İletilerinizi bekliyorum...

gulerbugday113@gmail.com

Facebook

    (Güler Buğday)

Twitter

    twitter.com/gulerbugday

 

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

25 Kasım 2015 Çarşamba, 16:29

Cumhuriyeti kuran parti, artık laik cumhuriyeti yıkanlara, tek adam diktasını dayatanlara ve korku imparatorluğu yaratanlara engel olamıyor!

Bursa Bamsz | letiim | zgemiim | Kitaplarm | Hakkmda Yazlanlar | Animasyonlu iirler

Ana Menü

» Ana Sayfa

» Haberler

» Yazılarım

» Yazarlar

» İletişim

» Künye

» Bize Yazın

» Bağlantılar

ATATÜRK Diyor Ki;

Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.

YAZAR YAZI

Köprüden önce son çıkış

Köprüden önce son çıkış

08 Ağustos 2014 Cuma, 09:25

Sevgi Akarçeşme/ZAMAN

Eğer bir toplumda yazı yazan, fikirlerini özgürce beyan etmeye çalışan birine eş-dosttan “çok dikkat çekme” uyarıları geliyorsa, insanların bir resmî bir de gerçek fikri varsa ve gerçek fikirlerini uluorta seslendirene enayi gözüyle bakılıyorsa orada demokrasiden ve ifade özgürlüğünden bahsetmeye imkân var mıdır?

Paylaş
Tweetle
Paylaş
Gönder
Yazdır
A A
İşte Türkiye olarak tam da böyle bir dönemdeyiz. Adı henüz konmamış ve birkaç yıl sonra yakın siyasi tarih çalışanlar tarafından adlandırılacak yavaşlatılmış bir darbe döneminden geçiyoruz. Darbenin failleri kendilerine sürekli bir darbe yapıldığını söyleyenlerden başkası değil, bu yönüyle gerçekten bir “sivil darbe” sözkonusu.

Birkaç yıl önce AKP hükümeti konusunda ‘tehlikenin farkında mısınız?’ uyarısı yapanları niyet okumak ve ideolojik körlükle suçlarken şimdi onların haklı olduğunu bizzat yaşayarak görmek elbette acı, ama demokrasi treni henüz tam anlamıyla istasyondan ayrılmış değil. Belki 10 Ağustos günü acele edilirse, istasyon kafeteryasında yemeğine dalmış yolcu, o günün son treninin son vagonuna yetişebilir. Ama gözünü ekranda kendisini oyalayan yayınlardan alıp, kulağını sefer anonslarına vermesi gerekir.

Bundan beş yıl önce mesela Türkiye’de milli eğitim politikasını başbakanın oğlunun talimatları belirleyecek deseler inanmayabilirdim. Beş yıl sonrası için de bazıları Türkiye, yönetimin babadan-oğula geçtiği rejimlere dönüşecek kehanetini abartılı bulabilir. Ne var ki Türkiye’ye dışarıdan bakanlar çoktandır ülkemizin ligini değiştirmiş durumdalar. Illiberal demokrasi teziyle tanınan Ferit Zekeriya, geçenlerde yazdığı Putinizm’in yükselişi makalesinde Macaristan’ın öykündüğü otoriter rejimlerden biri arasında geçen Türkiye’yi de Putinizm rejimlerinden biri saydı. Zekeriya’ya göre, milliyetçilik, din, sosyal muhafazakârlık, devlet kapitalizmi ve medya üzerinde hükümet kontrolü Putinizm’in en temel özellikleri. Hamaset dolu reklamlardan devlet eliyle dindar nesil yetiştirme fikrine, Alo Fatih’lerden hükümet tarafından kollanan ve semiren yandaş işadamlarına kadar AKP’nin son döneminin Putinizm tanımına girmeyen tarafı var mı? Belki henüz rejim, kendisine tehdit olarak gördüğü ‘oligarkları’ hapse atmış ve hayatını söndürmüş değil, ama artık böyle ihtimallerin olmadığını da kimse iddia edemez.

Cumhurbaşkanı adayı İhsanoğlu ile geçen gün bir kahvaltıda sohbet etme imkânı bulduk. Türkiye’nin korku atmosferine esir olduğunu ve tek adamlığa gidişi vurguladı. Kendisine, benim gecikmeli fark ettiğim bu gidişatı AKP kadrolarını bilen biri olarak ne zaman fark ettiğini sordum. 2009 cevabını verdi, İhsanoğlu’na göre içeride ve dışarıda çoklarının ‘aşılamaz’ (“çok afedersiniz” dil bildiğini gösterircesine insurmountable kelimesini kullandı) gördüğü bu kriz çözümsüz değil.

Edebe ve seviyeye bolca vurgu yapan İhsanoğlu, bende seçim tahminleri konusunda en azından ilk tur açısından belki fazlaca iyimser (ilk turda rahat alacağına inanıyor), ama anayasal çerçevede cumhurbaşkanlığı görevini hakkıyla yapacak ve demokratik denetime açık biri kanaati uyandırdı.

Türkiye’nin ciddi bir kısmı, İhsanoğlu ya da başka bir adayı seçmek için değil, kendisini yavaş yavaş esir alan popülist otoriter, ya da Putinist bir rejimden kurtulmanın adımını atmak için sandığa gidecek. Erdoğan, tartışmasız maddi ve medya üstünlüğü olan kampanyasıyla daha şanslı gözükse de seçimin ikinci tura kalması halinde, anti-Erdoğan cephe birleşecektir. Bu ihtimalin farkında olan AKP ise Erdoğan nasılsa kazanacak algısını oluşturarak muhalif seçmenin sandığa gitmesini engellemeye çalışıyor.

