Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, Çankaya Köşkü’ndeki resmi karşılama törenlerini, ‘atlı muhafız alayı’ ile yapmaya başlaması, ‘eğer üstünde durmayı’ beceremeyen Takip Bey’e, bir nazire midir acaba? Üstelik 1 at da değil, tam 16 tane… Belki fazlası var. Eyvah! Eyvah! Cumhurbaşbakanı Erdoğan’a böyle nispet verilir mi hiç? Hani ‘vergi hüssü hürmeti’ olmasa, başta Veliefendi, sırayla bütün hipodromlar, ‘ellerinden öper’, hepsi AVM… Hatta Veliefendi’deki İstanbul Emniyet Müdürlüğü Koşusu’nda Reza Zarrab’ın atı; El Ganador, korkudan 3. gelebildi. ‘Vakumlanmaktan’ yırttı! ‘Manej’ neymiş ya! ‘4 nala’dan’ bahsetme bozulur Takip Bey! Konu eğitimse 4+4+4’den başkası yaramaz.
‘KAZI-KAZAN’ TUTMADI
Malumunuz, usta, at sevmezler, atlar da ondan pek haz etmez. Pakistan’ın Lahor Kenti’nde, zat-ı şahanelerine, ‘at takdim edildi’ de, gözleri etrafta ‘deve’ aradıydı! Keza sülük olmaz, yanında yılan demeyeceksin, hele ananas yemeyeceksin, böcek adı geçmeyecek, ‘köstebek’ lafı çıkmayacak. Çayır, çimen, yeşil alan, ağaç mı asla! Asla! ‘Fidan’(!) şimdilik, ulu Hakan’ı dinlendiriyor! Bundan böyle, geçtiği yollara ‘Gül’ falan da ufalamayacaksın ki, anketi yanlış okumasınlar! ‘Gülsuyu’ da serpmek pek yakışık almaz! İşkillenebilirler. Yeni Camii önü ile Eyüp Sultan’ın avlusundaki güvercinler bile kendilerinde, kanadı kırılasıca(!) ‘ mavi kuşu’ hatırlatır hemen. Zaten “Evet, evet, kökünü kazıyacağım” diye buyurdular. Fakat ‘Talih Kuşu’, ‘kazı-kazan’ kumarında yüzleri gülmedi.
RE’CEP BEY’E ANLAT
Abdullah Gül, diyor ki; “Cumhurbaşkanlığı, kimsenin ‘cebinde’ değil.” Gel de bunu ‘Re’cep Bey’e anlat! Karşılığı geliyor hemen: “Başbakanlık yapabilecek çok arkadaşımız var.” Yani, ‘one minute!’ Yok, öyle tabii. “Her seferinde, ‘Beraber yürüdük’ dedikse, ‘beraber de koşacağız’ demedik” tir bunun meali. Çünkü ‘eşkal’ çoktan belirlenmiş bile: “Protokol cumhurbaşkanı değil, (soruşturma ve fezlekelerle) terleyen, (ihaleden ihaleye) koşan, ( iltica için bir ülkeden diğerine ) koşturan cumhurbaşkanı!” Muhterem, “Eğer köşke çıkarsam, bütün anayasal haklarımı, sonuna kadar kullanırım” diyerek Anayasa’nın ‘104. Madde hesabı’, 864 rakımlı tepeden, ‘Twitter bakışı’, bakanlar kurulunu yönetecek!
STRİPTİZ
HSYK’ daki düzenlemelere tokmak vurup, ‘Tam Gün Yasası’ diye bilenen, doktor muayenehanelerini kapatmaya zorlayan hükümlere kafa atan, mavi kuşun kafes kapağını aralayarak, uzun tutukluluk sürelerinin icabına bakan, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Takip Bey’i zıvanadan çıkardı. Laf belli: “Cüppeni çıkar gel siyasete.” Cumhurbaşbakanı Erdoğan, herkese ‘striptiz’ yaptıracak! Kılıç’a, Anayasa Mahkemesi Eski Başkanı Ahmet Necdet Sezer, köşke çıkmak için ‘emsal teşkil etmiş’ olmalı. Ancak geçtiğimiz yerel seçimlerindeki ‘tapelerin’ yerini, ‘arşiv fotoğrafları’ almış durumda. Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın, İBDA-C’nin ömür boyu hapse mahkum edilen lideri Salih Mirzabeyoğlu ile aynı karede yer alan enstantanesi servis ediliverdi. Kılıç’ın eskiden İBDA-C’nin çıkardığı Gölge dergisinin Ankara Temsilcisi olduğu da doğrulandı. Keşke Hikmet Yar’la fotoğraf çektirseydi
BARDAKTA ‘DUDAK PAYI’
Bir diğer ‘dekolte haber’, Kılıç’ın, Twitter’ın kapatılması yönünde mahkemeye bireysel başvuruda bulunduğu için “Şov yapma” dediği, Meclis Anayasa Komisyonu Başkanı, AKP Milletvekili Burhan Kuzu’dan geldi. Burhan Hoca’nın bir ‘porno sitesinde’ göz dinlendirirken, Redhack’e enselendiği iddiası, ortalığı karıştı. Belki de Kuzu, ‘mut’a nikahlı’ görüntüler peşindeydi. Hocaya siteyi, Zekeriya Beyaz’ın mı, yoksa Hüseyin Düzmez’in mi tavsiye ettiği, açıklık kazanmadı. Kırmızı noktalı videonun, bir ‘yumurta atma partisinde’ geçtiği tahmin ediliyor. Burhan Hocam, size de sorayım: ‘Çay bardağında ‘dudak payı’ bırakmak caiz midir? Fetişizme girer mi?’
