Sedat Yalçın: “13 Kesin, 14’ü Zorluyoruz!”

25 Nisan 2011 Pazartesi, 09:12

Nihat NASIR/ Bursa Gerçek

Seçim günü yaklaştıkça, siyasetin tansiyonu da haliyle yükseliyor. Bu durumda da bizlere, bu yükselen tansiyona paralel bir biçimde değerlendirmeler yapmak düşüyor kaçınılmaz olarak. İşte bu nedenle seçimin favorisi Ak Partinin Bursa il başkanı Sedat Yalçın’la kısa bir ‘söyleşi’ daha doğrusu bir değerlendirme yaptık.

Sedat Bey’e ilk sorum, çalışmaların nasıl gittiği yönündeydi.

İştahla anlatmaya başladı.

“Bir seçim koordinasyon merkezi oluşturduk. Özel bir bilgisayar programı yaptık. 1400 kişinin görev aldığı seçim çalışmalarında, planlanan 20.250 etkinlik söz konusu. Bunların içerisinde mitingler de var, ev sohbetleri de. Anlayacağın geniş bir alanı kapsayan bir dizi etkinlikler söz konusu. Bunların yanında 18 ekip oluşturduk ve her ekibin başına bir milletvekili adayını koyduk. Açık söyleyeyim bu proje Türkiye’de bir ilk ve örnek bir proje…”



Doğrusunu isterseniz verilen rakamların ve planlanan programların etkileyici olduğunda şüphe yok.

Sedat Bey’in zikretmediği bir hususu sordum hemen.

“ Daha önce deklere ettiğiniz ‘Alo Vekilim’ isimli bir hat söz konusu, nedir bu?”



“Bu da ilklerden” diye başladı söze ve devamla; “24 saat açık olacak bir hat bu. Numarası 444 7 224 Bursalılar bu hattı 24 saat boyunca arayabilir, öneri ve taleplerini bildirebilirler. Sadece seçim sürecinde değil, seçimden sonra da özellikle milletvekillerine yönelik bir hat olarak devam ettireceğiz. Seçim startı verdiğimiz gün, bu hat da devreye girecek. Tüm öneri ve eleştiri sahiplerine mutlaka geri döneceğiz.” diyerek bu konuda da iddialı olduklarını ortaya koydu.

Bunun üzerine, YSK’nın neden olduğu ve bana göre Ak Partinin şimdilik de olsa bir şekilde zarar gördüğü gerilime ilişkin ne düşündüğünü sordum.



“Türkiye’de erkler ayrılığı var ama herkes, tüm olup bitenin sorumlusu olarak iktidarı görmek eğiliminde ne yazık ki. YSK bağımsız bir kurum ve bana göre aldığı birinci karar kesinlikle yanlıştı. Gerilimin Ak Partiye zarar vereceğini herkes gibi onların da bildiğini hesaba kattığımızda bu gelişmeleri değerlendirmek daha da kolaylaşıyor. Ayrıca, sadece YSK da değil, son dönemdeki özellikle ÖSYM’den kaynaklanan bir hatanın faturasını, kimi çevreler Ak Partiye çıkarmak için ciddi bir gayret sarf ettiler. Maalesef bu yıpratma kampanyalarında bahsini ettiğim çevreler zerre kadar etik kaygı taşımıyorlar. Bu da işimizi tabii ki, zorlaştırıyor.”



Aslında tam da beklediğim gibi bir cevap almıştım zira bu gelişmelerin, geçenlerde bu sütunda da ifade ettiğim gibi, Ak partinin tek başına anayasayı değiştirecek sayıya ulaşmaması arzusuyla birebir ilişkisi var ve bu olayda da anılan durum, bariz bir biçimde kendisini gösteriyor.



Bülent Arınç’ın, özel olarak Bursa’daki seçimi nasıl etkileyeceğini sorarak konuşmaya kaldığımız yerden devam ettim.

Keşke yanımda fotoğraf makinesi olsaydı da bu anı kaydedebilseydim.

Yüzünde memnuniyetin her çeşidi tebessüm halinde geziniyordu adeta.

“Öncelikle partimizin ikinci adamı olma hüviyetini çok önemsiyoruz,”diye cevaba giriş yaptı ve şöyle devam etti:

“Bursa’da herkes sevinçle karşıladı bu durumu. Tabii biz de… Kolay değil, ciddi bir devlet adamlığı tecrübesi ve karizmatik bir kişiliği var. Bunun hem partimize hem de Bursa’mıza neler katacağını herkes rahatlıkla tahmin edebilir. Bülent Bey’in Bursa’dan aday olması Bursa siyasetinin çıtasını da çok daha yüksek bir noktaya çekti. Teşkilatla olan olağanüstü uyumlu ilişkilerinin bize kazandıracağı şeyler ise çok fazla. Milletvekili adayı kardeşlerimizi ekstradan heyecanlandıran bu durumun seçim sonucuna da yansıyacağından kuşku duymuyorum. Biz kendisinin varlığından çok memnunuz, umarız Bülent Bey’de bizlerle çalışmaktan memnun kalır.”



Hazır söz seçim sonucuna gelmişken, “sormanın tam sırası” diyerek seçimin nasıl neticeleneceği ile ilgili tahminini sordum.



“Bu biraz da matematiksel bir durum.”diyerek önce bir durum tespiti yaptı ve ardından hiç eğip bükmeden şunları söyledi:

“Referandumdaki yüzde 58’lik sonuç bizim hedef kitlemiz. Yüzde 51’in üzerine çıkacağımıza inanıyoruz. Bu nedenle de çıkaracağımız milletvekili sayısının en az 13 olacağını, 14’ü de zorlayacağımızı tahmin ediyorum.”



Doğrusu hayli iddialı bir tahmin olmuştu. Bu tahminin hangi ölçüde tutacağını da ancak 12 Haziran gecesi öğrenebileceğiz.

Bakalım o güne kadar Sedat Bey’in tahminini etkileyecek gelişmeler olacak mı?