine uygun bir parti yapısı ve siyaset inşa edilerek çözülür. İnce bu görevler için ilk akla gelen isimlerdendir.



Mantıklı mantık!
Gaziantep’te Suriyelilere yönelik tepkiler giderek daha kanlı boyutlara varıyor.
Hatay, Şanlıurfa, Kilis’te de durum Gaziantep’teki kadar olmasa da pek farklı değil.
Bu düşmanlığın sebebi malum; Suriyelilerin şehirlerdeki düzeni bozmaları...
İyi de bu Suriyeliler kimin eseri? Tabii ki iktidarın, daha açıkçası Tayyip Erdoğan’ın.
Suriye’de Esad’a karşı halk hareketi daha başlamadan Güneydoğu’da konteyner kentler kurularak göç resmen teşvik edildi. Göçmenler Esad’dan memnunsuzluğun sembolü olarak kullanılacaktı. Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı. 1 milyon 200 bin mülteci başımızda kalakaldı...
Normal bir ülkede, normal düşünce yetisine sahip insanlar başlarına bu belayı açan siyasiyi siyaseten cezalandırırlar. O cezayı da seçimde keserler.
Peki, bizde olan nedir? Bakalım;
Gaziantep: Mart ayında yapılan yerel seçimlerde AKP’nin oyu yüzde 55. 2.5 ay sonra yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminde başlarına Suriyeli belasını açan Tayyip Erdoğan’a verdikleri oy yüzde 60.
Kilis: Yerel seçimlerde AKP’nin oyu yüzde 51... Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan’a verdiği oy yüzde 65.
Şanlıurfa: Yerel seçimde AKP’li adaya verdiği oy yüzde 61. Geçen pazar Tayyip Erdoğan’a verdiği oy yüzde 68.
Hatay’da bile AKP’ye teveccüh artmış, oy yüzde 40.5’ten 44.11’e yükselmiş.
Bu durum nasıl yorumlanabilir? Demek ki halk Tayyip Erdoğan’ın politikalarından şikâyetçi ama kendisinden memnun!
Var mı başka izah tarzı...



KET
Bizim anket kuruluşlarının çalışmalarını yaklaşık 30 yıldır izliyoruz...
Birkaç seçim doğru tahmin yaparlar...
İtibar kazanırlar. Güven artar.
Birkaç yıl iyi gittikten sonra bir seçimde aniden çuvallarlar.
Neden? Genellikle şeytana uymuş, bir parti veya kuruluşa çalışmış, bilvesile malı götürmüşlerdir.
Çuvallayan şirketler birkaç yıl ortada görülmez. Unutuldukları noktada tekrar ortaya çıkar tekrar güven kazanır peşinden aynı üç kağıdı açarlar. Çünkü yaptıkları sahtekârlığın bir yaptırımı yoktur.
Bu arada anket kuruluşları maalesef demokrasiyi bozan kuruluşlar halini aldı. Kim düzeltecek bunları?



Erdoğan sık sık “Eski Türkiye” diyor... 1492’de kurulan İspanya,
1581’de kurulan Hollanda,
1776’da kurulan ABD “yeni”,
1923’te kurulan Türkiye “eski” demek...
Akif Kökçe



KUL
Erdoğan bunu hep söylüyor... Dün de söyledi:
“Türkiye’deki Museviler bizim vatandaşımızdır, kimse onlara yönelik olumsuz bir yaklaşımda bulunamaz, onlar bizim güvencemiz altındadır.”
Bu ülkede kimse kimsenin güvencesi, hamisi, vasisi değildir.
Türkiye’deki Museviler kişilerin değil her Türk yurttaşı gibi Anayasa ve yasaların güvencesi altındadır.
Şu “biatçı” bakıştan vazgeçsek...



KAMER
CHP’de yenilgiyi ve genel başkanı sorgulayan milletvekillerine sıfat bulundu; ulusalcı...
CHP ilkelerine sahip çıkan, laik, Atatürkçüler “ulusalcı” oluyor..
Ulusalcı iyi bir kavram... Ama bunların lügatında ulusalcılar: “Milliyetçi, ırkçı, darbeci” falan gibi kişiler.
Bu arada Kamer Genç de manevralandı:
- Genel Başkan Alevi olduğu için topa tutuluyor, deyiverdi...
Dün bir muhalif milletvekili Genç’e soruyordu:
- Biz onu genel başkan seçerken Alevi olduğunu bilmiyor muyduk?