ÇANKAYA MARKET
AKP’nin, milletvekillerine yaptırdığı ‘anket’, adeta ‘şerit’ değiştirmek isteyenlere karşı, tam bir ‘düşük banket’ niteliğinde. Kurbanlıklardan, ‘Çankaya Market’ için kalp gözlerindeki, 3 cumhurbaşkanı adayının adlarını yazmaları isteniyor, köşk seçimleri ve 3 dönem sınırlamasında da ne düşündükleri soruluyor. Metazori olarak bu anketi dolduracaklardan, bir de isim ve soyadlarını deşifre etmeleri, rica ediliyor ısrarla. Böyle ‘mütedeyyin demokrasi’ dünya siyaset literatüründe henüz görülmüş değil. Hükümet, ‘fişleme’ konusunda, kendi milletvekillerini de düşünmeden edememiş değil mi? Cumhurbaşkanlığı seçimi için milletvekillerinin vereceği 3 isim ne olur dersiniz: Recep, Tayyip, Erdoğan…
EPİLASYONCU TEYZE
Takip Bey’in hiç hoşlaşmayıp, uzak durduğu tek şey ‘reel politik.’ Oysa ‘Her iktidar, muhalefeti bir gün tadacak!’ kaçınılmaz bir sonla. Her canlı gibi, cansızların da, bir ‘raf ömrü’ olduğu gerçeği, ‘Damokles’in Kılıcı’ gibi tepemizde dikilip durduğu sürece, bu böyle. Koltukla, temas halindeki bölgenin ‘kılı’ teveccühünü telaffuz eden ‘epilasyoncu teyzenin’, 2008’de AKP’nin kapanmaması için didinip ve çekimser oy veren Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın, yakın çevresinden kopan arkadaşlarının, milletvekillerinin ve kendi seçmen kitlesinin, günü gelince, tercihini başka yöne çevirmesi kadar ‘dialektike’ ne olabilir ki? O nedenle ‘Kıl döner, Kılıç döner, gün gelir, ‘ampul’ söner’, tıpkı 3.5 milyar yıl sonra güneşin de dünyayı yakıp, yutarak büyük bir patlamayla, kütlesinin evrene dağılması gibi.
99.999.990 $
Sevda Tepesi’nin imara açılması için Suudi Kralı’nın, mahdum Bilal’in vakfı TÜRGEV’e, EFT yaptığı 99 milyon, 999 bin, 990 doların, ne anlama geldiğini sorup duruyorlar. Şöyle ‘tefsir’ edilebilir günahı vakfa ait olmak kaydıyla: Esma-ül Hüsna; Tanrı’nın 99 ismi var tabii. ‘Ya sabır!’ tekke tespihi, 999 tanelidir. Son rakam ise, işlerin açılması için 990 kez, pazartesi akşamları okunan Bakara Suresi’nin ‘247. Ayet-i Kerimesi’ile ilgilidir. Daha fazla ayrıntıya, Egemen Bağış’ın Twitter’daki ‘et maskara’ adlı hesabından ulaşabilirsiniz!
HACI FİŞFİŞ DEVRİ
“Kurşun atan da bir, kurşun yiyen de…” mottosuyla anılan Tansu Çiller’li dönemde MİT, Abdullah Çatlı, Alaattin Çakıcı gibi figürleri bünyesine alarak, ‘Mafya İstihdam Teşkilatı’ haline gelmişti. Yeni düzenlemeyle, ‘fişlemelerin’ ve ‘Yeşil’lenmelerin’(!) memleket sathına yayılacağı, bu ‘hacı fişfiş’ devrinde, kurumun,‘Mütedeyyin İşkence Teşkilatı’ olacağı apaçık ortadadır. Bir diğer ‘e-fişleme’ örneği, maçlara girişte,‘passolig’ adıyla cilalanmış uygulamada kendini gösteriyor. Derbi maçında, Fenerbahçe’ye, bir deplasman yasağı konduğu için Olimpiyat Stadı’na seyircisi alınmayacak. Beşiktaş taraftarı da protesto için kapıda bekleyip, içeri girmeyecek. Aslında hakeme falan da ihtiyaç yok. Hakemler de ‘paralelci.’ Televizyona da ‘yayını durdurma’ verirler muhtemelen. Maçı da, ‘Google Spy Earth’den, CIA ve MOSSAD seyreder!
