Üç gün önce bu köşede; \'Her fırsatta CHP'ye kükreyen Erdoğan, İsrail'e karşı neden suspus\' diye sormuştuk ya benzer tepkiler büyümüş olmalı ki, Başbakan önceki akşam verdiği iftar yemeğinde, bir zahmet Filistin meselesine girmek zorunda kaldı...
Ancak AKP'nin lideri, Gazze meselesine girerken bile takiye yapmaktan vazgeçmedi... Asıl hedefi İsrail yerine, topu taca attı ve Birleşmiş Milletler'e isyan ederek şöyle dedi;
\'Ne işe yararsın sen?.. Bu işin bir numaralı sorumlususun. Kendini gözden geçirmesi lazım...\'
Sizce; mikrofonlarda, karşıtlarına saldırgan, hınç dolu, öfkeli, intikamcı, hırçın, gözü dönmüşçesine taarruz eden klasik Erdoğan tepkisinden eser var mı bu açıklamada?.. Zerresi bile yok!..
Eminim Erdoğan'ın suya sabuna dokunmayan, \'laf ola beri gele\' diye yaptığı açıklamayı duyanlarda şu düşünce de oluşmuştur:
\'Yahudi örgütlerinden 'cesaret' madalyalı Erdoğan; Çankaya seçimleri için tribünlere oynamak uğruna Filistin meselesine zoraki değindi!..\'
CESARETİ KIRILMIŞ MADALYA!..
Evet; maalesef Filistin'de zulüm sürerken, Erdoğan'ın sakin, yumuşak, hatta merhamet kokan sözcükler ve dikkatle kurulmuş cümlelerle Gazze Katliamı'na değinmeye çalışması, bebek katleden İsrail'e karşı öfke bekleyen kitlelerde hayal kırıklığı yarattı...
Peki; Erdoğan'ın sinmiş ve ihtiyatlı sözlerini duyanların kafasına sizce şu saptamalar da yerleşmedi mi?..
\'Her fırsatta CHP'ye, cumhuriyete ve \'iki ayyaş\' diyecek kadar Atatürk ve İnönü'ye seviyesizce saldıran Erdoğan, konu İsrail olunca; klasik hırçınlığından nedense eser kalmıyor...\'
Maalesef bu da doğru... Çünkü Kasımpaşalı Erdoğan'ın karşısında İsrail olunca, BM'ye yönelttiği cılız tepki halk arasında şöyle bir anlamla da yankılanmış oldu:
\'Yapmayın arkadaşlar ya... çok ayıp oluyor ama...\'
Ah \'cesaret madalyası\' ah!.. İşine geldiğinde göğüste sallanıp kükrüyorsun, işine gelmediğinde nasıl da çekmeceye saklanıyorsun!..
IŞİD'E SAĞIR MÜSLÜMANLAR!..
Madem konumuz Gazze çevresindeki katliama Erdoğan ve yandaşlarının tepkisizliği o halde devam edelim...
İsrail'in son bir haftadaki saldırısında 33'ü çocuk, 200 kadar insan öldürüldü ama ne acıdır ki, İslam ülkelerinden de \'uygar\' Avrupa'dan da tepki yok...
Çoğu şeriatla yönetilen Müslüman ülkelerin başlarını kuma gömmesini ihanetle açıklamak yeter de, peki ya insan hakları ve demokrasiyi ağızlarında sakız eden diğer dünya ülkelerinin dehşet verici suskunluğuna ne demeli?..
Dikkat ederseniz; Gazze'deki katliam, Suriye ve Irak'ta toplu infazlar yapan, kafa kesen, insanları çarmıha geren IŞİD adlı şeriatçı örgütün şiddet ve terör eylemlerine denk geldi...
Derin ve ürkütücü paradoks da işte burada ortaya çıkıyor!.. Ortadoğu'da din uğruna yaratılan şiddeti izleyen Avrupalılar, neredeyse İsrail'in zulmünü bile meşru görmeye başladılar!..