10 Ağustos Türkiye’de tek adam rejiminin tahkim edilmesine giden yolda belki de köprüden önceki son çıkış. Sadece belli bir kesimin değil, bundan sonra herkesin bir resmî bir de hakiki görüşü olmasını engellemek istiyorsak bir vatandaş olarak yapabileceğimiz en faydalı iş pazar günü sandığa gitmek.

Yazarlar

AKP ‘darbeyi’ kapatacak

25 Ekim 2016 Salı, 12:14


AKP ‘suç ortağı' arıyor

Mustafa Ünal /ZAMAN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:28


Koalisyona ‘derin devlet’ dokunması!

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Haziran 2015 Cuma, 09:21


Cumhurbaşkanı azınlık hükümetini engelleyemez

Erhan BAŞYURT/BUGÜN

12 Haziran 2015 Cuma, 09:16


Ya Koalisyon ya Başkanlık...

Eren Erdem/YURT

12 Haziran 2015 Cuma, 08:58


Kırılma noktası!

Güngör Mengi/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:45


AK Parti’yi Kürtler neden terk etti?

İbrahim Kiras/VATAN

12 Haziran 2015 Cuma, 08:42


Ali İsmail…

Bekir Coşkun - Sözcü

23 Ocak 2015 Cuma, 09:34


Bu memleketi çiftliğiniz mi sandınız?

Mehmet Kamış/ZAMAN

14 Ocak 2015 Çarşamba, 09:39


Charlie’ye saldırı Bursa’da protesto edildi

Can Ertan /HABER

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:57


Kobane'den Paris'e emperyalizm ve laiklik

Özgür Şen

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:17


AKP’nin IŞİD çıkmazı

Hüseyin ALİ/Özgür Gündem

14 Ocak 2015 Çarşamba, 08:10


Siyasi etik yasası çıkarılmalı

Serpil Çevikcan/Milliyet

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:37


MİT’in sicili

Gültekin AVCI/BUGÜN

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:17


İslamofobi ve provokasyon

İhsan ÇARALAN /Evrensel

12 Ocak 2015 Pazartesi, 09:11


Seçimi böyle kazandık: “VİCDANEN RAHATSIZIM”

Hüseyin Özay/Taraf

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:32


AKP’nin erkek aklı özgür kadından korkuyor

Zilar STÊRK/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:25


Barışı, ancak özgürlükler besler

Hüda KAYA/Özgür Gündem

12 Ocak 2015 Pazartesi, 08:14


Bilim siyasetin elini öptüğünde...

Cüneyt Ülsever/YURT

11 Ocak 2015 Pazar, 10:19


Sabri Uzun da “cadı avı”na katıldı

Nazlı Ilıcak /BUGÜN

11 Ocak 2015 Pazar, 10:18

Son 20 Yazım

CHP, NEDEN İKTİDAR VE UMUT OLAMIYOR, 7 HAZİRAN VE 1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI


AHMET İSVAN, CUMHURİYET ÇINARI VE EFSANE BAŞKAN


GERÇEK VE NAMUSLU SOLCULAR GÖREV YİNE SİZE DÜŞTÜ.


ÇARŞAFI ÇIKARDI, PEÇEYİ ATTI VE GÖZLERİNİ YUMDU!..


12 Eylül Faşizmi unutuldu mu?


Yıllar önce Yasin El Kadı'yı yazmış ve uyarmıştım:KEFİL OLANA KEFİL MİSİNİZ ?


Yıllar önce yazmışım \\\\\'ÇANKAYA SIRAT KÖPRÜSÜ!\\\\\'


Tüm Dostlara Teşekkür…


Erdoğan, haysiyet cellatlığı yapıyor: Bağırdıkça korkuttuğunu, hakaret ettikçe sindirdiğini sanıyor!


Gülen Cemaatinin ‘Altın Nesil’ hedefi:


Endişeliyiz, Kaygılıyız, Hatta Kırgın ve Öfkeliyiz, Ancak Çözümsüz ve Umutsuz Değiliz...


Ülkelerin ve Toplumların Uygarlığı Çocuklarına Yaptığı Yatırımla Anlaşılır.


Kardeşlik Kanla, Barış Sözle Olmaz...


Sayın Başbakan, ‘Marjinal’ değilim ama isyanlardayım


CHP Milletvekilleri Gezi’de Gökkuşağı çocuklarının yanında…


Çapulcu Halkın Okuduğu Şiir!


“İNSANLAR İHANETE TUTSAK” Diyerek Yeniden Merhaba…


Dost Okurlarımdan Kısa Bir Süre İzin İstiyorum.


Sadece İnsan Olmak!


Annemin de Başını Ezerler mi?

Takvim

Pt Sl Çr Pr Cm Ct Pz
1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031
info@bursabagimsiz.info.tr

Bursa Bağımsız adlı, www.bursabagimsiz.info.tr adresinde yayınlanan işbu web sitesi içerisinde yayınlanan yazınsal ve görsel içeriğin her hakkı saklıdır.

Site içerisinde Güler Buğday dışında yazınsal ve görsel içeriği yayınlanan konuk yayıncıların eserlerinin her türlü hukuksal sorumluluğu konuk yayıncıya aittir. Güler Buğday işbu içerikten ötürü sorumlu tutulamaz.

Copyright © 2024 Bursa Bağımsız