- |
mehmet.tez@milliyet.com.tr
Tüm Yazıları »
İstanbul, Ankara, İzmir, Aydın, Eskişehir, Afyon, Aksaray, Antalya, Kayseri, Adana, Mersin, Erzurum, Van, Bitlis, Batman, Gaziantep, Şanlıurfa, Kahramanmaraş...
Liste uzun. Ne listesi? Oy sayımı sırasında elektriklerin kesildiği iller listesi.
Türkiye’de en son hangi akşam 35 ilde birden, tam hava kararınca aynı anda elektrikler kesildi?
İstanbul’un en modern, altyapısı en sağlam semtlerinden farzedilen Ataköy, Yeşilköy, Yeşilyurt, Beyoğlu’nun muhtelif bölgeleri, Cihangir’de, aynı saatlerde, hep de AKP’nin geride olduğu yerlerde en son ne zaman eşzamanlı elektrik kesintisi yaşandı?
Şöyle yatırım yaptık böyle geliştirdik denilen bir ülkede en modern şehir ve semtlerde el fenerleri, gaz lambaları, mum ışıklarıyla sayım yapılması normal midir?
Gelen haberler fena. Yakılmış oyların fotoğrafları. Torbalarla kaçırılan oy pusulaları...
Önceden AKP mührü basılmış oylar bulunuyor, oy vermeye giden vatandaşlara “evet” basılı mühürler dağıtan kişiler fark edildiklerinde ortadan kayboluyor.
Polisler zorla oy torbalarını alıp bir yerlere götürüyor.
AKP’nin geride olduğu sandıklarda arbede çıkıyor, sayım yeniden yapılıyor ve hop, sonuç değişiyor.
Devletin haber ajansı ile cemaatin haber ajansı neredeyse taban tabana zıt sonuçlar açıklıyor. Cemaatin haber ajansı “ağır siber saldırı altındayız o yüzden sonuçları geç veriyoruz” açıklamasını yapıyor. Bunlar hep adil seçimler...
194 oy alan CHP’nin oyu 149 yazılıyor. El sürçmesi.
3000 oyla iki parti arasına gidip gelen Ankara’da CHP’nin kalesi Çankaya’da açılan son 19 sandıktan CHP’ye tek oy çıkmıyor. Tesadüf.
Oy sayımı sürerken ve yaşanan arbedede sandık yere düşüyor zarflar açılıyor, oylar geçersiz sayılıyor. Şans...
Sayım bitiyor, BDP 7 oy farkla kazanıyor. AKP’nin itirazı üzerine yeniden sayım oluyor, AKP 11 oyla kazanıyor. Kısmet.
274 seçmen olan sandıktan AKP’ye 728 oy çıkıyor. Arabaların bagajından torba torba oy pusulası çıkıyor. Münferit olaylar.
Oy sayımı yapılırken boş oy pusulalarını evet mührü basan AKP’li sandık görevlisi suç üstü yakalanıyor, arbede çıkıyor sayım suyum lagaluga...
Oy vermeye gidenler kendileri adına imza atıldığını görüyor. Kendilerine oy kullanamayacakları söyleniyor. İtirazlar boşa çıkıyor.
İnsanlar 6 daireli apartmanlarında meğerse sekiz daire olduğunu sandıkta öğreniyor. Bu gizemli komşular oylarını kullanmış bile...
Kimileri kendi evlerinde iki ila dört kişinin daha oturduğunu yine sandıkta fark ediyor. Tutanaklar tutuluyor. Sonrası meçhul.
AKP’ye evet basılmış 5000 oy bulunuyor. Tutanak tutuluyor. Sonrası bilinmiyor. Bu oylardan ele geçmeyen kaç tane var, meçhul.
Seçim gecesi hileye dair tutulan tutanak sayısı sabaha karşı 5 bini geçmişti.
YSK aynı saatlerde özetle seçimlerde usulsüzlük yok, her şey yolunda gitti açıklamasını yaptı.
Ben bu yazıyı yazarken Ankara, Yalova, Antalya hâlâ el değiştirebilir. Ama sonuç ortada. Sofistike yorumlara falan girmeden, lagaluga etmeden söyleyelim:
Seçimleri kazanan kişi Tayyip Erdoğan’dır. Kaybeden ise seçimlerdir.
Kaybedilen, halkın büyük bölümünün seçimlere, adalete, denetime, tarafsızlığa, şeffaflığa, devlet kurumlarına ve mekanizmasına olan inancıdır.
Kaybeden, ortadan ikiye, 45’e 55, karpuz gibi yarılan Türk halkıdır.
Kaybolan, iki kesim arasındaki giderek imkansızlaştırılan sevgi, saygı ve uzlaşma ortamıdır.
Balkon konuşmasının ardından zaten bundan sonra bu iki yakanın bir araya gelmesi zordur.
Kazanmanın bedeli budur. Tebrikler.
Bir belediye başkanının çaresizliği!
Eskişehir Büyükşehir Belediye başkanı Yılmaz Büyükerşen CNN Türk’e bağlanıyor. “Eskişehir’in dokuz merkez mahallesinde elektrikler saatlerdir kesik. Elektrik idaresini arıyoruz bir yanıt bile alamıyoruz” diyor. “Karanlıktan istifade sandıkları basıyorlar” diyor. “Bir torba oyla kaçan adamı yakalayıp elindeki torbayla odaya kilitledik” diyor.
“Şu an öndeyiz ama gecenin sonuna doğru ne olur bilemiyoruz, burada garip şeyler oluyor” diyor.
Halkın seçtiği, halen görevde olan ve bu şartlar altında yeniden seçilmeyi başarabilmiş bir belediye başkanının ileri demokratik seçimlerdeki çaresizliğidir. Kayıtlara geçsin.
Şimdi ne olacak?
Hırsızlıkların, yolsuzlukların örtbas edilmesine karşı çıkan, suçluların hesap vermesini isteyen, yasakların sona ermesini dileyen, özgürlüklerini geri isteyen, hiçbir vesayet altına girmeden her inanca, yaşam tarzına ve fikre saygılı bir ülkede yaşamak isteyenler depresyonda. Çaresizlik, tükenmişlik, öfke ve hayal kırıklığı bir arada.
Herkes soruyor. Şimdi ne olacak, ne yapacağız?
Fikirlerimizi savunmaya, inandığımız gibi yaşamaya, doğru bildiklerimizi ifade etmeye devam edeceğiz. Ülkemizden istifa edecek halimiz yok.
Demokrasi ve özgürlükler için mücadele daha yeni başlıyor.
|