'Erdoğan’ın başbakanlığı bırakmaması anayasal darbedir'

17 Ağustos 2014 Pazar, 08:21

Anayasa hukukçuları, cumhurbaşkanı seçilen Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığının 15 Ağustos’ta düştüğü görüşünde. Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, “Başbakanlığı bırakmazsa, Anayasa’nın askıya alınması, ülkenin 28 Ağustos’a kadar ara rejime girmesi anlamına gelir.” dedi. Prof. Dr. Ergun Özbudun da Erdoğan’ın, başbakan sıfatıyla yaptığı bütün işlemlerin iptal edilebileceğini söyledi.

Paylaş
Tweetle
Paylaş
Gönder
Yazdır
A A
YSK cumhurbaşkanlığı seçimleri kesin sonuçlarını 15 Ağustos’ta açıkladı. Resmi olarak cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığının görev süresiyle ilgili tartışmalar ise hâlâ sürüyor. Konuyla ilgili olarak BBC Türkçe’ye konuşan Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Bölüm Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, Erdoğan’ın başbakanlığı bırakmaması durumunda Anayasa’yı ihlal etmiş olacağını belirtti. Kaboğlu, “Bu, bir tür anayasal darbe, Anayasa’nın askıya alınması, ülkenin 28 Ağustos’a kadar ara rejime girmesi anlamına gelir.” uyarısında bulundu. Anayasa’nın ve Cumhurbaşkanı Seçim Kanunu’nun ilgili maddelerine atıf yapan Kaboğlu, “YSK tarafından seçim işleminin kesinleştirilmesi, Anayasa’nın 101 ve 102, Cumhurbaşkanı Seçim Kanunu’nun 20. maddesine göre adayın seçilmişlik anının saptanmasıdır. Bunun da sonucu, başbakanlık görevinin sona ermesi, partisiyle ilişkisinin kesilmesidir. Bu tarih de 15 Ağustos’tur.” dedi.

İstanbul Şehir Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ergun Özbudun ise Ağustos’un 15’i ile 28’i arasında Erdoğan’ın başbakanlık yapmasının hukuka aykırı olduğunu belirtti. Taraf Gazetesi’ne konuşan Özbudun, “Erdoğan’ın bu süre içerisinde başbakan sıfatıyla ibraz ettiği kararnameler daha sonra dava konusu olabilir ve iptalleri de mümkün. İmza atılan kararnamelerin dava konusu olması, iptal edilmesi durumunda yapılabilecek bir şey yoktur.” dedi. Eski YÖK Başkanı Anayasa Profesörü Erdoğan Teziç de, Erdoğan’ın YSK kararının Resmi Gazete’de yayımlandığı gün, anayasa uyarınca başbakanlıktan ve milletvekilliğinden ayrılmış sayılacağını belirtti. Teziç, “İstifa gibi başkaca bir işleme gerek yoktur. Çünkü zaten Yüksek Seçim Kurulu kararı yayınlandığı anda iş bitmiştir. Resmî sonuçların açıklanmasından itibaren kongreye gitme, kabine kurma gibi bir çalışma yapamaz. Girdiği takdirde ise hukuki bir zemini olmadığı için o işlemler geçerli sayılmaz. O toplantılardan çıkacak işlemlerde başbakanın imzası var ise o işlemler hukuken geçerli olmaz.” uyarısında bulundu. Anayasa’nın 101. maddesinin son fıkrası “Cumhurbaşkanı seçilenin varsa partisi ile ilişiği kesilir ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği sona erer.” hükmünü içeriyor. ANKARA, İSTANBUL ANKA, ZAMAN