ANKARA’YA ÖNERİ
Emniyet güçlerinin, Grief, DEDAŞ, Yatağan İşçileri üzerindeki ters orantılı ‘1 Mayıs Tatbikatları’ sürüyor. 1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı’nın, Taksim’de kutlanmaması için, hükümet, her zaman ki gibi ayak sürüyor. Ama Ankara’ya şu önerilebilir: “1 Mayıs’ı, hükümet, Taksim’de kutlasın, biz müdahale edelim.”
SELFİE
- Bu internetten de hiçbir şeyim anlamı-yorum. Her önüne gelen “Seyfi’yi çektik” ya da “Seyfi’yi gördün mü?” diyor. Ama bakıyorum, hiçbir fotoğrafta çıkmıyorum bir türlü!
- Moruk biz, ‘enfiye döneminden’ kalmayız. Tatava yapma, bas geç!
OCCUPY GENÇLERİ, TRUVA ATI MİSALİ
Geçen hafta CHP, Kemal Kılıçdaroğlu’ya atılan yumruğun ‘imtiyaz sahibini’ arayıp dururken, cumartesi günü de, sosyal medya cenahından seferberlik ilanıyla, Çankaya etekleri, Söğütözü mevkii, Anadolu Bulvarı cephesi önlerine intikal eden ‘occupy gençleri’, genel merkez mevziinde karşıladı. Müfreze gençlik, yorgun CHP Birliklerince herhangi bir mukavemetle (direnmeyle) karşılaşmadan ‘Truva Atı’ misali, karargaha girmeyi başardı. İşgalci gençlerin, daha önce böyle bir tatbikata katılmadığı, cephanelerinde de fazla atacak mühimmatın bulunmadığı konuşmalarından deşifre ediliyordu. Erzak bile getirmeyen protestoculara, karavanadan döner-ayran dağıtıldı. Zapt ettikleri fırkadan, ganimet olarak istedikleri, ‘genç askerler’ ile kurmay katına, daha fazla ‘kadın subay’ gibi takviyelerdi. Bu talepler istikametinde, CHP’nin, birkaç Levent istihdamıyla, ‘yaş ortalamasını’ biraz düşüreceği, grup konuşmalarına, toplantı, tören, miting ve resepsiyonlara, mutlaka ‘eşlerle gidilmesi’ talimatını vereceği tahmin ediliyor. CHP Genel Merkezinin gençlerce zaptı sırasında, partililer ne yaptı! *Muharrem İnce, işgalcileri, ‘çiftetelli’ ile karşılayıp, ‘zeybek’ oynayarak uğurladı! *Partinin sulama işlerine bakan Kamer Genç, bu kez ‘TOMA vazifesi’ gördü! Gençler, korunmak için arkalarını döndü! *Gürsel Tekin, yeni hazırladığı ‘tablolar’ eşliğinde, işgali daha iyi yapacağını, hatta ‘4-5 puan fark atabileceğini’ izah etti! *Mansur Yavaş, gelenleri teker teker sayıp, ‘ıslak imzalı tutanak’ hazırladı! * Pruf. Nur Serter, gençleri ‘ikna odasına’ çekti! *Eli CHP’de, gözü MHP’de Prüf. Birgül Ayman Güler, işgalcilere, ‘kabuklu occupy’cılar’ diye hitap edip, ‘sârin gazı’ attı! *Canım arkadaşım Melda Onur, Birgül Hoca’ya, ‘savaş boyası’ sürdü! *Kuzu Burhan Hoca’nın, ‘kaplan’ Anayasacı ekürisi Pröf. Süheyl Batum, protestoculara, ‘kağıttan uçak’ gönderdi! *Gençler, Hüseyin Aygün’ü rehin aldı! *Doktor Kadir Gökmen Öğüt, kalabalığı, ‘diş taramasından’ geçirdi! *Kemal Bey’in koruma müdürü Koray Aslan’ın, bahçedeki ‘kum torbasında’ kroşe ve aparkat idmanı’ yaptığı dikkat çekti. *‘CHP’nin ‘icattan sorumlu’ Genel Başkan Yardımcısı ‘e’-Emrehan Halıcı’nın, ‘uzay üssü’ gibi olan merkez binanın semalarında, ‘uçan kilimiyle’ havadan kontrolü sağladığı gözlendi! *Gençler, meydandan geri çekilirken, bir dahaki taarruzlarında ‘ ideoloji’ ile geleceklerini dile getirdi! İşgalcilerin arkasından Meclisin ‘soru önergesi koleksiyoneri’ olan Sezgin Tanrıkulu, bağırıyordu: “Dört gözle bekleyeceğiz! Olsa dükkan sizin!”
|