Sakın ola kimse bunu göz ardı etmesin; İslam'ı kafa ve kol kesen, toplu katliam yapan, sokakta kadın kırbaçlayan bir din gibi algılayan dünya ülkeleri, ne yazık ki IŞİD'in dayattığı şiddetten de etkilenerek İsrail'in Müslümanlara yönelik eziyetine suskun kalıyorlar...
Peki; Müslüman'ın Müslüman'a bile yönelttiği terör ve bağnazlık algısının yarattığı ikilemde, insanlığın Gazze'ye tepkisiz kalmasının asıl sorumlusu kimler acaba?..
Bu soruyu da başta türban meselesi olmak üzere cumhuriyete karşı her başkaldırıda, meydanlarda isyan ederken, İsrail zulmü karşısında susan siyasiler, tarikatlar, cemaatler ve dinci dernekler ile fetva odakları yanıtlasın!.. Tabii \'cesaret\'leri varsa?..
AKP, ŞERİAT DEVLETİNİ SEYREDİYOR!..
Türkiye; 3 adaylı, Cumhuriyet açısından seçeneksiz Çankaya seçimine odaklanmışken, Suriye ve Irak'ı şiddetin en kanlısıyla vuran dinci terör, sınırımızın dibinde devlet kuruyor!..
IŞİD yani El Kaide yanlısı \'Irak-Şam İslam Devleti\' adlı şeriatçı örgüt, beklenmedik bir anda, üstelik engelle karşılaşmadan neredeyse Irak'ın üçte ikisini teslim aldıktan sonra, yayılmacı politikasını sürdürüyor...
Selefi örgüt, Suriye-Türkiye sınırındaki Kürt bölgesinin üçte ikisinde de denetimi sağladı... 8 aydır PKK'nın Suriye kolu PYD ile çatışan teröristler, Urfa'nın Suruç ilçesi karşısındaki Kobani ilçesini de kuşattılar...
Başta Cizire kesimi olmak üzere Kürt bölgesinde petrol ve ekonomik kaynakları daha önce kuşatan örgüt, Kobani'yi de teslim alırsa, sınırımızın 700 kilometre boyunca uzanan ve \'Rojava\' diye adlandırılan bölgeye de hâkim olacak...
Peki; ABD, Barzani ve Türkiye'nin de sessizce izlediği bu kuşatma neye hizmet ediyor acaba; PKK'nın Türkiye içindeki devinimini kırmaya mı, Barzani ile bir türlü ittifak kurmayan PYD'yi ezmeye mi, yoksa Irak'ın bölünmesiyle oluşacak \'Sünni\', \'Şii\' devletlerinin yanı sıra \'şeriat devleti\' için Selefilere hat açmaya mı?..
Kobani de düşerse bu sorular kısa zamanda yanıt bulur ama 30 yıldır Türkiye Cumhuriyeti'ne terörü dayatarak kök söktüren PKK, IŞİD'in bu kuşatmasını neden izlemekle yetiniyor acaba?..
Söyler misiniz; sınırımızda kimin eli kimin cebinde?.. IŞİD destekçisi AKP iktidarı buna yanıt verecek mi?.. Pe***!..
EY TOPBAŞ NERDEYSEN ÇIK!..
Okurlar sakın ola bıkmasın; şu AKP zihniyetinin İstanbul Belediyesi'ne kanunları anımsatmak, ileride halk arasında yapılacak hizmet ayrımcılığını engellemeye de belki katkı sunar...
Baksanıza; 23 gündür bu köşede Kadir Topbaş'a soruyoruz; \'İstanbul'un Şile ilçesine bağlı köylerde yol hizmeti neden yalnızca Cemaat yurtlarının önüne kadar götürülüyor.\'
Topbaş, duymuyor, görmüyor yanıt vermekten kaçarak kanunsuzluğunu örtbas edeceğini sanıyor...
O halde bir soru daha soralım: Ey Kadir Topbaş, sen yalnızca tarikat ve cemaatlerin belediye başkanı mısın?.. Senin ekiplerin hangi hakla devletin malını Cemaat yurtlarına peşkeş çekiyor?..
|