CHP çıtayı yükseltti. Dişe dokunur tek öneri bireysel emeklilik sisteminin geliştirileceği.

26 Nisan 2011 Salı, 08:17

SEYFETTİN GÜRSEL/Radikal

Geçen hafta YSK’nın yarattığı kriz CHP’nin ekonomiye ve siyasete yaklaşımını gölgeledi. Neyse ki kamuoyunun sert tepkisi sayesinde kriz atlatıldı. Bu kışkırtıcı girişim bize siyasal istikrarın ülkemizde hâlâ bıçak sırtında olduğunu bir kez daha hatırlattı. Bir bakıma hayırlı da oldu. Özellikle CHP Genel Başkanı’nın zaman geçirmeden YSK’nın vetolarına samimi tepki vermesi, CHP’nin gerçekten değişmekte olduğuna dair umudumu arttırdı. Bu köşede bir süre CHP’nin ekonomi ve siyasal programını tartışmak istiyorum. Bizim mahallenin baskısını göğüslemek için baştan söyleyeyim: Doğru zemine oturan, sorunları teşhiste başarılı, genellemelere sığınmadan ayrıntılara girme cesaretini gösteren CHP’nin ekonomi programını genelde olumlu buldum. Ancak yüksek büyüme iddiasının sağlam temellere oturmadığı görüşündeyim. Bu arada siyasal programı beklediğimden daha cesur bulduğumu da belirteyim.

Aynı dili konuşuyoruz
CHP ile ekonomide aynı dili konuşuyor olmak büyük mutluluk! Bana daral getiren üretimi arttırarak enflasyonu düşürme zırvaları, ağır sanayi hamleleri, korumacı hezeyanlar yerlerini makroekonomik istikrara, mali kurala, rekabetçi ekonomiye bırakmış durumda. Büyüme hedefi de afaki mülahazalar yerine iktisat biliminin yaklaşımı olan ‘büyüme muhasebesi’ çerçevesine oturtulmuş. Perşembe günü ‘potansiyel büyüme’ başlıklı yazımda aynı çerçeveyi kullanarak, Türkiye ekonomisinin potansiyel büyümesini yüzde 5,5 tahmin etmiştim. CHP büyümeyi yüzde 6’dan başlatıyor yüzde 7,5’e kadar çıkarıyor.
Bu mümkün mü? Yazımda da belirttiğim gibi eğer yatırım ve tasarruf oranlarınızı eşzamanlı olarak arttırabilirseniz ya da toplam faktör verimliliğini geçmiş performansımızın çok ötesinde arttırmanın yolunu bulabilirseniz, evet mümkündür. CHP hem yatırım ve tasarruf oranlarında hem de toplam faktör verimliliğinde büyük artışlar gerçekleştireceğini iddia ediyor.

Tasarruf mucizesi!
İlk yıllar için CHP ile aramda görüş ayrılığı fazla derin değil. Ulusal tasarruf-yatırım oranını ölçülü iyimserlik dozu da katarak yüzde 18-21 hesaplıyorum, CHP yüzde 19-23 hesaplıyor. CHP’nin tasarruf hedefi bir puan daha yüksek. Kolay değil ama olabilir. Ancak CHP hızını alamayıp, 2023’e doğru ulusal tasarruf oranını yüzde 22’ye çıkarmış. Bu nasıl olacak? Üç kaynak var: Devlet, firmalar, hanehalkları. Devlet out, çünkü kamu yatırımlarının arttırılacağını ama bunun vergi artışı ile değil borçla finanse edileceğini söylüyor. Firmalar için ise hiçbir şey söylemiyor. Söyleseydi sosyaldemokrat bir parti için biraz tuhaf olurdu çünkü bildiğiniz gibi firmalar tasarruflarını ancak kârlarını arttırarak arttırırlar.
Geriye hanehalkları kalıyor. İşin püf noktası da burada ortaya çıkıyor. CHP ne gibi düzenlemeler yapacak da vatandaş daha az tüketecek? CHP sosyal güvenceleri geliştireceğini vaat ettiği için ‘kara gün’ amacıyla tasarrufların artmasını haklı olarak beklemiyor. Önerilen önlemleri tek tek ele alacak değilim. Meraklısı sayfa 90’a bakabilir. İçlerinde dişe dokunur tek öneri bireysel emeklilik sisteminin geliştirileceği. Gerisi ya safça ya da konu dışı. CHP portföy seçimi ile tasarrufları birbirine karıştırıyor. Örneğin yastık altındaki paranın banka sistemine çekileceğinden bahsediyor. Ama yastık altı zaten makro düzeyde artık olarak hesaplanan tasarruf hesabının içinde.
Perşembe günü toplam faktör verimliliği ve yapısal reformlarla devam edeceğim.