Erdoğan Cumhurbaşkanı nokta...

11 Ağustos 2014 Pazartesi, 09:01

Ali Atıf BİR

Bu yazıyı yazdığım anda sandıkların yaklaşık %90’ı açılmıştı. Katılım da %75 civarındaydı. Erdoğan %52 bandında seçimi tamamlayacak ve Cumhurbaşkanlığı’nı göğüsleyecek görünüyor. Ulaşabildiğim saygın araştırmalara bakarak ben de %51-52 ile Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olacağını tahmin ediyordum (bunu yazmıştım da). Beklediğim bir sonuç çıktı. AK Parti’nin 30 Mart’ta oyları %45.5 idi. Bu durumda adaylığı ve seçim kampanyalarıyla Erdoğan’ın yaklaşık 7 puanlık bir kazanımı görülüyor.

Ekmeleddin İhsanoğlu ise %38.8 civarında oy almış görünüyor. CHP ve MHP’nin oyları 30 Mart’ta %45.1’di. Yani çatı adayı ve uygulanan kampanya stratejisi de CHP-MHP ikilisine 7 puan kaybettirmiş görünüyor. “Ekmek İçin Ekmeleddin” kampanyası tam bir komediydi ve beklendiği gibi bu komedi hiçbir etki yaratmadı. Hatta bazı MHP tabanı oylarının ve marjinal parti oylarının Erdoğan’a kaymasına neden oldu. Kötü kampanyanın, CHP-MHP örgütlerinin uyum içinde çalışamamasının diğer bir etkisi de CHP oylarının Demirtaş’a yönelmesidir.

Selahattin Demirtaş’ın oyları ise %9 civarında. 30 Mart’ta BDP oyları %6’da kalmıştı. Demirtaş son dönemde ürettiği söylemle ve çok az bütçeyle AK Parti’den kaçan kararsız seçmenin sığınacağı liman oldu. Kürt oyları 3 puan arttı. Aslında daha fazla oy alabilirdi ama daha önce de yazdığım gibi “terörist, PKK, ölüm” çağrışımları bazı Türkler’in elini Demirtaş’a vardırtmadı. Burada hemen şunu yazayım CHP kendine çekidüzen vermez ise 2015 yılında gireceği seçim son seçimi olabilir. Çünkü Demirtaş’ın başkanlığında bir partinin alacağı oyların yüzdesi CHP’yi bölünmek zorunda bırakabilir.

Sonuç olarak Erdoğan Türkiye’nin yeni Cumhurbaşkanı’dır. Bundan sonraki her ifade yorumdur. %50’den fazla oy alan cumhurbaşkanı olur ve cumhurbaşkanı yetkilerini kullanır. Gerisi iknadır. CHP-MHP oyunu azaltmış, BDP de artırmıştır. Tüm bunları yarından sonra tartışacağız.

Son olarak şunu belirtmek istiyorum: Erdoğan’ın aldığı oy oranı sadece son üç ayda yaptıklarının karşılığı değil son on iki yılda yaptıklarının ürünüdür. Son on iki yılda yaptıklarını da Türkiye’deki siyasi sistemin, Anayasa’nın, seçim ve siyasi partiler yasalarının ona verdiği izinlerle yapmıştır. Eğer beğenmiyorsak sistemi değiştirmeye, beğeniyorsak değiştirmemeye çalışmalıyız. Demokrasi budur. Demokrasi sisteminin siyaseti tekelleştirmemesi üzerine kurulmalıdır. %52 oy oranı bize Türkiye’deki tam bir felsefesi olmayan defolu demokratik sistemin bile 12 yıllık tek başına iktidara rağmen “tam” bir siyasi tekel oluşturamadığını göstermiştir. Bu da işin güzel yanıdır.

Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı Türkiye’ye hayırlı olsun.