Cemaat'in hedefi; Erdoğan'a müebbet hapis mi?

12 Temmuz 2014 Cumartesi, 09:16

Çetin Çağlar/Muhalifgazete

17 Aralık Operasyon ’unun karşı operasyonları ve karşının karşı hamleleri soluk almadan devam ediyor. Ve görünüşe bakılırsa daha da devam edecek. AKP hükümetinin artık “çete” olarak nitelendirdiği Gülen Cemaati’ne karşı başlatmış olduğu “temizlik hareketi” Emniyet ve Yargı’da yoğunlaşıyor.

AKP ve Tayyip Erdoğan’ın bu savaşı kaybedeceğini şimdiden söyleyebiliriz. Cemaat’i tamamen bertaraf etmesi mümkün değil. Diyelim ki, Cemaat’i kamudan tamamen temizledi, kaybeden yine AKP olacaktır.

Gayri resmi ve gayri meşru bir yapıya, milli iradeyi temsil yetkisini devreden, sonrasında işler değişince iktidar kavgası çıkaran bir hükümet olarak, siyasi tarihimize geçecektir, AKP hükümeti.

Operasyonların son yansımaları; MİT’e ait olduğu anlaşılan birçok TIR’da özel yetkili savcılar tarafından arama yapılması ve buna karşı Hükümet ve MİT’in direnimi ve karşı hamleleri şeklinde cereyan etti.

Bu TIR operasyonlarını cemaatin yaptığına dair elde kesin bir bilgi olmamakla birlikte, hükümet ve AKP açıkça Cemaat’i hedef gösteriyor. Cemaat’in AKP’nin bunca yıllık can kuşu, partneri olması sebebi ile bu yargıyı yabana atamayız.

Cemaat, TIR operasyonları ile AKP’yi uluslararası arenada zor duruma düşürmek ve AKP’nin zaten batağa saplanmış Suriye politikasında boğazına kadar batmasını istemiş olabilir.
Cemaat bunlardan başka bir hedef daha tayin etmiş olabilir mi? MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile görülecek bir hesapları olduğu herkesçe malum. Son zamanlarda “inlerine gireceğim” diyerek gemileri yakan Tayyip Erdoğan’ında hesap görecekleri kişiler arasına girmiş olması pek muhtemel.

TIR operasyonları ile Erdoğan ve Fidan’a bizzat nasıl dokunabilirler?

Türk Ceza Kanunu 304 ve 306. Maddelerini incelediğimizde, bu maddelerin Suriye politikasında Fidan ve Erdoğan’la kolayca ilişkilendirilecek, olaya çok müsait maddeler olduğunu görüyoruz.

Özellikle TCK.306. madde ( 1 ) ve ( 2 ) bentleri; (1) Türkiye Devletini savaş tehlikesi ile karşı karşıya bırakacak şekilde, yetkisiz olarak, yabancı bir devlete karşı asker toplayan veya diğer hasmane hareketlerde bulunan kimseye beş yıldan on iki yıla kadar hapis cezası verilir.

(2) Fiil sonucu savaş meydana gelirse faile müebbet hapis cezası verilir.


Hükümetin Suriye’deki iç savaşa müdahil olduğu, Esad rejimine karşı savaşan birçok gruba destek verdiği artık gizlenilemeyecek boyutlarda. Son TIR operasyonları ile AKP’nin Suriye’ye silah sevkiyatı, resmi belgelerle de zapta geçirilmiş oldu. TIR operasyonları olmadan da ileride 304 ve 306. maddelerle yargılanmaları zaten muhtemel olan Fidan ve Erdoğan’ın, TIR zabıtları ile mahkûmiyetlerinin kesin-resmi delilleri mi toplanıyor?


Cemaat’in Ergenekon, Balyoz ve diğer davalarda kullanmış olduğu argümanlar ve deliller karşısında TIR zabıtlarının kullanılacağı bir dava çok daha sağlam temelli olur. Bunca yılın ve onlarca uydurma davanın tecrübesini taşıyan Cemaat için, böyle bir dava hem çok daha kolay hem de yasal dayanaklı olur.


Suriye ile savaşa girilmesini kimse istemez, Cemaat’te istemez tabi. Ama ola ki savaş oldu, bu durumda Erdoğan ve Fidan’ı müebbet hapisle yargılamak Cemaat için işten bile değil.